Hülya Karabağlı - T24 / Ankara
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün faili meçhul cinayetler konusunda Alt komisyon kurmaya ve olayı üstlenmeye talip olduklarını açıkladı.
Toplumsal Belek Platformu’nun TBMM’de ikinci kez çözüm girişimleri başlattığı faili meçhul cinayetlerin araştırılması önerisine ilk talipli çıktı. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, “Alt komisyon kurmaya ve olayı üstlenmeye talip" olduklarını söyledi. Üstün, süre sınırı olmaması ve uzmanlığı açısından alt komisyonun avantajlı konuma dikkat çekti.
Toplumsal Bellek Platformu, geçtiğimiz haftası Meclis turlarında komisyonla bir araya geldi. Platform, tüm siyası grupların üzerinde uzlaştığı bir Araştırma Komisyonu kurulmasını istiyor. Özel yetkilerle donatılan bu komisyonun ‘devlet sırrı’ gibi engellere takılmasını istemiyor. CHP ve BDP, siyasi cinayetlerin araştırılmasına sıcak bakıyor. AKP ve MHP ise soğuk.
'Yeni anayasada ‘zamanaşımı’ aşılabilir'
Gazetecilerle sohbetinde komisyon başkanı Üstün, Sivas davasına korkulu anlar yaşatan ‘zamanaşımı’ sorununun anayasa da yapılacak değişiklikle çözülebileceğini söyledi. Yeni anayasaya bir hüküm konulabileceğine dikkat çeken Üstün, “Ben de darbecilerin zamanaşımı tartışmasından rahatsızım. Bence zaman aşımına uğramadı. Sivas dosyasında eksik de olsa yargılama yapıldı, 3 gün sonra Başbağlar katliamında yalandan bir yargılama bile yapılmadı. Böyle bir şey çıktığında herkes için uygulanacak. Herkes istifade etmeli”.
'Dersim’de mezarlar bulunabilir'
Üstün, Dersim olaylarıyla ilgili bir çalışma yapılıp yapılmayacağıyla ilgili soruya , “İnsan Hakları Komisyonun üstesinden geleceği konu değil. Komisyonun çözebileceği sorunlara eğilirsek verim alabiliriz. Dersim acı herkes kabul ediyor. Başbakan da devlet adına özür diledi. Bundan sonra ne yapılabilir. Arşivler açılabilir. Mezarlar bilinemiyorsa ortaya çıkarılabilir. Oradan alınan çocukların aileleriyle irtibat kurulabilir. Devleti atacağı adımlar var. Herkes acıları hissetsin diye bunlar yapılabilir. Komisyon olarak ne yapılacağıyla ilgili başka aklıma bir şey gelmiyor. Böyle kabul edilmiş olması başlangıçtır. Toplumda bu da kabul edilir mi diye bir şey olmadı. Demokratik olgunluğa ulaştı toplum. Değişik kesimlerin yaşadığı acıları hissetmeye başladı."