SHÇEK dosya numarasını ‘yanlış’ bildirince ve bu durum da ancak 115 gün sonunda anlaşılınca ‘avukatsız’ kalan B.Ç., sonunda en etkin denetime kavuştu: Her kesimden kadınların davaya ilgisi.
14 yaşındaki kız çocuğunu cinsel açıdan istismar etmekle suçlanan Vakit gazetesi yazarı 76 yaşındaki Hüseyin Üzmez’in yargı süreci araştırıldıkça ‘yeni bir kaza veya karışıklık’ ortaya çıkıyor. Öte yandan hem bu davanın hem de bu aksaklık ve karışıklıkların takipçisi olan ‘cephe’ de giderek büyüyor.
Son olarak önceki gün ‘Birbirimize Sahip Çıkıyoruz’ hareketine üye kadınlar, Beyoğlu’nda Galatasaray Lisesi önünde eylem yaptı. ‘Tecavüze göz yuman devlet suça ortaktır’ dövizi açıp Türkçe ve Kürtçe sloganlar atan grubun içinde türbanlı kadınlar da vardı, başı açıklar da... Aynı gün Aydın Söke’de düzenlenen kermes Üzmez protestosuna dönüştü, İzmir’de ‘Şiddete Karşı Kadın Platformu’ üyeleri, Üzmez’in fotoğraflarını yırtıp yaktı, Diyarbakır İHD Şubesi Üzmez’in tahliyesini protesto etti ve ODTÜ’lü ‘Üniversiteli Genç Kadınlar’ grubu Üzmez’e protesto mektupları gönderdi.
Bak sen şu karışıklığa!
Üzmez’in yargı sürecine dair son ‘skandal’ ise devletin B.Ç.’yi mahkemede temsil etmede neden geç kaldığı araştırılırken ortaya çıktı. B.Ç.’yi ilk iki duruşmada, Bursa Barosu’nun atadığı avukat temsil etmiş, onun da Üzmez’in tahliye edildiği ikinci duruşmaya gelmediği öğrenilmişti.
B.Ç.’yi koruma altına alan SHÇEK ise ancak Üzmez tahliye olduktan ve buna yol açan Adli Tıp Raporu büyük gürültü kopardıktan sonra davaya müdahil olmak üzere harekete geçmişti.
Dün tüm bunlara neden olanın ‘bir yanlış dosya numarası’ olduğu anlaşıldı. SHÇEK Genel Müdür İsmail Barış, dün TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na Üzmez olayıyla ilgili bilgi verdi. Barış’ın verdiği bilgiye göre SHÇEK Genel Müdürlüğü, B.Ç olayıyla ilgili olarak bir Hazine avukatı tutulması istemiyle Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü’ne başvurdu. Ancak kurum B.Ç’nin dosya numarasını ‘yanlış bildirdi.’
Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün “Böyle bir dosya yok” uyarısı üzerine, SHÇEK doğru numarayı iletti, ancak tam 115 gün sonra... Yani 6 Ekim’de. Bu gecikme nedeniyle SHÇEK davaya müdahil olmakta geç kaldı. Söz konusu ‘Yanlışlığa’ sebep olanlarla ilgili soruşturma başlatıldı.
Binlerce rapor ve mağdur...
Toplantı sonrası açıklama yapan AKP’li alt komisyon başkanı Halide İncekara, kamunun hantal yapısından dolayı bu tür olayların her zaman yaşandığını savundu, ancak “Art niyet olmasa da ihmal olmuş. Bunların hiç birisi affedilir ve hoşgörülür hatalar değildir” dedi. Üzmez ile ilgili Adli Tıp Raporu’na atıf da yapan İncekara, “Binlerce bu tür raporlarla, binlerce çocuğun mağdur olduğu kanaati hepimizde hasıl olmuştur. Bu kişiler meşhur olduğu için, daha çok konuşulur olmuştur. Bu konuda Tabipler Odası ve baronun suskunluğunu ve uzaktan bakışını anlamış değilim, bunu da sizlerin takdirine bırakıyorum” dedi.
Hüseyin Üzmez davası, daha önce uzmanlarca ‘çok eksik’ bulunan ama ‘jet hızı’yla gelen Adli Tıp Raporu ve B.Ç.’nin yaşını dolayısıyla Üzmez için istenecek cezayı etkileyecek doğum kayıtlarının ‘bir türlü bulunamaması’yla konuşulmuştu.