Osman ŞİŞKO-Emre KOLTUK/DÜZKÖY (Trabzon), (DHA)- TRABZON\'un Düzköy ilçesinde Hasan ve Şeref Topal kardeşler, 35 yıldır işlettiği kahvehanede, topladıkları antika eşyaları biriktiriyor. Ünü köyün sınırlarını aşan kahve için devreye giren Kültür Turizm Bakanlığı, antika eşyaları kent merkezinde bir müzeye taşımak istedi. Köy halkı buna karşı çıkınca, antika eşyaların kayda alındığı kahvehane, köy müzesi statüsüne alındı.
İlçeye bağlı Aykut köyünde kahvehane işleten Hasan ve Şeref Topal kardeşler, 1983 yılından bu yana yörelerinin yanı sıra civar köylerden antika ve kullanılmayan eski eşyaları biriktirmeye başladı. Köy halkının da bazı antika eşyaları getirerek destek verdiği Topal kardeşler, toplanan antika eşyaları köy kahvesindeki duvara asarak sergilemeye başladı. Bugüne kadar yaklaşık 300 antika eşyanın toplanarak sergilendiği kahvede eski silahlar, kılıçlar, kömürlü ütüler, saatler ve at nalları ile eski zamanlarda köy halkının günlük yaşamında kullandığı çok sayıda antika eşyalar yer alıyor.
BAKANLIK HAREKETE GEÇTİ
Yöre halkının, ilgi odağı olan kahvedeki tarihi eşyaları fotoğraflayarak sosyal medyadan paylaşması üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri harekete geçti. Bakanlığın yazısı üzerine görevlendirilerek köye giden Trabzon Müzeler Müdürlüğü yetkilileri, kahvehanedeki antika eşyaları kent merkezinde bir müzeye taşımak istedi. Köy halkı, \'Eşyaları buradan taşırsanız bizler getirdiğimiz eşyaları geri alacağız\' diyerek isteğe karşı çıktı. Bunun üzerine yetkililer, kahvehanede bulunan antikaları kayıt altına alıp işletmecilerine zimmetledi, kahvehanenin bir köy müzesi olarak varlığını sürdürmesine izin verdi.
\'ONARIMA İHTİYACI VAR\'
Kahvenin işletmecilerinden Hasan Topal, eşyaların kayıt altına alınması sonrası yetkililerce ilgilenmediğinden yakındı. Topal, “Artık kahvehanemiz müze oldu. Müzede 270’i aşkın kayıtlı eşya var. Bu eşyalar kayıt altında ama ne yolda burada böyle bir müze olduğuna dair levha, ne de ilgilenen kimse var. Buranın onarıma ihtiyacı var. Eserlerin asıldığı alanlar tahta kaplama ve bu tahtalar çürümek üzere. Kendi yaptıracak durumumuz olmadığı için yetkililerden yardım talep ediyoruz\" dedi.
‘GEÇMİŞİMİZİ HATIRLIYORUZ’
Yöre sakinlerinden Hasan Ali Çelenk, değerlerin bu kahvehanede yaşatılarak gelecek nesillere aktarıldığını belirterek şöyle konuştu:
\"Bu kahvedeki eşyalar, bu köyden ve civar köylerden toplanan eşyalar. Bizim buralarda örf ve adetler çok fazla değişmez. Örf ve adetler köyümüzde her yerde yaşatılıyor fakat eşya olarak bu kahveye toplanmış. Bu eşyalara bakınca eskilerimizi, tarihimizi, geçmişimizi hatırlıyoruz. Çocuklarımızda bizleri hatırlayacak. Herhangi bir engel ve el koyma olmadığı sürece bu böyle devam edecek.\"
‘BURASI KÖYÜMÜZÜN MÜZESİ\'
Aykut köyü eski muhtarı Mehmet Topaloğlu, görenlerin kahvehaneye hayran kaldığını ifade ederek \"Köyümüze gelenler bu kahveye hayran kalıyor. Müzeden köyümüze gelen yetkililer buraya el koymak istedi. Buradaki eşyaları almak istediler. Biz de köy halkı olarak buna karşı çıktık. Yetkilerde bu eşyaları kahve işletmecisi üzerine kayıt etti. Burası köyümüzün müzesi olarak kaldı” diye konuştu.
‘DEDEMİN KERPETENİ BİLE BURDA’
Köyün gençlerinden olan Ertuğrul Topaloğlu ise kahvehanedeki eşyaları görünce tarihe yolculuk ettiğini anlatarak, “Eskiye ait eşyaları görmek bana çok iyi geliyor. Büyüklerimin neler yaptıklarını, doğal yaşamlarının, günlük yaşamlarının nasıl olduğunu bilmesem de bu eşyaları görünce anımsamaya, hayal etmeye çalışıyorum. Mesela, şu köşede duran dedemin kerpetenidir. Dedem bu kerpetenle diş çekiyormuş, önceden bu köyün dişçisi sayılırmış\" ifadelerinde bulundu.
FOTOĞRAFLI