BBC Türkçe
Övgü Pınar
Katolik Kilisesi'nin modern zamanlarda karşılaştığı en büyük krizlerden biri olan çocuklara yönelik cinsel istismar skandallarıyla mücadele amacıyla Vatikan'da olağanüstü bir zirve hazırlığı yapılıyor.
Bazı Vatikan uzmanlarının Katolik Kilisesi için Protestan reformundan bu yana en ciddi kriz olarak nitelediği çocuklara yönelik cinsel istismar skandalları ilk kez böyle bir toplantıyla ele alınacak.
Çocuk tacizcilerine ve onları koruyanlara "sıfır tolerans" sözü veren Papa Francesco'nun talebiyle 21-24 Şubat arasında Vatikan'da düzenlenecek "Kilisede Çocukların Korunması" zirvesine, dünyanın her yerinden yönetim kademesindeki Katolik Kilisesi temsilcileri katılacak.
Yaklaşık 190 dini görevlinin katılması beklenen zirvede çocuk tacizlerine karşı "sorumluluk, hesap verebilirlik ve şeffaflık" prensipleri ele alınacak.
Toplantı öncesi hazırlık aşamasında çeşitli ülkelerden din adamları taciz kurbanlarıyla görüşmeler yaptı. Zirve esnasında da katılımcıların, bazı taciz kurbanlarının ifadelerinin yer aldığı videoları izlemesi planlanıyor.
Papa Francesco, geçen Pazar günkü geleneksel dua töreninde, çocuk istismarının "zamanımızın en acil meselelerinden" olduğunu söyledi ve 21-24 Şubat tarihli zirvenin "güçlü bir sorumluluk eylemi" olmasını dilediğini belirtti.
'Kilisenin güvenilirliği sınanacak'
Papa Francesco daha önce de taciz kurbanlarından kilise adına özür dilemiş ve taciz vakalarının ve bunların üzerinin örtülmesinin din adamlarının nüfuzlarını kötüye kullanmasından kaynaklandığını, bu kültürle mücadele edilmesi gerektiğini söylemişti.
Vatikan Basın Ofisi Müdürü Alessandro Gisotti de yarın başlayacak zirveyle ilgili olarak, "Bu canavarı alt etmek istiyorsak onunla korkusuzca yüzleşmeliyiz" dedi.
Taciz kurbanları ve medya, bu zirvenin taciz skandalları ve bunların ele alınışı hususunda bir dönüm noktası olması beklentisini dile getiriyor ve Katolik Kilisesi'nin güvenilirliğinin bu toplantıyla sınanacağını vurguluyor.
Taciz kurbanları Katolik din adamlarının taciz skandallarının üzerini örtmeye çalışma eğiliminden vazgeçmesini ve taciz kurbanlarını korumaya öncelik verilmesini talep ediyor. Taciz kurbanları ayrıca "söz değil eylem" isteklerini dile getiriyor.
İtalyan basınındaki analizlerde, Papa'nın özellikle şeffaflık talep ettiği ve bu toplantıdan sonra "Hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağı" belirtiliyor.
Toplantıyı organize eden komitede yer alan Kardinal Blase Cupich de, bu zirvenin dönüm noktası olması gerektiğini, taciz vakalarının sonunu getiremese de çocukların güvenliğini öncelik haline getirmeye katkıda bulunacağını söyledi.
Organizasyon komitesinden Malta Başpikoposu Charles Scicluna da zirvede inkar ve sessizliğin kabul edilemeyeceği mesajı verileceğini ve dini görevlilere "şeffaflık" çağrısı yapılacağını belirtti.
İki kardinalden karşı mektup
Ancak Papa Francesco'nun kilise içindeki taciz vakalarını din adamlarının nüfuzuyla ve birbirlerini korumalarıyla ilişkilendirmesine karşı sesler de yükseliyor.
Papa'nın reform çabalarına karşı duruşlarıyla bilinen aşırı muhafazakâr kanadın önde gelen isimlerinden iki kardinal, dün yayımladıkları bir açık mektupla Papa'yı eleştirdi ve esas sorunun Katolik Kilisesi içinde yayılan "eşcinsel gündem vebası" olduğunu iddia etti.
Alman Kardinal Walter Brandmüller ve ABD'li Kardinal Raymond Burke, taciz vakalarının din adamlarının görevlerini kötüye kullanması ve birbirini korumasından değil "ilahi ve doğal yasaların ihlalinden" kaynaklandığını öne sürdü.
İki kardinal, "Eşcinsel gündem vebası Kilise içinde yayıldı, organize şebekeler tarafından teşvik edildi, suç ortaklığı ve sessizlik iklimiyle korundu" ifadelerini kullandı.
Burke ve Brandmüller daha önce de Papa Francesco'nun reform girişimlerine karşı çıkmış ve açık mektuplarla Papa'yı eleştirmişti.
Brandmüller geçen ay da bir mülakatta eşcinsellik ile cinsel tacizi ilişkilendirmişti.
Katolik Kilisesi'nin aşırı muhafazakar kanadının, cinsel taciz vakalarını eşcinsellikle bağdaştırma eğilimi, bu konuda araştırma yapanlar tarafından genel kabul görmeyen bir yaklaşım.
21-24 Şubat tarihli zirveyi organize eden heyette yer alan ABD'li Kardinal Blase J. Cupich de, bu ilişkilendirmeye karşı çıkarak, "Araştırmalar cinsel taciz olaylarının kaynağının eşcinsellik olmadığını gösteriyor" diyor.
"En büyük eşcinsel topluluklardan biri Vatikan"
Öte yandan, eşcinsellik ile taciz vakalarının üzerinin örtülmesi arasında dolaylı bir ilişki kuranlar da bulunuyor.
Tam da Vatikan'da çocukların korunması konulu zirvenin başlayacağı gün 20 ülkede, 8 dilde yayımlanacak olan "Sodoma" isimli kitapta, Vatikan'daki eşcinsellerin oranının yüksekliğine odaklanılıyor. Kitabın yazarı Fransız gazeteci Frederic Martel, eşcinsel din adamlarının, kendi sırlarının ortaya çıkmasından korktukları için tacizci din adamlarını bilseler de ihbar etmekten çekindiklerini iddia ediyor.
Kitapta "Vatikan dünyanın en büyük eşcinsel topluluklarından birine sahip" deniliyor.
Kitabı, 4 yıl boyunca, aralarında 41 kardinalin de yer aldığı 1500 kişiyle görüşerek yazdığını belirten Martel ayrıca, Katolik Kilisesi içinde en homofobik görünen isimler arasında da eşcinsellerin bulunduğunu savunuyor.