ABD'nin eğitim tatbikatı amacıyla Avrupa'ya gönderdiği tesirsiz Hellfire füzesinin 2014 yılında 'kazara' Avrupa'dan Küba'ya gönderildiği ortaya çıktı.
BBC Türkçe'nin çevirisine göre, Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin konuyla ilgili kaynaklara dayandırdığı habere göre, füzeyle beraber askeri teknolojiye dair bazı önemli bilgiler de Küba'nın eline geçmiş olabilir. Haber, Devlin Barrett ve Gordon Lubold imzasını taşıyor.
Kaynaklar, 'amacın dışında yapılan bu sevkiyatın, bu tip askeri ekipmanların yanlış ellere düşmesini engellemek için çalışan araştırmacıları ve uzmanları da şaşırttığını' söyledi.
Haberde şu ifadeler var:
"Konuyu bilen kaynaklar, ABD ile Küba ilişkilerinde buzların eridiği bu tarihi dönemde, Amerikalı yetkililerin, bir yıldan uzun bir süredir Küba hükümetinin füzeyi iade etmesi için uğraştığını söyledi. Aynı zamanda federal soruşturmacılar da, Hellfire füzesinin, casuslar veya suçlular aracılığıyla mı, yoksa bir dizi aceminin hatasıyla mı Küba'ya ulaştığını anlamak için resmi belgeleri inceliyordu."
Havadan karaya fırlatılan ve sıklıkla da helikopterden fırlatılan Hellfire füzesi yıllar önce tanksavar amaçlı tasarlanan bir füze.
ABD'nin Avrupa'ya gönderdiği ve Küba'nın eline geçen füzede ise herhangi bir patlayıcı madde yoktu. Fakat Wall Street Journal, kaynaklarından edindiği bilgilere dayanarak
Amerikalı yetkililerin endişeli olduğunu yazıyor:
"ABD'li yetkililer, Küba'nın füzenin içindeki sensörleri ve hedef tespit teknolojisini Çin, Kuzey Kore veya Rusya'yla paylaşmasından endişeleniyor."
"Ama yetkililer, Küba'nın füzeyi kendi başına parçalarına ayırıp benzer bir silah teknolojisi geliştirmeye çalışabileceğinden şüphelenmiyor. ABD'nin rakibi Küba'nın daha önce Hellfire'a ilişkin bu kadar bilgi edinip edinmediği ise net değil."
'İstihbarat operasyonu mu hata mı?'
Füzenin yanlış ülkeye sevkinin, ABD'li yetkililerin uluslararası nakliyatın güvenliği konusunda kaygılanmasına yol açtığını yazan gazete, ABD'li bir yetkilinin de şu sözlerini aktardı:
"Biri füzeyi başka yere göndermek için rüşvet mi aldı? Bu bir istihbarat operasyonu muydu yoksa bir dizi hata mıydı? Bizim anlamaya çalıştığımız bu."
Habere göre ABD'nin füzeye ilişkin iki girişimi olmuş. Birincisi, ABD füzeyi geri almaya çalışmak, ikincisi de füzeyi eğer kasten gönderildiyse kimin gönderdiğini tespit etmek.
Wall Street Journal, ipuçlarının Avrupa'da olması ve delil toplanması amacıyla ülkeler arası diplomatik taleplerin yıllar alması nedeniyle sürecin de yavaş işlediğini yazıyor.
Füzenin tesiri olmasa da, hedefin belirlenmesi dahil, içinde askeri teknolojiye dair önemli bilgiler mevcut.
Füzenin rotasına dair de haberde şu bilgiler paylaşıldı:
"Füze, NATO'nun askeri tatbikatında kullanılmak üzere 2014 yılı başlarında, Orlando Uluslararası Havaalanı'ndan gönderildi. Füzenin yanısıra hassas askeri teçhizatın da içinde bulunduğu nakliyat kasasının üzerinde açıkça, titiz ihracat kontrollerinden geçmesi gereken malzemeler olduğu belirtildi ve nakliyatla ilgilenen herkese, sıradan bir kargo olmadığı bilgisi verildi."
"Füze, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın da onayını aldıktan sonra üretici firma Lockheed Martin Corp. tarafından gönderildi. Lockheed Martin sözcüsü konuyla ilgili yorum yapmayı reddetti ve talepleri ABD hükümeti yetkililerine yönlendirdi."
'Florida'ya gidecekti, Paris'ten Havana'ya gitti'
"Konuyu bilen kaynaklar, füzenin İspanya'ya gönderildiğini ve askeri tatbikatta kullanıldığını söyledi. Fakat henüz netlik kazanmayan sebeplerden ötürü, füze paketlendikten sonra Avrupa'da döndü ve bir kamyona doldurulup sonunda Almanya'ya gitti."
"ABD'li bir yetkilinin aktardığına göre, füze İspanya'nın Rota kentinde paketlendi ve oradan, yetkililerin de bildiği başka bir yük taşımacılığı yapan firmanın kamyonuna kondu. Bu şirket de füzeyi, Madrid çıkışlı uçağa yüklenmesi için başka bir nakliyat firmasına bıraktı. Uçak Almanya'nın Frankfurt kentine indi. Daha sonra da füzenin, Florida'ya gitmek üzere olan başka bir uçağa konması bekleniyordu."
"Hükümet yetkilisi, bir noktada, ilk uçuşu yükleyen yetkililerin, füzenin kargoda bulunmadığını fark ettiklerini söyledi. Kargoyu takip ettiklerinde, yetkililer füzenin Air France'a ait bir kamyona yüklendiğini fark etti. Kamyon da füzeyi, Paris'teki Charles de Gaulle Havaalanı'na götürdü. Füze orada, 'karma kargoların' arasına yerleştirildi ve bir Air France uçuşuna yüklenti. O sırada Madrid'deki nakliyat firması da füzenin izini sürdü. Füze, Air France uçuşuyla Havana'ya gitti."
"Uçak Havana'ya vardığında yerel bir yetkili nakliyat kasasındaki etiketi fark etti ve kargoya el koydu. 2014 yılı Haziran ayı ortalarında Lockheed Martin yetkilileri füzenin kaybolduğunun farkına vardı ve büyük olasılıkla Küba'da olabileceğini anladı. Bunun üzerine de ABD Dışişleri Bakanlığı'nı bilgilendirdi. ABD Adalet Bakanlığı, füzenin yönlendirilmesinin suç teşkil edip etmediğini soruşturuyor."
ABD ile Küba, ilişkilerin 'normalleşmesi' amacıyla 2014 yılında gizli görüşmelere başlamıştı.
Wall Street Journal'ın haberine göre meseleyi takip eden kaynaklar "Hellfire füzesinin kaybolmasını, hassas askeri teknolojisinin uluslararası nakliyatında yaşanabilecek en kötü örnek" olarak görüyor.
Gazete, Savunma Bakanlığı'nın füzenin kaybının ne gibi riskler yaratabileceğine dair ABD Savunma İstihbarat örgütü (DIA) yetkililerinden değerlendirme raporu istediğini belirtiyor.
Hellfire füzenin kaybolduğu dönem, ABD ile Küba ilişkilerinin de yeni bir aşamaya geçtiği döneme denk geldi.
ABD'nin füzenin Küba'da olduğunu öğrendiği 2014 yılı Haziran ayında, Dışişleri Bakanlığı ilişkilerin normalleşmesi için Küba ile gizli görüşmeler yapıyordu.
Hellfire füzenin insan kaynaklı bir hatadan dolayı Küba'nın eline geçtiğinin tespit edilmesi durumunda adli soruşturma sona erecek. Dışişleri Bakanlığı'nın da, olayla ilgili Lockheed Martin şirketiyle anlaşmaya varılıp varılmaması kararı alması gerekebilecek.