T24- Arınç'a suikast iddialarına ilişkin soruşturmanın herkese gizli olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Çiçek, "Vallahi ben bu konuda bir şey bilmiyorum" dedi.
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, canlı yayında NTV Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Karargah soruşturmasını değerlendiren Çiçek şunları söyledi: "Karargahtaki aramada hukuki bir işlem yapılıyor. Türkiye, hukuki bir meseleyi siyasi çerçevede tartışıyor. Konuyu siyaseten tartıştığımızda herkes bulunduğu konuma göre bir sonuç çıkarmaya çalışınca ortaya kaos çıkıyor. Yanlış üslupla, eksik bilgiyle tartışıyoruz. Her işi siyasete bulaştırıyoruz. Birden fazla arama yok, sadece aramaya ara veriliyor. Hukuk biraz ağır işler, her şey hemen aydınlanmaz.
Ortada işlendiği iddia edilen bir suç konusu var, yetkili savcılık el koymuş. Bu soruşturma herkese gizli. Vallahi ben bu konuda bir şey bilmiyorum. MGK'da nelerin konuşulduğu bildiride var. Orada ne yazıyorsa, onlar konuşuluyor. MGK'nın gündemi erkenden yazan-çizen-konuşan tarafından belirleniyor. Tansiyon dışarıdan tespit ediliyor, gündem dışarıdan tespit ediliyor. Anayasaya göre gündemi Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı belirler. Halbuki bizde medya belirliyor. En az bir hafta evvelden vatandaşı bir konuya kilitliyoruz. Sanki MGK'da iki ayrı takım var, gırtlak gırtlağa girecek gibi takdim ediliyor. Her iki ayda bir sanki bir kavga, bir bilek güreşine tutuluyor."
NEYİN NAKLEN YAYINI?
Cemil Çiçek, kurumlar arasında çatışma olup olmadığı yönündeki bir soruya şu yanıtı verdi: "Birbirimizi yanlış bulabiliriz ama bunun ötesine taşıyarak asker ve sivil bir kavgaya gidiyor havası yansıtılıyor, bu kesinlikle doğru değil. 7 yıldır MGK'ya katılıyorum, böyle bir atmosfer hiç olmadı. Her MGK'ya girerken rahatsız olduğum bir şey var, saat 10.00'dan itibaren canlı yayın araçlarını taşıyorsunuz. Neyin naklen yayınını yapacaksınız? Vallahi bazen ben bu toplantılarda bulundum mu diye tereddüte düşüyorum. TSK'ya karşı asimetrik savaşın merkezine getirip hükümet koyuluyor. Bu savaş kavramı bile benim kabul edeceğim bir husus değil."
Dinlemelere değinen Çiçek, "Hakim dinleme kararı veriyorsa, o usule uygun bir karardır. Herhangi bir hakim kararı olmaksızın yapılan dinlemeler ise ayrı. Bunlar yasadışı dinlemelerdir. Yasadışı dinlemelerin önlenmesi için yeni düzenlemeye ihtiyaç var" diye konuştu.
BEN OLSAM İFADE VERİRİM AMA...
Çiçek eski DTP'lilerin ifade vermeye gitmemesini yorumlarken şöyle konuştu: "Hukukun işlemesini kolaylaştıralım. Hukuku siyasete uyduracağımıza, siyaseti hukuka uyduralım. Ben olsam ifademi veririm ama yasanın da yanlış olduğunu söyleyebilirim. Milletvekili olmazdan evvel bir suç işlemiş olsam bana olan muamele ile bir başka partiden vekile yapılacak muamele aynı olmalı. Anayasa, eski DTP'lilerin ifadeye gitmeleri gerektiğini söylüyor. Yargı keyfi işlemler yapmaz, hukuka uymak zorunda."
YILBAŞI GELMEDEN KUTLANMAZ
Demokratik açılım konusundaki çalışmaların sürdüğünü belirten Çiçek, "Demokratikleşme zaten bizim AB'ye taahhüdümüz. Bir hafta önce bir ülkede (Belçika) karar verildi, 10 yıl yargılama sürdü. Sonuçta iki yıl ceza verildi. Ama o örgüt halen terör örgütü olarak kabul edilmiyor. Türkiye terör meselesini eksik tartışıyor, dış boyutu ihmal ediliyor" dedi.
Başbakan Yardımcısı, "Dağdan yeni dönüşler olacak mı?" sorusunu, "Yılbaşı gelmeden yılbaşı kutlaması olmaz. Biz neye nasıl yaklaştığımızı biliyoruz." şeklinde yanıtladı.