Van’da 2011 yılında meydana gelen, 604 kişinin yaşamını yitirdiği, 4 binden fazla kişinin yaralandığı ve 2 bin 262 ev, işyeri ve konutun enkaza döndüğü depreminin üzerinden 8 yıl geçti. Merkez üssü Erciş olan depremin ardından hala konteynerlarda yaşayan aileler var. Van Bölge Hastanesi’nin karşısında kurulan konteynırlarda şu an yaşayan 6 aile elektriksiz, susuz ve kötü koşullarda yaşam sürdürüyor. Ekonomik durumlarından kaynaklı hiçbir yere gidemeyen aileler, yıllardır yetkilere seslenmelerine rağmen kendilerine bir çözüm bulunamadı.
6 aile hâlâ konteynerde yaşıyor
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, yıkık dökük olan 20 metrekarelik konteynırda yaşam mücadelesi veren Adilşah Demirhan (70) devletin hiçbir şekilde kendilerine destek çıkmadığını söyledi. Demirhan, “Ben ve ailem 8 yıldır konteynerde yaşıyoruz. Fakirler burada yaşamaya mahkûm edilmiş. Zenginler gitti biz burada kaldık. Ben ve çocuklarım burada yaşıyoruz. Devlet zenginler için iyidir, fakirlere kimse bakmıyor. Bize TOKİ çıkmadı, tavanı su alan, alt zemini kırılmış konteynerde yaşamımı idame ettirmeye çalışıyorum. Bazen elektriğimiz hiç gelmiyor. Suyumuz da öyle. Devletin bize ev vermesi gerekiyor. Bu ekonomik durumla gidecek hiçbir yerimiz yok. Yaşlıyım ve bir yere de gidemiyorum. Aylık 500 TL yaşlılık maaşı alıyorum ama neyime yetecek bu para? Konteyner kentte birçok zaman hırsızlık olayları yaşanıyor ve biz yaşamamızdan endişe duyuyoruz. Bizim sesimizi duyun artık" dedi.
"İnsanlar ciddi bir borçla yüz yüze bırakıldı"
Yaraların sarılmadığına dikkati çeken İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Van Şube Başkanı İsmail Bilmez, etkinin daha uzun yıllar süreceğini söyledi. Bilmez, “Deprem yaraları hala devam ediyor. Deprem yaraları sarıldı mı? Gerçek anlamıyla sorgularsak, orada evlerinden, barklarından edilip, işte orada TOKİ konutlarına yönlendirmiş insanları dinlemek gerek. Bizim duyduklarımız, bizim öğrendiğimiz kadarıyla insanlar ciddi bir borçla yüz yüze bırakıldı. Bu durum da zaten canını yitirmiş, ciddi anlamda yaralanmış yurttaşların yaralarının sarılmadığının bir göstergedir” dedi.
"Toplanma alanları resmi kurumlar tarafından kullanılıyor"
Şu anda deprem toplanma alanlarının resmi kurumlar tarafından kullanıldığını kaydeden Bilmez, deprem sırasında insanların güvenli toplanma alanlarının olmadığını dile getirdi. Bilmez, “Türkiye’de olduğu gibi Van’da da depremle beraber gündeme gelen ama ne yazık ki akabinde unutulan bir durum da toplanma alanları. Deprem sırasında insanların güvenli alanlara ulaşabilecekleri 3 bölge var ama şu an 3 yer de ne yazık ki resmi kurumlar tarafından kullanılıyor. Depremden hemen sonra bu tip yerlerin önemi ortaya çıkıyor ama devlet maalesef bu durumdan ders almıyor. Deprem sonrası Van'da ortaya çıkan barınma sıkıntısı deprem alanlarının olmamasından dolayı çok kötü bir durum ortaya çıkardı. Bugün deprem olsa yine aynı sonuçla karşılaşacağız ve insanların gidecek deprem toplanma alanları olmayacak” diye konuştu.
"Yeni yapılar denetlenmiyor"
Mühendislik hizmeti görmüş yapıların şiddete dayanıklı olduğunu ancak görmeyen binaların depremde yıkıldığını hatırlatan Bilmez, deprem öncesi yapılmış, hiçbir mühendislik hizmeti görmemiş yapılan tamamının yıkıldığını belirtti. Bilmez, "Kaçak yapılar, ruhsatlandırılmamış, mühendislik hizmeti görmemiş yapılar acı bir tablo ortaya çıkarılıyor. Depremden sonra yurttaşların bireysel başvurularıyla yapılar yıkıldı yerine yenileri yapıldı fakat bu yeterli değildi. Olası bir depremde bu yapılar büyük bir felaketin habercisidir” dedi. Van'da halen inşaatların denetimsizce yapıldığını söyleyen Bilmez, bu durumun yaşanabilecek depremde ne acılar yaşanacağını da gösterdiğini ifade etti.
