Gündem

Umur Talu: Bekir Coşkun'un gidişi için acıttı

Bekir Coşkun’un gidişi canımı acıttı. Meslek adına, gazete adına, çok lafı edilen demokrasi, özgürlük, bağımsızlık, tahammül, hoşgörü adı

22 Eylül 2010 03:00

T24 -


Demokrasiyle övüneceğiz…


Çok seslilikle, bağımsızlıkla, özgürlükle övüneceğiz…


Başbakan “Evet verene de Hayır verene de teşekkür” diyecek…


Başbakan Yardımcısı “İntikam peşinde değiliz” diyecek…


Sonra tribünde protestocu, ağızda diş, köşede yazar çekeceğiz!


Birkaç gün önce “Kelimelere kıymayın” diye bunu yazmıştım.


“Ayrı yazıların insanı olsak bile, aynı dünyanın gazetecileriyiz” diye!


Birbirine çarpan, bir ötekine vuran, bir diğerini titreten dişler olsak bile…


Aynı çarkın dişlileri değil, aynı ağzın farklı ama bir ötekiyle var olan dişleriyiz.


Birimiz cart çekildiğinde diğeri acı hissetmiyorsa, uyuşmuşuz demektir.


Birbirimizle uyuşmadığımız anda bile topluca uyuşturulmuşuz demektir!


Bekir Coşkun’un gidişi canımı acıttı.


Meslek adına, gazete adına, çok lafı edilen demokrasi, özgürlük, bağımsızlık, tahammül, hoşgörü adına.


Hiçbir kelimesine katılmadığımı, katılmadığını farz et; o, meslekten gazeteci, onca yıllık meslektaşım. Paraşütçü değil, tayinli katip değil.


Gazetede onunla “harbi sütun kavgası” yapan benim.


Ama her bir düşünce kırıntımın, her bir kelimemin kıymeti, onun ve başkasınınki varsa var!


Yüzde 58, yüzde 42 de var olduğu için var. Tersi de öyle!


Yüzde 100 hayalleri kuran, tek kale maç ayarlayan; ister ülkede, ister medyada… Ovuşturduğu avucunu yalar!


Ağızdaki dişi çekseniz, vicdanda diş bilenir.


Haksızlık altında adalet, tahammülsüzlük altında demokrasi, tahakküm altında özgürlük hikaye!


Canımı ve içimi acıttı.


Gazeteciyseniz, hakikaten özgürlük, bağımsızlık derdiniz varsa, sizin de acıtmalı!


Bir zamanlar boğulan cümleleriniz için kimse tek kelime etmemiş olsa bile! Milyonlarca başkasının bastırılan sesi için tek kelime etmemiş olanlarda dahi.



(Umur Talu - Habertürk - 22 Eylül 2010)