Taraf’ın yayımladığı 2004 MGK kararlarıyla ilgili tartışmalar devam ediyor. Emekli askerî hâkim Ümit Kardaş, asıl olarak tartışılması gereken yapının tamamen gizli bir zeminde kararlar alan MGK olduğunu belirterek, yapılan fişlemelere ilişkin, "TCK’da kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi suçtur. Ve bunu kamu görevlisi yaparsa nitelikli suç kapsamına girer" ifadelerini kullandı.
Kardaş, askerî vesayetten devralınan kurumların muhafaza edildiğini şu sözlerle belirtti:
“Geçmişten gelen alışkanlıkla devam edilmiş. 2004 yılında alınan tavsiye kararlarından ve daha sonrasında bu kararların uygulanmasından anlaşılıyor ki değişen sadece MGK’nın sahipleridir. Netice itibariyle 52 yıldır vesayet kurumu muhafaza edilmiş ve bu vesayet kurumunu kullanan askeri bürokrasinin ağırlığı azaldığı için şimdi daha ağırlıklı olan sivil siyasi kadrolar bu vesayet kurumunu kullanmaktadırlar. Bu, kendi yurttaşınıza, inanç gruplarına ait bireylere, siyasi görüş sahiplerine karşı bir operasyon yapıyorsunuz demektir. Bunların hukuki güvenliklerini ortadan kaldırıyorsunuz demektir. Ve bunu gizli zeminler üzerinde yapıp gizli kararlar alıyorsunuz. Bu hukuk ilkesine, hukuk devletine, hukuk güvenliğine, anayasal ilkelere ve evrensel hukuka aykırıdır. İç tehdit dediğiniz zaman siz kendi yurttaşınıza operasyon yapıyorsunuz, bir de orada toptancı yaklaşım var.”
Herhangi bir demokratik rejimde de böyle bir kurumun bu işlevlerle varlığını sürdürmesinin mümkün olmadığını söyleyen Kardaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sizin iç güvenlik teşkilatınız var, yargınız var hangi gruptan olursa olsun kendi vatandaşınıza yapacağınız her işlem açıktır zaten.”
'Fişlemeler nitelikli suç'
Taraf'tan Ayfer Çalıkıran'ın haberine göre, 2004 MGK’sında alınan kararların antidemokratik zeminde belli kesimleri ve grupları hedef tahtası hâline getirdiğini söyleyen Kardaş: “TCK’da kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi suçtur. Ve bunu kamu görevlisi yaparsa nitelikli suç kapsamına girer. Yani burada yapılan fişlemeler nitelikli suça giriyor. Ve bu durumda hükümet yetkililerinin altına imza attıkları 2004 MGK kararları, imzası bulunan kişilerin ve uygulayanların nitelikli suç işlediklerini gösterir. Yani hükümet bu tavsiye kararlarına imza atarak hem de bunun uygulamalarını yaparak TCK’ya göre nitelikli suç işlemiş oluyor” dedi.
'Askeri vesayetin MGK'sı'
Kardaş sözlerini şöyle sürdürdü: “MGK gibi askeri vesayetin oluşturduğu bir kurumu sivil siyasi kadroların kaldırmamış olması çok dikkat çekici. Aksine şu yapıldı: Askeri gerilettim, vesayet kurumu artık benim emrimde ve bunu muhafaza edeceğim.” MGK, MİT ve Başbakanlık tarafından Taraf ’a açılan davaları ise kadim bir reaksiyon olarak değerlendiren Kardaş: “Demokratik bir ülkede böyle bir uygulama ortaya çıksa bakan istifa eder, skandal olur. Biz bu kurumu içselleştirmişiz” dedi. Kardaş, suç duyurusuyla Taraf ’ı susturmak isteyen hükümetin, aynen askeri vesayetteki gibi “baskı ve tehditle” tepki gösterdiğini söyledi.
Kardaş, MGK’nın aldığı kararların gizli tutulmasının hukuka aykırılıktan kaynaklandığını ifade ederek şunları ekledi: “Devlet sırları hakkında bir kanunumuz var mı? Yok. Avrupa ülkelerinde sır teşkil edecek şey parlamentoda tartışılır. Bizde öyle değil.”