Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Vizesiz Avrupa Araştırma Grubu Başkanı Harun Gümrükçü, Avrupa Topluluğu Adalet Divanı'nın (ATAD), TIR şoförü Mehmet Soysal'a Avrupa'ya gelebilmesi için vize almasına gerek olmadığı yönünde verdiği kararın tüm Türk vatandaşları için geçerli olduğunu söyledi.
Gümrükçü, Almanya'nın başkenti Berlin'de Anadolu Enstitüsü tarafından Türkevi'nde düzenlenen toplantıda, ATAD'ın aldığı kararın kendileri için sürpriz olmadığını, Türklerin AB ülkelerine gitmek için vize almak zorunda olmadıklarını belirterek, "ATAD'ın vizeyi kaldıran kararının, sadece iş için Avrupa'ya gelen Türklere yönelik olduğu şeklindeki haberler tümüyle dezenformasyon yaymaya yöneliktir. Karar tüm Türk vatandaşlarına vizeyi kaldırmıştır" dedi.
Türklere vize uygulanmasının hukuki olmadığını ve 29 yıldır yapılan bu yanlışa son verilmesi gerektiğini ifade eden Gümrükçü, "Bu bir tavsiye kararı değildir. Bağlayıcı bir karardır ve ulusal yasaların üzerindedir" diyekonuştu.
Türkiye'nin 1963 yılında imzaladığı Ankara Antlaşması'yla 1973 yılında yürürlüğe giren Karma Protokol'ün Türk vatandaşları için de eşitlik ilkesini öngördüğüne ve AB Komisyonu tüzüğünün 41. maddesinde "hizmetlerin sunumu ve edinilmesine kısıtlama getirilemez" şeklinde bir ifadenin yer aldığına dikkati çeken Gümrükçü, "ATAD'ın kararı sadece vizeyi kaldıran bir karar da değildir. Çünkü tek kısıtlama vize değildir. Avrupa'da iş kurarken de Türklere zorluklar çıkartılıyor. Bunlara da son verilmeli" dedi.
AB ülkelerinde yaşayan Türk vatandaşlarının aleyhine alınan hiçbir kararın yasal olmadığını ve bu durumun Türkiye tarafından kurulacak bir uzmanlar kurulu tarafından ciddi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Gümrükçü, Türk derneklerinin de bu konuda AB Komisyonu'na baskı yapmaları gerektiğini söyledi.
Gümrükçü, AB ülkelerinde yaşayan Türklerin sosyal haklarının da korunması, bu konuda da ulusal yasaların AB yasalarının altında tutulması gerektiğini belirterek, Alman hükümetinin, vizenin bir kötüleştirme olmadığı, sadece teknik düzenleme olduğu şeklinde yorumlar getirdiğini, vize uygulamasının kolaylaştırılması yönünde Alman hükümetinin getirdiği teklifi de kendilerinin kabul etmediğini belirtti.
Hukukun üstünlüğüne saygı duyan tüm ülkelerin AB yasalarını uygulaması gerektiğini ifade eden Gümrükçü, sadece Yabancılar Yasası'nı ihlal ettiği için bir yabancının sınırdışı edilemeyeceğini kaydederek, bu konuda onayı gereken başkonsolosların da bu onayı vermemelerini istedi.
Geçmiş vize ücretlerinin iadesi
AB ve Türkiye arasında sürdürülen üyelik müzakerelerinde bu hakların gündeme getirilmesini ve bugüne kadar vize için ödenen ücretlerin bile iadesinin talep edilmesini isteyen Gümrükçü, Almanya'nın asıl endişesinin de Türklerin, bugüne kadar ellerinden alınan haklarını geriye dönük olarak talep etmeleri olduğunu kaydetti.
Türklerin bugüne kadar "gasp edilen haklarını" elde etmek için Türkiye'de kurulacak bir uzmanlar kurulunun eksiklikleri belirleyerek, bunları AB Komisyonu'na bildirmesi gerektiğini ifade eden Gümrükçü, bu konuda kararlı olunması gerektiğini, bu sayede çifte vatandaşlık hakkının bile kazanılabileceğini belirtti.
Dezenformasyon var
Türkiye'deki çok sayıda kuruluşun ve bu kuruluşlarda çalışan uzmanların görüşlerinin de "birileri" tarafından yayılmaya çalışılan dezenformasyon nedeniyle yanlış olduğunu savunan Gümrükçü, "Türkiye'de çok sayıda kuruluşun bu konudaki görüşleri yanlış. Dışişleri Bakanlığındaki arkadaşlarımızın da. Ben kendilerini tanıyorum. Vatandaşlarımızın haklarını en iyi şekilde savunmak istiyorsa Dışişleri Bakanlığı reorganize olmalı" şeklinde görüş belirtti.
Yanlış bilgi aktarımının Brüksel'den kaynaklandığını, basının da bu yanlışların yayılmasına neden olduğunu ifade eden Gümrükçü, Türkiye'deki uzmanların da bu yanlışlara göre hareket ettiklerini savundu ve öncelikle olayların doğru bilinmesi gerektiğini kaydetti.
Toplantıya katılan Berlin Başkonsolosu Mustafa Pulat da Türkiye'de AB mevzuatıyla ilgili hukukçular arasında bir görüş birliği bulunmadığına işaret ederek, bu nedenle Gümrükçü tarafından önerilen kurulun oluşturulmasının çok önemli olduğunu belirtti.
Pulat, bunun Türkiye'nin ciddi bir sorunu olduğunu, bu tür konuların Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) bünyesinde bile gündeme getirilebileceğini söyledi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşaviri Ahmet Nazif Garibağaoğlu da ATAD'ın aldığı kararın çok önemli olduğunu ve bu konuda gelecekte büyük ilerlemeler sağlanabileceğine inandığını, ancak uygulamaların her zaman teoriden daha yavaş işlediğini ifade etti.
Vizenin kaldırılmasının zorunlu olduğunu, ancak devletin de "boş durmadığını" ve genelde ön planda olmasa da bu konuda yoğun çaba içinde bulunduğunu, ATAD'ın aldığı kararda da katkı payı olduğunu kaydetti.
Almanya Türk Toplumu (TGD) Genel Başkanı Kenan Kolat ise hakların savunulmasında sorunların ortaya çıktığına işaret ederek, önemli olanın AB Komisyonu'nu bu konularda ikna edebilmek olduğunu söyledi.