Venezuela’nın başkenti Karakas’ta kaçırdığı polis helikopteriyle 27 Haziran’da kamu binalarına saldıran polis Oscar Perez, yeni bir video yayınladı. Perez sosyal medya üzerinden yayınladığı videoda Karakas’ta olduğunu ve savaşmak için hazır ve istekli olduğunu söyledi.
Devlet Başkanı Nicolas Maduro olayı “terör saldırısı” olarak nitelemiş ve saldırıdan ABD destekli sağ muhalefeti sorumlu tutmuştu.
Özel eylemler tugayında görevli olan Oscar Perez sosyal medya üzerinden yayınladığı videoda, Venezuela bayrağının asılı olduğu bir duvarın önüde oturduğu görünüyor. Yanında silahının da olduğu görülen Perez anayasanın, 333 ve 350. maddelerini hayata geçireceklerini, bunun için savaşmaya “hazır ve istekli” olduklarını söyledi. Perez "Zamanı geldi. Sokağa çıkacağız ve biz de orada sizlerle olacağız” diye konuştu.
Perez, saldırı ile eş zamanlı olarak sosyal medyada yayılan ilk videosunda kendilerinin polis, asker ve halktan oluşan bir koalisyon olduklarını iddia ederek hükümete karşı çıkma çağrısı yapmıştı.
Anayasa ne diyor?
Anayasanın 333. maddesi anayasanın uygulanmadığı durumlarda yeniden uygulanması için yurttaşlara işbirliği yapma görevi veriyor. 350. madde ise "Cumhuriyete bağlı, barış, bağımsızlık ve özgürlük için mücadele eden Venezuela” halkının demokratik değerleri ihlal eden hiç bir rejimi tanımayacağını söylüyor.
ABD destekli sağ muhalefet Maduro’nun kurucu meclis kararıyla anayasayı, şiddet gösterilerine karşı sert tutumuyla ise insan haklarını ihlal ettiğini iddia ediyor. Hükümet ise sağ muhalefetin çağrısıyla 3 aydır süren şiddet eylemlerine “terör” olarak adlandırıyor. Muhalefetin iddialarının Venezuela’da sosyalizmin çökertilmesi kampanyasının bir parçası olduğunu söyleyen Maduro, ABD ve sağ muhalefeti Venezuela’da sosyalizmin çökertilmesi kampanyasını desteklemekle suçluyor.
Artan şiddet eylemlerini önlemek için Maduro, 1 Mayıs’ta Bolivarcı anayasanın "devleti dönüştürmek" amacıyla bir kurucu meclis toplamasına izin veren 347. maddesine dayanarak kurucu meclis oluşturma kararı almıştı. Kurucu meclis ile Maduro, çoğu sağcıların elinde olan Ulusal Meclis’i devre dışı bırakmayı planlıyordu.