Gündem
Deutsche Welle

Volksstimme: Alman polisi hayal kırıklığı yarattı

Suriye'de ateşkes mutabakatı ve Berlin saldırısıyla ilgili Alman güvenlik güçlerine yönelik ihmal suçlamaları, Alman basınının başlıca yorum konuları.

30 Aralık 2016 02:30

Rusya ve Türkiye'nin arabuluculuğunda Suriye'de rejim ve muhalif güçlerin ateşkes konusunda mutabakata varmasını Frankfurter Rundschau gazetesi şöyle değerlendiriyor:

"Güç siyasetinde sinizm tam da böyle bir duygu: Hedefe ulaşılır ulaşılmaz, yani Halep Suriye rejimi ve yandaşları tarafından geri alınınca, dünün savaş çığırtkanları bugün barış melekleri gibi kutlama yapabiliyor. Diğer yandan nihayet nefes alabilen Suriye'deki insanlar için tarafların dürüst olup olmadığı çok da farketmiyor. Umulur ki bu kez silahlar daha uzun süre sussun. Ülkede güç odaklı siyasi oyunlar oynayan çok fazla taraf olduğundan Suriye'de barışçı çözüm bulmak zor. Bir yanda Esad ve karşıtları, diğer yanda muhalifler kendi içlerinde, öte yanda Türkiye, İran, Suudi Arabistan ve Rusya da kısmen ortak, kısmen de tezat hedefler izliyor. Ayrıca unutmamak gerek, Rusya bir sonraki müzakerelere ABD'yi davet etti ama Trump başkanlık görevini devraldıktan sonra. Bu şu anlama geliyor; Suriye'yi zor bir dönem bekliyor ama belki oradaki insanlar en kötüsünü geride bıraktı.

Stuttgarter Zeitung da ABD'nin müstakbel başkanı Donald Trump'ın görevi devralmasının Suriye'deki gidişatta önemli bir rol oynacağı kanısında:

"Suriye'de kalıcı bir ateşkes sağlamak için bu ilk girişim değil. Ama bugüne kadarkilerle kıyaslandığında daha başarılı olunabilir. Ülkedeki iç savaş henüz bitmedi. Hala IŞİD ve diğer İslamcı gruplar Suriye'de mühim bölgeleri elinde tutuyor. ABD'nin bu güç oyununda hangi rolü üstleneceği de henüz netleşmedi. Şimdilik oyun dışındalar. Trump Ocak'ta görevi devralır almaz anlaşmazlığın çözümüne nasıl katkıda bulunacağını döndürüp dolaştırmadan açıkça söylemek zorunda kalacak."

Berlin'de Noel panayırına TIR ile yapılan terör saldırısının engellenememesi Almanya'da ihmal tartışmalarını beraberinde getirdi. Bazı basın ve medya kuruluşları saldırıyı düzenleyen Anis Amri'nin pek çok kez Ortak Terör Savunma Merkezi'nin (GTAZ) odağında olduğu bilgisini verirken, muhalefet partileri de kurumların hatası olduğunu ileri sürdü. Mitteldeutsche Zeitung Berlin saldırısının, 8'i Türk 10 kişinin öldürüldüğü aşırı sağcı NSU örgütü cinayetlerindeki ihmallerle karşılaştırılamayacağı görüşünde:

"Bu seferki hatalar NSU davası ile mukayese edilemez. NSU cinayetleri on yıldan fazla bir sürede işlendi ve 90'lı yıllarda Thüringen eyaleti Anayasayı Koruma Dairesi‘nin aşırı sağa göz yumması gibi etkenler söz konusuydu. Amri olayında böyle bir ideolojik durum yok. Yine de bir şeyler son derece yanlış yürümüş. NSU 10 insanı öldürdü, şimdi de 12 insan öldürüldü. Pek çok kişi de hala ağır yaralı. Sebeplerin araştırılması güvenlik birimleri açısından da zaruri. Breitscheid Meydanı'ndaki saldırının yeniden tekrarlanmaması için bu gerekli."

Volksstimme gazetesi de soruşturmanın yavaş ilerlediği eleştirisini getiriyor:

"Berlin'deki terör saldırısının ardından soruşturmadan sonuçlar damla damla geliyor. Üstelik bilgi ve bulgular resmi kurumlar değil, medya tarafından elde ediliyor. Soruşturmayı yürütenlerin bilgilendirme politikası halkın güven duygusunu adeta zehirliyor. Bu yüzden haklı olarak eleştiriliyorlar. Saldırıdan önceki ihmallere de bakılınca uzmanların mümkün olduğunca hızlı ve şeffaf açıklamalar yapmaları çok önemli. Federal Savcılık azıcık da olsa bir ara bilanço açıkladı, Anis Amri'nin suç ortağı olduğu şüphesiyle gözaltına alınan Tunuslu'nun serbest bırakıldığı açıklaması hayal kırıklığı yarattı. Berlin'deki saldırının ardından göz altına alınan Afgan'dan sonra bu, kamuoyuna yansıyan ikinci hata oldu. Amri'yi İtalyan polisi etkisiz hale getirirken, Alman meslekdaşları yanlış insanları göz altına alıyor. Yaklaşık iki hafta süren soruşturmadan sonra üzücü bir bilanço.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Deniz Karahan

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle