Fatih Projesi Çalıştay Raporu:
Genel Değerlendirme
Fatih Projesi'nin yönetimi konusunda daha yapısal bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu gözükmektedir. Her ne kadar projenin yürütücüsü TÜBİTAK Başkanı ise de, projenin asıl sahibinin MEB olduğu ve uygulamaların büyük ölçüde bu bakanlık tarafından gerçekleştirildiği görülmektedir. Bu projeye özgü özel bir yönetici, MEB içinden seçilerek atanmalıdır. Bu yöneticinin tek işi, projenin yürütülmesi olmalıdır. Bu yönetici TÜBİTAK Başkanı ile eş başkan, ya da ona yardımcı olabilir.
Projenin tüm paydaşlara şeffaf ve açık biçimde sunulması için bir iletişim/halkla ilişkiler sistemi kurulması önemlidir. Bu amaçla İletişim Grup Başkanlığı kurulmuş olması sevindiricidir. Bu başkanlığın iletişim kanallarını bir an önce kurması önemlidir. Gerekirse bu konuda profesyonel yardım alınmalıdır.
Projenin kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri açık biçimde belirtilmemiştir. Eğer bu hedefler belli ise kamuyla paylaşılmalıdır. Eğer belirlenmemiş ise, bu konuda bir arama konferansı ya da bir dizi odak grup çalışmaları yapılarak belirlenmelidir. Bu çalışmalar da ihtiyaç halinde profesyonel ekiplerce gerçekleştirilebilir.
Proje, hem iç hem de dış değerlendirme ekipleri tarafından sürekli değerlendirilmelidir (ongoing assessment). Değerlendirmede amaç, anında geri bildirim sağlamak olmalıdır. İç değerlendirme MEB YEĞİTEK ekiplerince, dış değerlendirme ise üniversitelerce yapılmalıdır. Bu konuda TÜBİTAK çağrı yapabilir. Yapılan değerlendirmelerin sonuçlarına göre yeni düzenlemeler yapılmalı ve uygulama sırasında göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu süreçte özellikle öğretmenlerin sınıf içi uygulamalarıyla ilgili yapılacak değerlendirmelerin MEB tarafından yapılmaması gerekir. Öğretmenler, başarısız görünmemek için kendileri ve sınıf içi uygulamalarıyla ilgili gerçek durumu yansıtmayabilirler. Bu nedenle özellikle öğretmenler ve onların sınıf içi uygulamalarıyla ilgili değerlendirmelerin MEB'den bağımsız birimlerce (Üniversitelerin Eğitim Fakültelerince) gerçekleştirilmesi projeye ilişkin alınacak geri bildirimlerin (verilerin) sağlıklı olması açısından önemlidir.
Yakın zamanda yapılacak olan değerlendirme sonuçları açık bir şekilde bütün kamuoyu ile paylaşılmalı. Ardından bütün paydaşlar bir araya gelerek kısa, orta ve uzun vadede neler yapılabileceği üzerinden katılımcı ortamlar yaratılarak fikirleri alınmalı. Böylelikle ihtiyaç ve beklentiler daha geniş bir perspektifte ortaya konulabilir.
Tabletlerin internete çıkışı ve özellikle evlerde internete bağlanabilmesi mutlaka sağlanmalıdır. Bu özellikle dar gelirli aileler için önemlidir. Belli bölgelerde Wimax ve benzeri teknolojiler kullanılarak, evrensel hizmet fonu desteğiyle internete erişim sağlanmalıdır. 100 $'lık bilgisayar, her çocuğa bir dizüstü projelerinde gözlem, bilgisayarı rahatça kullanan öğrenci ve ailenin hayata bakışının olumlu değişimidir. Okullar, dar gelirli bölgelerde, bir KİEM gibi hizmet vermelidir. Öğretmen ve öğrencilerin, interneti kullanmaları, içerik üretmeleri, işbirliği yapmaları teşvik edilmelidir. Öğrenci, öğretmen blogları, okul gazeteleri, ders wikileri gibi; ve benzeri konularda yarışmalar gibi.
Donanım
Fatih Projesi kapsamında donanım ile ilgili yapılan çalışmalar genel olarak olumlu görülmektedir. Etkileşimli tahtanın proje süresi içerisinde geldiği nokta takdir edilmektedir. İnternet ağ altyapısı ve okul içi yerel alan ağları ile ilgili çalışmaların iyi bir şekilde yürütüldüğü gözlenmiştir. Öğretmenler odasında çok amaçlı yazıcı, doküman kamera, etkileşimli tahta ve kablosuz ağ hizmetinin sunulmuş olmasının önemli katkılar getireceği değerlendirilmektedir. Etkileşimli tahta kapsamında sağlanan donanım uygun bulunmuştur.
Donanım bu projenin göreceli en kolay bileşenidir. Maliyeti yüksek ve kamuoyunun dikkati donanıma odaklanmıştır. Fakat, asıl sorun öğretmenin kazanılması, doğru içeriğin hazırlanması, ve doğru senaryoyla sunulmasıdır. Bu teknolojiler öğretmen ve öğrenciye yardım için vardır. Bu noktalara yeterli özen gösterilmezse, okullarımızın elektronik çöplükler haline gelmesi riski vardır.
İnteraktif Tahta
Akıllı tahta ile başlayan projede interaktif tahtaya doğru yaşanan dönüşüm ve interaktif tahtanın süreçte yaşadığı dönüşüm oldukça başarılıdır. Bu gelişmeler ve iyileştirme süreci bu noktada bitirilmemelidir. Gelişen teknolojiler, ögretmen ve ögrencilerden gelecek geri bildirimler ile süreklilik göstermelidir.
İnteraktif tahta ile ilgili sıkıntılar
• İnteraktif tahtanın üzerindeki cama yazı yazılabilir olması iyi düşünülmüş bir yöntem gibi görünmesine karşın öğretmen ve öğrencinin gözünde normal beyaz tahtadan farkıiz algılanmasına neden olabilir. Bu nedenle İnteraktif tahtanın interaktif özellikleri eğitimlerde vurgulanmamalı yoksa bu tahtalar dershanelerde akıllı tahtalar nasıl kullanılıyorsa aynı şekilde daha çok soru çözmek için kullanılır ve proje kapsamındaki görevi ve rolu dışında kullanılmasına neden olabilir.
• Isı üreten ve toz çeken bir donanım olan bu tahtanın yanında tebeşir tahta bulunması ve bazı öğretmenlerin hala daha tebeşir kullanmayı tercih etmesi nedeni ile cihazlar çok çabuk bozulabilir. Bu teknolojiye geç adapte olabilecek öğretmenlerin bu kullanım alışkanlıkları arızalara sebep olabilir.
• Okullarımızda çok farklı boyutlarda sınıflar olduğu için etkileşimli tahta ve yanındaki düzeneklerin farklı boyutlarda üretilmesi gerekmektedir.
Tablet
Tabletlerin seçiminde tek seçenek yerine, pilot uygulamalar sonucu belirlenen temel özellikleri taşıyan, birden fazla ürün seçilebilir. Bu süreçte mümkün olabildiği ölçüde yerli üretim yapılmasının teşvik edilmesi ve bu amaçla yerli firmaların desteklenmesi yararlı olacaktır. Öte yandan tabletlerin üzerinde bulunan donanımsal ve yazılımsal kısıtlamalar, cihazın yalnızca bir tüketim cihazı olmasına yol açmaktadır. Cihaz üzerinde herhangi bir üretim, bilgiye erişim ve etkileşimin bu kısıtlama nedenle istenilen düzeyde olması önlenmiş olmaktadır. Bu nedenle tabletlerin internet kullanımına, yeni programların kurulumuna, USB gibi veri giriş çıkışı sağlayacak kanalların kullanımına açık olması gerekmektedir. Böylece tabletler öğrenciler için sadece bir ders materyali olmaktan çıkar ve hayatlarının bir parçası haline gelebilir. Öğrencilerin öğrenmelerinde velilerin önemli katkıları olabilmektedir. Bu nedenle tabletlerin öğrenci velileri tarafından da keşfedilip kullanılmasına yönelik önlemler alınmalıdır. Bunun için tabletin İnternete çıkabilmesi ve aile ve bireysel gelişim için program ve içerik yükleyebilmesi önemlidir.
Tabletler için somut öneriler
• Tabletler ve onların etkin kullanımı bu projenin temel amacı olan fırsat eşitliğinin sağlanması anlamında oldukça önemsenmektedir fakat kullanım kısıtlılıkları bu cihazların kişisel bir cihaz olmasına istenilen yerde, istenilen şekilde, istenildiği gibi bilgiye ulaşılmasına olanak sağlamamaktadır. Bir mobil cihazın bütün esnekliğini ve anlamını kaybetmesine neden olmaktadır. Çünkü öğrenme sadece okul çatısı altında gerçekleştirilen bir olay değildir. Serviste, parklarda, bahçelerde, evlerinde bu cihazları gerçekten kullanan öğrenciler görmek istiyorsak daha az sınırlayıcı olmalıyız. Bu haliyle öğrenciler cihazları zaten çözmüşler hatta sıkılmaya baslamışlar gibi görünüyor.
• Tabletler tanıtılırken z-kitaplar üzerinde fazlaca durulması amacın yine gözden kaçmasına neden olmaktadır. Bu sağlanan donanımların ve z-kitapların yalnızca bir araç oldukları gerçeği vurgulanmalıdır. Amacımız derste z-kitapları kullanmak değil bunların sağladığı zengin öğrenme ortamından faydalanmaktır.
• BT öğretmenlerine bu cihazlarin etkin kullanımı anlamında büyük gorevler düşmektedir. Bu kapsamda öğretim teknolojileri konusunda uzman olan bu öğretmenlerin sorumlulukları artırılmalı ve daha net bir görev tanımı ile okullarda daha etkin çalışmalarına olanak sağlanmalı. Bu noktada Anadolu'da hala daha ciddi bir öğretmen ve öğrenci kitlesinin sınırlı bilgisayar okur yazarlığı kabiliyetlerine sahip olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir. BT anlamında bu öğretmenlerimize ciddi görevler düşmektedir.
• EBA bu projede çok önemli bir platformdur. Üzerinde çalışılması, geliştirilmesi ve desteklenmesi gereken bir proje olarak karşımıza çıkmaktadır. Tabletlerin ve Etkileşimli tahtaların etkin kullanımında EBA'nin gelişimi çok etkili olacağı düşünülmektedir.
• Tabletlerin etkin kullanılabilmesi anlamında bir diğer önemli yaklaşım da bu cihazların kullanım yöntemleridir. Artık bilgisayardan öğrenme (learning from computer) kavramı yerine bilgisayar ile öğrenme (learnin with computer) kavramı ön plana çıkmaktadır. Etkinlik tabanlı eğitim sistemimizde bu cihazların z-kitaplar aracılığı ile sadece içeriğin sunumunda kullanımı yerine, etkinliklerde bu cihazların kullanımını da teşvik eden zenginleştirilmiş öğrenme ortamları sağlanmalıdır. Z-kitaplar ile sağlanan zenginleştirilmiş içerikler öğrencilerin tabletleri kullanarak gerçekleştirebileceği etkinlikler ile bilgiye kendi ulaşmasını, oluşturmasını sağlamalı. Kendinden bir şeyler katabileceği simulasyonlar, oyunlar, ders içi dışı aktiviteler z-kitaplarda yer almalı yada z-kitaplar bunlar vb. yöntemler ile desteklenmelidir.
Yazılım
Sınıf yönetim sistemi ve etkileşimli tahta işletim sistemi gibi yazılımlarda yerli ürün ve üreticiler (pozitif ayrımcılık) teşvik edilmelidir. Etkileşimli tahtada kullanılacak işletim sistemi konusunda yapılan çalışmaların yeterli olmadığı gözlemlenmiştir. Farklı işletim sistemlerinde donanımın ve eğitsel yazılımların sağlıklı çalışabilmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır. Etkileşimli tahtanın tüm işletim sistemlerinde aynı özellikleri desteklemesi hedeflenmelidir.
Fatih Projesi Pardus'un gelişmesi, kamuoyunda bilinmesi için önemli bir fırsat oluşturmaktadır. Pardus ise ülkemizde özgür yazılım ve yazılım sektörünün bütünü için önemli bir lider projedir. Özgür yazılımlar ise tasarruf, güvenlik, istihdam ve rekabet için önemli fırsatlar sunmaktadır. Eğitimin marka değil, kavramı öğretmesi için Pardus iyi bir olanak sunmaktadır. Her öğrencinin, tekelin dışındaki seçenekleri görmesi, farklı işletim sistemlerinde çalışabilmesi, her hangi bir kelime işlemciyi, tablolama ve sunu programını kolayca öğrenip, kullanabilme yeteneğine kavuşması için özgür seçeneklerle tanışması gerekir. Pardus bu iş için biçilmiş kaftandır.
Tabletlerde kullanılan işletim sistemine paralel bir işletim sisteminin etkileşimli tahtada da kullanılması seçeneği incelenmelidir.
Elektronik anlamda zenginleştirilmiş öğrenme ortamlarında bir diğer ihtiyaç da öğretmen ve öğrencilerin kullanabileceği İçerik Yönetim Sistemleridir. Madem derslerimizi elektronik unsurlar ile zenginleştirdik öğretmen ve öğrencinin etkileşimi artırılmalı ve istedikleri zaman, istedikleri yerden istedikleri ders içeriğine ulaşabilme olanağı sağlanmalıdır. Bu zaten 21. yy öğrenim gereksinimlerinden biridir. Böylece öğretmen kendi dersi için kullanmak istediği materyalleri IYS de toplayabilir, ileride kullanabilir, öğrencileri ile paylaşabilir.
Öğretim Tasarımı
Proje kapsamında hazırlanması düşünülen içeriğin geliştirilmesinde öğretim tasarımı süreçlerinin gözardı edilmeden, alan uzmanı, alan eğitimcisi ve eğitim teknoloğunun yanı sıra öğretmen ve öğrencinin de çalışmalara dahil edilmesi gerekmektedir. Çünkü teknolojik olarak geliştirilmiş öğrenme ortamlari için dersler tasarlamak farklı bir tecrübe, yaklaşım, bakış açısı ve tecrübe gerektirir.
Müfredat
Eğer FATİH Projesi eğitimde dönüşüm hareketi olarak görülüyorsa, projenin uygulanması sürecine bütüncül bakılmasında yarar vardır. Güncel müfredat, her ne kadar farklı iddialarda bulunulsa da (örneğin; yapıcı yaklaşımı desteklemek, öğrenci merkezli olmak, vb.) uygulamalar çok yoğun olduğunu ve ezbere dayalı / sınava hazırlığa odaklı öğretim yaklaşımını desteklediğini ortaya koymaktadır. Bu konuda acilen değerlendirme çalışmaları yapılmalı ve müfredat, elde edilecek veriler doğrultusunda güncellenmelidir. Bu arada şu an yapılmakta olan teknoloji kullanımını etkinlikleri de eklenebilir. Teknoloji kullanımını içeren etkinliklerin tasarımında hangi ortamın/teknolojinin hangi tür kazanımlara/içeriğe yardımcı olduğuna dikkat edilmelidir. Video, ses, animasyon, simülasyon gibi farklı etkinlikler en fazla verim alınabilecekleri yerlerde kullanılmalıdır. Ayrıca bu etkinliklerin tasarımında bilişsel yük gibi ilkelere dikkat edilmelidir. Bu nedenle etkinlik tasarım ekiplerinde yetkin öğretim tasarımcılarından ve alan eğitimi uzmanlarından yararlanılmalıdır.
Eğitim İçerikleri
İçerik bileşeninin projenin en zayıf noktası olduğu görülmektedir. İçeriklerin geliştirilebilmesi donanım bileşenine göre çok daha karmaşık ve zaman alıcı (hiç bitmeyen) bir süreçtir. İçeriğin üretilmesi, değerlendirilmesi ve bu amaçla yapılan araştırmalar bir döngü oluşturmaktadır.
Eğitim içeriklerinin sadece tek bir kaynaktan (ör: eba.gov.tr) sağlanması yerine bir çok farklı kaynağa (açık ders malzemeleri, İnternet vb.) erişim sağlanması gerekmektedir. Birden farklı depolar olabilir. Uzman denetiminden geçmiş bakanlık deposu, denetimden geçmemiş deneysel depo, çeviri depoları gibi. Bu kaynaklar arasına öğretmen ve öğrencilerin kendi ürettikleri materyallerinde dahil edilmesi gerekmektedir. Öğretmen ve öğrencilerin paylaşması, türev içerikler üretmesi, bunları yıldız sistemleri benzeri değerlendirmesi teşvik edilmelidir. Bu içerikleri geliştiren öğretmenler ve öğrenciler maddi ve manevi olarak teşvik edilmelidir. Geliştirilen içerikler öğretmen ve alan eğitimi uzmanları tarafından değerlendirilip, her branştan seçilen en iyi 3 içeriğe teşvik primi verilebilir. Değerlendirmeye katılan öğretmen ve alan uzmanlarına da teşvik primi verilebilir. Teşvik bir sertifika, okulda bir duvarda resminin yayınlanması, portal'da bunların ilan edilmesi şeklinde de olabilir.
Herkesin kullanımına açık alanlara konulan eğitsel içeriklerin bir takım yanlış bilgiler içermiyor olmasına ve tasarım ilkelerine uygun olmasına özen gösterilmelidir. Örneğin materyali hazırlayan öğretmene materyalin eksik geliştirilebilecek yönleri hakkında geri bildirim verilerek düzenledikten sonra sisteme yeniden yüklemesi istenebilir. Aksi taktirde nitelikli materyaller konusunda bilgi sahibi olan öğretmenlerin sisteme güveni azalır ve hem o ortamdaki materyalleri kullanma konusunda çekingen davranabilir hem de kendi geliştirdiği materyalleri ortama yüklemeye istekli olmayabilir.
Bu ortama materyal yükleyenlere terfilerde (atamalarda) bir işlerliği olabilecek teşekkür belgeleri verilebilir. Veya: Ortama katkıda bulunanlara telif hakkı adı altında ödemelerde bulunulabilir.
Sunulan içeriklerin eğitim camiası tarafından çeşitli nitelikleri açısından değerlendirilebileceği ve geri bildirim verilebilecek bir yapı kurulmalıdır. Bu en basitinden depoda bir star sistemiyle değerlendirilebilinir. Uzmanlar kurulu, çeşitli kategorilerde en iyi içeriği seçip ilan edebilir, ödül verebilir. Öğretmenlere en beğendiği, en çok yararlandığı 3 içerik sorulabilir, vb. Böyle bir süreç başladıktan sonra, öğretmenlerden geri bildirim alınabilir.
Eba.gov.tr gibi portallarda paylaşılan içeriklerin Creative Commons lisansı altında yayınlanmalıdır. Creative Commons bilim, kültür, sanat ürünlerinin paylaşımı için tasarlanmış lisans ailesidir. Açık Kaynak lisanslardan esinlenmiş, ağırlıklı olarak ticari olmayan kullanıma izin veren bir lisanstır. Bireysel kullanım, eğitim ve kamu dünyasına izin için uygundur. Creative Commons, bir içeriğin başkaları tarafından da geliştirilmesine, ama hiç bir zaman sahibi izin vermeden ticari olmamasını sağlar. Creative Commons ile benim eserimden başkaları para kazanamaz ama başkaları kullanır, ve benim adımı görürler, beni bilirler diye düşünenleri teşvik eder.
EBA son derece uygun bir ortamdır. Bu ortama MEB’in yetkili bölümleri dışında bireysel kullanıcılar (öğretmenler), öğretim elemanları, firmalar, uzmanlar ve hatta öğrenciler gibi farklı kesimlerin belirli standartlar doğrultusunda katkı yapmasına izin verilmelidir. Yalnız bu standartların kısıtlayıcı olmamasına, olabildiğince en alt düzeyde ve yol gösterici olmasına dikkat edilmelidir.
E-içeriklerin EBA üzerinden yayınlanmasında birkaç yaklaşım ayni anda uygulanmalıdır. İlki e-içeriklerin müfredata, öğrenci seviyesine, kazanımlara ... vs. uygunluğunun ve kalitesinin incelenip belli denetimlerden sonra öğrenci ve öğretmenler sunulduğu daha denetimli bir ortam. Böyle bir denetim olmaz ise ticari, ideolojik vs. nedenler ile ortalık boş yada zararlı içerikler ile dolabilir. İlerleyen zamanlarda bu içeriklerin yönetilebilmesi mümkün olmayabilir. İkincisi ise daha özgürlükcü ve paylaşımcı bir ortam ile YEGITEK in incelemesinden geçen kısa sürede checlistler ile değerlendirilebilecek bir ortam(bu bile olmayabilir). Burada her kesimden gelecek e-içerikler yer alabilir ve aldığı hit oranında maddi destek bile verilebilir.
İçerik seçiminin öğretmene bırakılması son derece uygundur. Ancak öğrencilerin ve velilerin de söz hakkı olmalıdır. Ayrıca öğrenci ve veliler ihtiyaç duyduklarında diledikleri kaynaklara erişebilmelidir.
İçerik üretiminde eğitim fakülteleri ile işbirliği yapılabilir, bu süreçte onlardan danışmanlık desteği alınabilir. Eğitim Fakültelerinde örneğin alan uzmanları materyalin içeriğiyle ilgili, materyal geliştirme uzmanları ise geliştirilen materyallerin materyal geliştirme ilkelerine uygunluk açısından geri bildirim verebilir.
İçerik üretimi için yayın kuruluşları, küçük firmalar ve girişimler desteklenmelidir. Bu konuda TUBİTAK, KOSGEP gibi kurumlar destek sağlayabilir. Özellikle küçük ve orta ölçekli yerel firmalar/girişimciler desteklenmelidir.
AR-GE ve İçerik geliştirme desteği
MEB, TÜBİTAK ve DPT tarafından eğitimde ar-ge ve içerik geliştirme çalışmaları için bir destek yapısı kurulmalıdır. Bu destekler, hem içerik geliştirme açısından hem de ihtiyaç analizi, değerlendirme ve kuramsal boyuttaki çalışmaları kapsamalıdır. Bu yapı deneysel çalışmalara olanak sağlayacak hız ve esneklikte olmalıdır. Yılda 2 kez (Mart ve Eylül) ayrı bir kategori altında (mesela 1004) açılan çağrılarda etkili BT kullanımı konusunda araştırma yapılmasına yönelik proje önerileri desteklenmelidir.
Proje İletişim Kanalları
Proje sürecinin her aşamasının paydaşlar tarafından takip edilebilmesini sağlayacak bir portal yapısının oluşturulması gerekmektedir. Bu portal aynı zamanda proje sonuç raporlarının yayınlanacağı bir portal olmalıdır. Farklı alanlarda bu proje ile ilgili yapılan akademik çalışmaların eğer mümkünse raporların tam metinlerini içermeli veya bağlantı sağlamalıdır.
Üniversitelerimizde (özellikle Eğitim Fakültelerinde) etkin BT kullanımı konusunda tez çalışmaları, araştırmalar yürütülmekte, bu konuyla ilgili bildiriler sunulmakta ve makaleler yayımlanmaktadır. MEB'in bu çalışmalardan haberi olmamaktadır. Bu portal sayesinde bu tür çalışmalara başta MEB yetkilileri olmak üzere isteyen herkesin (öncelikle haberdar olması ve) rahatça erişebilmesi mümkün olabilecektir.
Bu portal halkın erişim, iletişim ve katkısına açık olmalı; portal üzerinden gönderilecek e-postalara hızlı bir şekilde cevap verebilecek görevliler bulunmalıdır.
İzleme Konferansları
Projenin mevcut durumunun, katedilen mesafenin, yapılan örnek uygulamaların ve gelecek öngörülerinin paylaşılacağı ve tartışılacağı tüm paydaşların katılımına açık periyodik konferansların düzenlenmesi gerekmektedir.
Her ne kadar eğitimde teknoloji kullanımının temel konulardan birisi olduğu onlarca kongre düzenlenmekte ise de her kongrenin hedef kitlesi farklı olduğu için geniş kitlelere ulaşılamaması riski bulunmaktadır. Bu nedenle özel olarak bu projeyle ilgili bir kongrenin düzenlenmesi katılımın ve bu alana katkıların yüksek olması sonucunu beraberinde getirecektir. Bu konferanslar sadece bu projeye odaklı olacaktır. MEB aktif katılımcı olarak yer alacak. Davetli araştırmalar ve davetli konuşmacılar olacaktır. MEB'in ihtiyaçlarına yönelebilecektir. MEB düzenlenmesinde aktif rol alacaktır.
Öğretmenin kazanılması/ projeyi benimsemesi için önlemler
Bu projenin başarıya ulaşmasında en kritik ve önemli unsur öğretmendir. Öğretmenin proje boyunca her aşamasında yer alması gerekmektedir. Öğretmenin karar sürecine dahil edilmesi, bu amaçla yetiştirilmesi, eğitilmesi ve sürece ilişkin dönütleri alınmalıdır. Bu süreçte örnek uygulamalar ve öncüler teşvik edilmeli ve ödüllendirilmelidir. Öğretmenlerin bu süreçte akademisyenlerle birebir çalışabilecek ortamların yaratılması ve izleme mekanizmalarının kurulması gerekmektedir. Örneğin bir eğitim fakültesi ile bölgedeki okullar arasında gönüllülük esasına dayalı olarak organik bir bağ kurulabilir, bununla ilgili yapılar oluşturulmalıdır??? Bu noktada, öğretmen eğitiminde sürekli ve etkili bir model geliştirilmelidir. Ders materyali geliştiren öğretmene her an ulaşabileceği pedagojik ve teknik destek verilmelidir.
Bu pedagojik ve teknik destek sürecinde, bizzat sistemde yer alan Bilişim Teknolojileri öğretmenlerinde (BÖTE mezunlarından) yararlanılabilir. Ancak son bir kaç yılda çok sınırlı sayıda BT öğretmeni ataması yapılmıştır. Okullardaki Bilişim Teknolojileri dersi aşamalı bir şekilde kaldırıldığı için bu dersi verecek öğretmenlerin atamaları da yapılmamaktadır. Bu nedenle öncelikle Bilişim Teknolojileri dersi yeniden bir zorunlu kredili ders olarak programlara konmalıdır. Bu dersin öğretim programı günün koşullarına göre yeniden tasarlanmalıdır.
Bilişim teknolojileri öğretmenlerinin görev tanımları yeniden yapılmalı ve şu anda atamaları neredeyse hiç yapılmayan BT öğretmenlerinin atamaları yapılmalıdır.
Öğretmenlerin kendilerini geliştirmeleri teşvik edilmelidir. Yüksek lisans yapmaları, kurs, seminerlere katılmaları, ciddi bir denetimle, teşvik edilmelidir. Öte yandan öğretmenlerin kendi konularındaki konferanslara katılımı ve bildiri sunmaları teşvik edilmelidir. Tabii ki, dersleri aksatmayacak bir düzenleme ile birlikte gerçekleşmelidir.
Milli Eğitim Bakanlığının eğitim fakültelerine yapacağı ifade edilen etkileşimli tahta sağlanması olumlu bulunmuştur. (Tablet de öneriyoruz!). Bu durum, eğitim fakülteleri öğretim programlarına ve uygulamalarına yansıtılmalıdır. Öğretim ortamının sadece etkileşimli tahta ve tablete bağımlı kalmayıp öğrenme hedeflerini gerçekleştirmeye en uygun çeşitli araç gereçlerin de amaçlara uyumlu bir biçimde kullanılmalıdır. MEB ve YÖK işbirliği yaparak eğitim fakültelerinin, Fatih projesinde öğretmenlerden beklenen yeterlikleri kazandırmalarına yardımcı olacak donanıma sahip olmalarını sağlamalıdırlar. Ayrıca, bu yeterlikler doğrultusunda müfredatlar da güncellemelidir. Üniversitelerde kendi müfredatını yapamayan tek fakülte Eğitim fakülteleridir bu da bu kurumların elini kolunu bağlamaktadır.
Hizmet içi eğitimde uzaktan eğitimden yararlanılmalıdır. Ancak şu an kurulan uzaktan eğitim merkezleri, uzaktan eğitimin mantığına aykırı biçimde insanları zaman ve mekan bağlamında bir araya getirmeyi amaçlamaktadır. Oysa uzaktan eğitim esnek, zaman ve mekandan bağımsız öğrenme/kendini geliştirme imkanları sunmalıdır. Öğretmenlerin uzaktan eğitim yoluyla mesleki gelişimlerinin sağlanması için uygun bir sistem kurulmalıdır. Bu sistem için gerekirse profesyonel yardım alınabilir. Kurulacak sistemin en önemli özelliği geliştirilebilir bir sistem olması gerektiğidir.
Geçmiş deneyimler öğretmenlerin eğitimlerde son derece başarılı olsalar bile okullarına döndüklerinde sorun yaşadıklarını göstermektedir. Bu bağlamda, eğitimden daha önemli bir unsur öğretmenlerin iş başında desteklenmesidir. Bu desteğin olabildiğince anında ve kısa sürede sağlanabilmesi için bir destek sistemi kurulmalıdır. Örneğin her okula bir ya da birkaç BÖTE mezunu yerleştirmek ve bu öğretmenlere ders verdirmek yerine öğretmenlere pedagojik destek vermelerini sağlamak bir çözüm olarak düşünülebilir. İsteyen öğretmenin talebine göre e-içeriği edinmesine onu derste etkin nasıl kullanacağı konusunda yerinde destek sağlamalıdır. Öğretmenlere verilecek tek seferlik eğitimler ile bu teknolojiler tam anlamıyla kullanmaları mümkün değil. Bu desteğin sürekli ve istenildiğinde ulaşılabilir olması bu ve bu tarz projelerin en önemli ayağını oluşturmaktadır. Yoksa öğretmenler kendilerini güvenli hissettikleri klasik öğrenme yöntemlerini kullanmaya devam ederler. Ayrıca teknik, sosyal ve yönetsel desteklerde farklı teknolojiler kullanılarak sağlanabilir. Bu konuda TÜBİTAK özel proje çağrılarında bulunmalıdır.
Bilişim Eğitimi
Yalnızca bu projenin başarıya ulaşması için değil, bilgi toplumu hedeflerine ulaşılması için öğrencilere sunulan bilişim eğitiminin süresi ve kapsamı artırılarak zorunlu hale getirilmeli. Bilişim herkesin kullanacağı bir araç olmanın yanında, geleceği şekillendireceği için bu konuda uzman kadrolar yetiştirmek hayati önemdedir. Temel öğretim programı bilgi okuryazarlığı, teknoloji kullanımı ve üretiminde etik değerler, estetik, mahremiyet, bilgi güvenliği, siber suçlar gibi konuları içermelidir. Orta öğretim düzeyinde ise bilgisayar bilimleri temel kavramları (programlama, bilgi sistemleri, veri tabanları, ağ ve bilgi güvenliği, vs.) kazandırılmalıdır. Ancak, günümüzde bilgi teknolojileri okuryazarlığı artık ofis otomasyonlarının çok ötesine geçmiş durumdadır. Yetişen bireylerin yeni teknolojileri kendi kendilerine öğrenebilme ve yeni medya ortamlarına adapte olma becerilerini geliştirmeleri çok daha büyük önem taşımaktadır. Bilgisayar derslerinde halihazırda birkaç haftada hızla öğrenilebilen genel kullanım amaçlı (ofis otomasyon) uygulamalara ilaveten, programlama ve tasarıma dayalı yeni bir müfredat oluşturulmalıdır. Çünkü, öğrencilere programlama ve tasarım araçları öğretilirse, soyutlama becerileriyle birlikte yaparak öğrenme ve bilgisayara öğreterek öğrenme alışkanlıkları ve kültürü geliştirilebilir. Bu sebeplerle, İngilizce komutlarla programlanabilen ortamlara ilaveten Türkçe komutlarla programlanabilen ortamlar en azından arayüz olarak geliştirilerek, programlama özendirilmelidir. Programlama sadece bilgisayar mühendislerince yapılmamaktadır ve lise, ön lisans ya da lisans seviyesi beklenmeden belli ve anlamlı bir düzeye kadar geliştirilebilmektedir. Bu tip müfredat uygulamaları PISA sonuçlarında ülkemizden çok önde olan (gerekli olmasa da) ülkelerde mevcuttur, daha geliştirilmekte ve öğrencilerin bu tip etkinliklere zorunlu ayırdıkları zamanlar artırılmaktadır (örneğin, Finlandiya, ABD, Yeni Zelanda, İngiltere bu bağlamda ciddi girişimlerde bulunmaktadırlar). ABD'de ACM Lise fen kolunda bir öğrencinin 6 bilgisayar bilimi (kültürün ötesinde) dersi alabilmesini önermektedir.
Bireyleri bilgi teknolojileri üreticileri haline getirmek ya da bu bağlamdaki kültürü onların geliştirmelerini sağlamak için: 1) İlköğretim 5. sınıftan itibaren algoritma, bilişime giriş, bilgi teknolojilerine giriş ve uygulamalar, bilgisayar grafikleri ve düzenlenmesi, 2) Web sitesi geliştirme; 3) Veri tabanları oluşturma ve bunların kontrolü (ACCESS ve temel nesne temelli SQL komutları), 4) Veritabanlarıyla uzaktan (web arayüzüyle) iletişimi, 5) Animasyon ve oyun üretimi (ör. SCRACTH), 6) SmallBasic, Starlogo, ve BBB gibi ortamlarda program üretimi, temel eğitim içinde verilmelidir. Burada ifade edilenlerin müfredata alınması, bunların etkinliklerinin ve sınama durumlarının geliştirilmesi son derece hızlı yapılabilir.
Elektronik Atıklar
e-Atık konusuna dikkat edilmeli ve planlar yapılmalıdır. Okullarda önemli sayıda etkileşimli tahta bulunmaktadır. Proje kapsamındaki etkileşimli tahtalar kuruldukça mevcut tahtaların daha geç kurulacak olan okullara gönderilmesi konusunda bir sistem kurulmalıdır. Gerekirse yeni ihalelerde yeni ürünü sağlayacak firmanın, eskileri MEB'nın göstereceği okullara kurması da istenebilir. Benzer biçimde tabletlerden çıkacak pillerin geri dönüşümü gibi konularda planlar yapılmalıdır.
Ortaya çıkan elektronik çöp nasıl yönetilecek? Bu konuda alan uzmanlarından öneri alınmalı. Örneğin Eğitim Fakültelerinde Fen Bilgisi öğretimi programlarında çalışan ve Çevre eğitimi konusunda uzman olan öğretim elemanlarından danışmanlık desteği alınabilir.
Güvenli İnternet Kullanımı
Olabildiğince az filtrelemeye gidilmeli, öğrencilerin ve velilerin bilinçlendirilmesine daha fazla ağırlık verilmelidir.
Öğrenciler tabletlerini her yerde özgürce kullanabilmelidir
Yönetici Eğitimi
Müfettişlerin eğitimi konusuna öncelik verilmelidir. Öğretmenlerin etkileşimli tahtayı amaç olarak kullanması tehlikesinin önüne geçmek için onları denetleyen müfettişlerin de aynı bakış açısına sahip olması gerekir. Öğretmen yeterlilikleri arasında düşünülen teknoloji becerilerinin denetleyiciler tarafından iyi anlaşılması gerekir.
Dersin İşlenişi
Farklı öğrenme ortamlarının ve somut materyallerin öğretim programlarındaki yaklaşımların gerçekleştirilmesine katkıda bulunması gerekmektedir. Özellikle bazı disiplinlerde öğrencilerin öğretmenin rehberliğinde keşfederek öğrenmesinin sağlanması çok büyük önem taşımaktadır. . Ders işlenişleri izleyici öğrenci odaklı olmamalıdır. Örnekler:
Fen Alanı: statik elektriklenme ilgili bir deneyi tabletteki veya etkileşimli tahtadaki animasyonla veya videoda izlemeleri yerine sınıf ortamında öğrencilerin bu deneyi yapmaları sağlanarak daha kalıcı öğrenmenin sağlanması hedeflenmelidir. Radyasyon ile ilgili deney sınıfta veya laboratuar ortamında yapılamayacağı için bu konu ile ilgili bir simulasyonla öğretmenin rehberliğinde öğrencinin bilgiyi yapılandırmaları sağlanmalıdır.
Matematik Alanı: Öğrencilerin silindirin yüzey alan bağıntısını öğretmenin rehberliğinde bizzat öğrencilerin kendileri elindeki somut materyali kullanarak alan bağıntısını keşfetmeleri sağlanabilir. Video ortamında silindirin açınımları çizildikten sonra doğrudan bağıntının verilmesi öğrencilerin bilgiyi oluşturmasını sağlayamayacaktır. Geometri Alanı: Bazı geometri ile ilgili teoremlerinin doğruluğunun gösterilmesinde dinamik yazılımlar tabletlerde ve bilgisayarlı etkileşimli tahtada kullanılabilir. Burada öğrencinin bizzat kendisinin bu yazılımları kullanması anlamlı öğrenmesine ve bilgisinin kalıcılığına olumlu katkısı olabilecektir. Öğrencilerin somut birim küpler kullanılarak oluşturulmuş yapıların izometrik veya ortografik çizimleri yapmaları videoda veya animasyon olarak izlemelerinden çok daha fazla katkısı olacaktır. Kağıt ortamında elde edilen fraktal görüntüsü ile ilgili çizimlerin kısıtlı kaldığı durumlarında kağıt üzerindeki çalışmaların ardından animasyonla/appletler yardımıyla fraktal görüntüsü daha net olarak elde edilebilir.