Ekonomi

UZMANINDAN PAZARLAMA TAKTİKLERİ İSTANBUL (A.A)

20 Ekim 2010 15:44

-UZMANINDAN PAZARLAMA TAKTİKLERİ İSTANBUL (A.A) - 20.10.2010 - Pazarlama Uzmanı Martin Lindstrom, perakendecilerin gelecekte Iphone, Ipad ve Blackberry'yi rakip olarak görmeleri gerektiğini belirterek, ''Beynin duygusal boyutuna hitap eden ürünler üretmelisiniz. Gelecekte mutlaka markanız parçalara ayrılabilir olmalı. Logoyu çıkartsanız da markanız anlaşılmalı'' dedi. Geçen yıl, Time Dergisi'nin ''Dünyanın En Etkili 100 Kişisi'' listesinde yer alan Lindstrom, 10. Perakende Günleri'ndeki konuşmasında, insanların her gün yaptığı davranışların yüzde 15'inin rasyonel, yüzde 85'inin irrasyonel olduğunu kaydederek, ''Markaları yaratırken karışımızdaki zorluk da bu. Markaları oluştururken rasyonel davrandığımızı düşünürüz, aslında her gün yapığımız her şey rasyonel değil'' dedi. Lindstrom, bir mağazadan hediye çeki kazanıldığında beyinde açgözlülüğü temsil eden bölgesinde hareket olduğuna değinirken, ''20 poundluk çeki hemen veriyoruz, 30 poundluk çek için 3 gün beklemeniz lazım'' önerisi sunulduğunda, beynin rasyonel kısmının ''3 gün bekle'', irrasyonel kısmının ''bekleme'' dediğini, böyle bir durumda insanların yüzde 92'sinin 20 poundluk çeki tercih ettiğini kaydetti. Artık kimsenin beklemek istemediğini anlatan Lindstrom, ''İrrasyonel olduğumuzu görüyoruz, diğer tarafta sabrımız kalmamış. Ben, bu nesile, 'anında memnun edilmeleri gerekenler' diyorum. Medya ve reklam bizi o kadar etkiliyor ki artık konsantre olamıyoruz'' diye konuştu. Lindstrom, beynin aynı anda birkaç şeyi yapmaya uygun olmadığını, alışveriş yaparken insanların dikkatlerinin dağıldığını belirterek, ''perakendecilerin en büyük rakipleri''nin Iphone ve Blackberry olduğunu ve insanların dikkatini çekmek gerektiğini vurguladı. Kullanıcı bir internet sitesine girmeden önce, kullanıcının profilini o siteye gönderebilen sistemler bulunduğunu anlatan Lindstrom, gelecekte her şeyin bireysel olarak fiyatlandırılmış ürünlerden geçeceğini kaydetti. Lindstrom, gelecekte araştırmaların hem bilinç düzeyinde hem bilinç altı düzeyinde yapılacağını ifade ederek, perakendecilere özetle şu önerilerde bulundu: ''Duygusal eğri önemlidir. Farklı temalar belirleyin. İnsanlar perakende mağazalarına sadece ucuz mal almak için değil, eğlenmek için de geliyor. Markanızdan ismi, yazıları çıkartırsak, gözlerim kapalı olarak mağazaya girsem kokudan, dokunduğum şeylerden, kulağıma gelen müzikten hangi marka olduğunuzu çıkarabilir miyim? Küçük bir ritüel, hareket markayı anlatabiliyor. Marka oluşturma konusunda renk çok önemlidir. Öyle bir renk olsun ki markadan bu rengi çıkardığımda hiçbir şey kalmasın. Semboller, markanın ana yapı taşlarıdır. Artık nesil çok hızlı hareket ediyor, sabrı yok. Gelecekte Iphone, Ipad, Blackberry'yi rakip görmeniz gerek. Beynin duygusal boyutuna hitap eden ürünler üretmelisiniz. Gelecekte mutlaka markanız parçalara ayrılabilir olmalı. Logoyu çıkartsanız da markanız anlaşılmalı. Markanın şekli, dokusu, sesi bir ritueli olsun. İnsanlara hizmet veriş şekliniz herkesten farklı olsun.'' -''GELECEKTE SAĞLIKLA, HİJYENLE İLGİLİ KONULAR İLK SIRADA GELECEK''- Martin Lindstrom, daha fazla duyu organına hitap edildiğinde markanın daha fazla kişi tarafından hatırlanacağına dikkati çekerek, perakendecilikte dokunma duyusunu kullanmanın önemli olduğunu söyledi. Gelecekte sağlıkla, hijyenle ilgili konuların perakendede ilk sırada geleceğini belirten Lindstrom, ''Müşteriler her şeye dokunmak istiyor ama herkesin dokunduğunu da almak istemiyor'' dedi. Lindstrom, markada ses kullanımının da etkili olduğunun altını çizerek, ''Manav bölümünde su sesi, buz küplerinin içecek bölümünde kullanılması, et bölümünde mangaldaki et cızırtısı sizi etkiler. Beyindeki ödüllendirme merkezi etkilenir. Ses artı görüntü, duygusal olarak da bizi etkiliyor. Bunun akabinde tüketici tercihlerini de etkiliyor. Perakende dünyasında her şey, hislere hitap etmemizle ilgili'' diye konuştu.