02 Mayıs 2012 18:46
Fenerbahçe Yönetimi, Türkiye Futbol Federasyonu'nun 58. maddede değişikliğe gitmesi ve puan silme cezasını getirmesi sonrasında sessizliğini bozdu. Fenerbahçe Başkanvekili Nihat Özdemir, "Biz tertemiziz, maçları şike ile almadık. Malum çevreler yaygara yapyor" dedi. Özdemir, G.Saray Başkanı Aysal'ın açıklamalarına, "Play-Off'u biz olmadan oynayacaklarını sandılar" sözleriyle yanıt verdi. Ali Koç da, Avrupa kupalarına gitme konusunda bir engel olmadığını belirtti.
Toplantıda konuşan Fenerbahçe Başkanvekili Nihat Özdemir şunları söyledi: "İnsanlar hiç hak etmedikleri muamelelere tabi tutuldular. Taraftarlar buldukları her ortamda birbirlerine hakaret ettiler, herkes birbirini suçladı. Küfürler, iftiralar havada uçuştu. Bu temiz futbol süreci daha ilk 9 ayında birbirinden nefret eden bir futbol kültürü yarattı. Bu malum süreçle birlikte herşey çok daha keskinleşti. Saldırılar belaltına indi. Empati tümden yok oldu. Durum öyle bir noktaya geldi ki, okullarda küçücük çocuklarımız birbirine sen şikecisin demeye başladı. Nefretin tohumları bugünden atılmış oldu. Bundan sonra da nasıl toparlayacağımızı bilmiyoruz. Spor kamuoyunun sağduyu sahibi kesimlerine soruyorum: Değer miydi? Bunca yaşananlara, haraketlere, nefrete gerek var mıydı? Tüm bunlara değdi mi? Temiz futbol için hepimiz ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Futbolu temizleyelim derken telafisi güç kutuplaşmalara neden oldu.
6 Temmuz günü tarihte bir ilk yaşandı. Emniyet 19 maçta şike ve teşvik yapıldığının delillendirildiğini duyurdu. Fenerbahçe odaklı olarak dosyanın gizliliği ihlal edildi. Haftalarca yayın yasağı getirilmedi. Savcılık makamı da bize göre zorlama hukuki yorumlarla olmayan bir örgüt ve çete suçlaması yaparak dosyayı özel yetkili mahkemelerin önüne getirdi. TFF Etik Kurulu ilk raporunda kendisiyle kısıtlı paylaşılan belgeler üzerinden bir sonuca ulaşmaya çalıştı. Hiçbir savunma almadan kanaat oluşturmuştur. Dönemin federasyonu da bu eksik rapor üzerinden kamuoyunu yönlendirdi. Bu rapor üzerinden UEFA'ya sadece Fenerbahçe odaklı bilğilendirme yapıldı. Medyanın bir kesimi ağız birliği etmişçesine konuşup hareket eden ekip yine sahneye çıktı. Onlar da her zamanki tavırlarını bıkmadan sürdürdüler. Durumdan vazife çıkaranlar da bu olayı bilinçli-bilinçsiz işlemeye başladılar. Tarihte eşi benzeri olmayan bir karalama ve iftira kampanyası başladı.
Şu sorular yanıtsız kaldı. Bir takım takipler yapılsa neden suçüstü yapılmadı? Operasyon neden liglerin tescil edilmesinden haftalar sonra yapıldı? 19 olan maç sayısı iddianemede nasıl azaldı? Lenteki deliller neden iddianameye konmadı? Bu kadar hassas bir konuda neden bir an önce yayın yasağı uygulanmadı? Emenike'nin para sayma görüntüleri nerede? Fenerbahçe'nin çete ve örgütle ne alakası olabilir? Bu sorulara tatmin edici yanıtlar verilemedi.
Bu tek taraflı kampanyanın hedefi olan biz ne yaptık? Onca hukuksuzluğa rağmen Türk adaletine güvendik. Zaman zaman yapılan saldırılara toplu cevap verdik. Hep az ama öz konuşmaya gayret ettik. Biz kimseyi hedef göstermedik. Ortamı germeye çalışmadık. Germeye çalışanlara da engel olmaya çabaladık. Artık atıp tutanların, hunharca asıp kesenlerin nefeslerinin kesileceği ana geldik. Çünkü süreç artık ilgili kurumlara geldik. Yetkili kurumlar tüm dosya üzerinden çalışmaları tamamlamak üzere. Bizler temiziz ve sonuna kadar suçsuzluğumuza da inanıyoruz. Adil yargılamanın bunu er ya da geç ortaya çıkaracağından en ufak şüphemiz olmadı, olmayacak.
Etik Kurulu'nun raporu bizim ilk günden itibaren savunduğumuz hususları büyük ölçüde teyit ediyor. Eğer şike suçu daha açık konuşmak gerekirse maç skorunu bağlama suçu sahadaki oyuncular tarafından yerine getirilmediyse saha dışında da bir sorun yoktur.
58. madde konusunda kulübümüzün tavrı aynıdır. Biz herhangi bir madde değşiikliği istemediğimizi söyledik. Dünya standartlarına aykırı olduğu görüşünde ısrar ettik. Özel bir düzenleme istemedik, böyle bir şeye ihtiyacımız da yok. Biz masumuz. Biz geçen yılki maçları şike yaparak almadık. Sahada mücadele ederek, alın terimizle aldık. Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak suçlamasıyla karşı karşıya kalan başkan ve yönetici arkadaşlarımız halen tutuklu olarak yargılanıyor. Fenerbahçemizin tüm kayıtlarının hukuka uygun olduğu, yönetici arkadaşların tasarruflarının belgeye dayandığı ortaya konmuştur. Fenerbahçe tertemizdir, adı gayriahaki iddiayla yan yana konulamaz.
Sıra artık başkan ve yöneticilerin özgürlüğüne kavuşmasına geldi. Onlar duruşlarıyla Fenerbahçe değerlerine değer katmışlardır. Şike gerekçesiyle tutuklanan bu kişiler hakkında yetkisini anayasadan alan kurul raporlarında şike adının geçmemesi bir tesadüf müdür? Kişiye özel yasalardan kimler yararlanmıştır. Yargılanan ve hatta peşinen suçlu ilan edilmişken futbol hayatına devam edenlere tanınan haklar neden başkan ve yöneticilere verilmiyor. Her dosyanın gizli tanıklarının yalan beyanları ile Türk sporuna hayatlarını adamış insanların tutukla kalması adil midir? Umudumuz başkan ve arkadaşlarımızın en kısa sürede aramıza katılmasıdır.
TFF'nin aldığı son kararların ardından malum çevreler yaygara yapmaya başladıklarını görüyoruz. Kimse kusura bakmasın, bunlar Fenerbahçe ile spor sahalarında başa çıkamayacaklarını anlayanların beyhude çırpınışlarıdır. Savunma haklarına zerre kadar saygısı olmayanların son hezeyanlarıdır. Her gün kupa isteyerek kupa alabileceklerini sananların rüyalarıdır.
Fenerbahçe camiası bu yapılanları asla unutmayacaktır. Taraftarımız rahat olsun, zaman ve hukuki süreç bizi haklı çıkaracaktır. Tüm çabalarımız lekelenmeye çalışılırken, teknik direktörümüz, camiamızın evladı Aykut Kocaman ve futbolcu kardeşlerimize camia adına yürek dolusu teşekkür ediyorum. Elbette ki bu süreçte hem bizlere hem de sporculara bu gücü veren taraftarlarımız ve onların desteği olmuştur. Taraftarların gösterdiği direniş hepimizi ayakta tuttu. Onlar da şimdiden tarihe geçmişlerdir. Bu başarılar tesadüf değildir. Kalıcı sportif başarıların ancak güçlü ve sağlam ekonomik bir yapı ile gören başkanımız önderliğinde bugün kulübümüz sponsorluk gelirlerinde, Fenerium satışlarında açık ara öndedir. Fenerbahçe yaşanan tüm olumsuzluklara ve atılmaya çalışılan lekelere karşın piyasa değeri olarak neredeyse üç büyük rakibin toplamı kadar değere sahiptir. Aziz Yıldırım ve yöneticilerimiz tutuksuz yargılanmayı hak etmektedirler. Bu kararı bekliyoruz.
Fenerbahçe olarak UEFA'ya ve TFF'ye karşı Şampiyonlar Ligi'nden men edilmemiz nedeniyle CAS'ta 1 Eylül 2011'de dava açmıştık. Şike soruşturmasının dışında kulübümüzün savunma hakkı gözetilmeden cezalandırılmasına konu olan dava sürecinde kapalı kapılar altında kalmış gerçeklere ulaşmıştık. Ancak ülkemizin menfaatleri ışığında hem de Türk futbolunu işgal eden bu sorunun çözümüne katkı sağlamak adına söz konusu davamızı geçen hafta geri çektik. Fenerbahçe olarak bu olgunluğun dahi farklı noktalara nasıl çekilmeye çalışıldığını, kara propaganda yapıldığını eshefle takip ediyoruz. TFF'nin açıkladığı kararlar ışığında bağımsız kurullara intikal etmiş bu konuda her türlü girişimden kaçındık, kaçınacağız. Bu kararın hem ülkemiz hem de kulubümüz adına hayırlı olacağına eminiz."
Galatasaray Başkanı Ünal Aysal'ın açıklamalarını yorumlayan Özdemir, "Fenerbahçe'nin aldığı en büyük tepkilerin başında ezeli rakibimiz Galatasaray'dan gelmektedir. Sayın Aysal'ın Fenerbahçe'ye yenilsek bile biz Şampiyonlar Ligi'ne gideceğiz gibi talihsiz açıklaması oldu. Geçen sene bu olay Trabzonspor'la ilgili oynandı. Trabzon'un gönderilmesinde TFF'nin yaptığı talihsiz bir karar neticesinde oldu. Bugün artık tüm spor camiası bunun yanlış karar olduğunu söylemektedir. Sayın Aysal'ın yaptığı açıklama biz Fenerbahçe camiasını derinden yaralamıştır. Ama kendisi Play-Off maçlarını da Fenerbahçe'siz oynayacağını zannediyordu. 18 kulübün başkanlarının yanında Play-Off'u bizle oynayacaklarını söyledik. Şampiyonluk konusunda en az onlar kadar şansımız vardır. İnşallah Fenerbahçe hakkı olan şampiyonluk ipini göğüsleyecektir. Bunlar Galatasaray'ı hiçbir yere götüremez" dedi.
CAS davasıyla ilgili konuşan Özdemir, "Aziz Yıldırım cezaevinde tutuklu bulunmaktadır. Biz Yıldırım ve İlhan Ekşioğlu haricinde toplandık ve oybirliğiyle CAS davasından çekilme kararı verdik. Yıldırım'ın dahili yoktur. Bu karar ülkemizin ve Fenerbahçe'nin menfaati içindir " diye konuştu.
"Biz kendimizden eminiz" diyen Özdemir, geçen yılki şampiyonluk kupasının da alın teriyle kazanıldığını kaydetti.
"Trabzonspor sağduyuyu göstermedi, hep ortamı germeye çalıştı" diyen Özdemir, Trabzonspor'un bugünkü sıkıntının baş mimarı olduğunu söyledi. Özdemir, "Trabzonspor, federasyonla konuşarak hakem değiştirmesini sağlamış mıdır? Biz Topuk Yaylası için yüzde 20'lik rakamı federasyon kanalıyla kullandık. Acaba Trabzonspor Karadeniz Oyunları için verilen 6 milyon liradan 5 milyon lira almış mıdır? Bu bugüne kadar hiç açıklanmadığı gibi maalesef araştırılmamıştır. Trabzonspor da PFDK'ya verildi. Fenerbahçe-Sivas maçı öncesi Trabzon'dan Sivas'a balık gönderiliyormuş. Bu balık işi nedir? Tapelerdeki balık meselesinin açıklanmaya ihtiyacı vardır. Trabzonspor yöneticilerinin Başbakan hakkında konuşmaları olmuştur. Bu konuşmaları Aziz Yıldırım yapsaydı belki Ergenekon davasıyla birleştireceklerdi. Bu konuşmalar hiç dikkate alınmamıştır" dedi.
Fenerbahçeli yönetici Ali Koç da yaptığı açıklamada "Spor medyamızda bir sıkıntı var. Bu CAS konusunda da söz konusudur. Aylardır UEFA'nın Türkiye'yi yıllarca men edeceğini söylediniz ama bir kişi çıkıp bir takımın fiilinden dolayı böyle bir cezalandırma olmadığını açıklayamadı. Trabzonspor'un gitmesiyle ilgili tartışmalar yapıldı. Bir kişi statüye baksaydı, bir ülkede bir takımı federasyon şampiyonadan çekince sıradaki takım gider. CAS davasıyla ilgili pek çok bilgi kirliliği yapıldı. Tarih değişti bundan anlamlar çıkarıldı. CAS davalarında tarih değişir, pazarlık yapılır. Bunun onlarca örneği söz konusu. Fenerbahçe'nin UEFA turnuvalarına katılmayacağına dair garanti verdiği söyleniyor. Böyle bir garanti yoktur. Gitmemize hiçbir engel yoktur. Avrupa'ya gitmeyeceğize dair UEFA'ya taahhüt verilmemiştir" dedi.
"İnşallah 'temiziz' dediği için UEFA'dan Trabzon'a ceza gelmez" diyen Koç, federasyonun sadece Fenerbahçe hakkında bilgilendirme yaptığını ifade etti. Koç, yeni Etik Kurulu'nda daha fazla bilgi olduğu için raporun değiştiğini dile getirdi.
© Tüm hakları saklıdır.