HÜLYA KARABAĞLI/ Ankara
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Başbakanlıkta, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun özel yetkili mahkemelerle (ÖYM) ilgili maddelerinde değişiklik hazırlığı yapıldığı sırada Hasdal’daki askeri tutukevinde kalan bazı general-amirallerin konuşma kayıtlarının peş peşe basına sızdırılmasını TBMM’ye taşıdı.
CHP adına, “Balyoz” davasını izleyen Umut Oran, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e iki ayrı soru önergesi yöneltti.
Hasdal 3. Kolordu Askeri Ceza ve Tutukevi’nde çeşitli davalar nedeniyle tutuklu olarak bulunan bazı muvazzaf general-amirallere ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının ardı ardına internette ve basında yayınlandığını belirten Oran, “Eski 1. Zırhlı Tugay Komutanlığı Karargâh Binasında bulunan Hadımköy cezaevinde kalan kimi subay ve amiral-generaller için de aynı durum söz konusudur. Korgeneral Tevfik Özkılıç, Tuğamiral Aziz Çakmak ve Tuğamiral Mehmet Fatih Ilgar’a ait olduğu öne sürülen ses kayıtlarının, hükümetinizce Ceza Muhakemesi Yasası’nın özel yetkili mahkeme ve savcılıkları düzenleyen 250 ve 251. maddelerinde yapmayı planladığı değişikliğin arifesinde sızdırılması dikkat çekicidir” dedi.
Bakan Yılmaz’ın Hasdal ve Hadımköy’deki askeri ceza ve tutukevinde söz konusu dinlemelerle ilgili olarak herhangi bir teknik inceleme-araştırma yaptırıp yaptırmadığı, suç duyurusunda bulunup bulunmadığı, inceleme sonucunun ne olduğunu açıklamasını isteyen Oran’ın önergesinde yanıt bekleyen diğer sorular da şöyle:
Telefon mu cezaevi görüşmesi mi?
“- Hasdal ve Hadımköy’de bulunan askeri tutukluların basına-internete sızan söz konusu konuşma kayıtları, telefon görüşmelerinden mi yoksa yakınları veya avukatları ile yaptıkları açık-kapalı görüşlerden mi kaynaklanmaktadır?
Askeri zafiyet değil mi, bu ölçüde kim yapabilir?
- Sonuç olarak bir askeri bölgede yapıldığı anlaşılan söz konusu konuşma kayıtlarının dışarıya, basına sızması, bu kayıtların takip edilebiliyor olması askeri bir zafiyeti göstermez mi? Türkiye'de askeri bir tesis içerisinde yapılan telefon konuşmalarını veya diğer konuşmaları dinleyebilecek, bunlar arasından önemli olanları ayırarak, saklayabilecek ekipman, donanım ve yeterliliğe sahip kaç örgüt bulunmaktadır? Böyle bir operasyon için gereken teknik ekipman ve işgücü dikkate alındığında, bir devlet organının bir başka devlet organı tarafından dinlenildiği ve bu usulsüz dinlemenin sızdırıldığı gibi bir olasılık mümkün müdür? Bu kapsamda gereken adımlar tarafınızca atılmış mıdır?
GES’in MİT’e devriyle ilgisi var mı?
Ankara Gölbaşı’ndaki Bayrak Kışlası’nda bulunan Genelkurmay Elektronik Sistemler (GES) Komutanlığı’ndaki teknik takip-izleme-dinleme donanımları MİT Müsteşarlığı’na ne zaman devredildi? Söz konusu konuşma kayıtları ile bu devir arasında bir ilişki var mıdır, bu yönde araştırma-inceleme yapılması talimatı verdiniz mi?
CMK 250 ile ilgili planlı bir sızdırma mı?
Oran, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in de soruşturma talimatı verip vermediğini açıklamasını isterken, “Söz konusu sızdırmaların, CMK 250 ve devamı maddelerde yapılacak olası düzenlemeleri engellemek ve bu konuda parti tabanınızda bir hassasiyet yaratmak amacıyla bir grup, örgüt veya topluluk tarafından bilinçli ve planlı biçimde gerçekleştirildiği yönünde kamuoyunda oluşan görüşe katılıyor musunuz?” sorusunu da yöneltti.