İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in ailesinin banka hesaplarını incelettiği iddiasıyla partiden ihraç edilmek istenen ve bunun üzerine partiden istifa edeceğini açıklayan Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, istifa kararından vazgeçmesinin ardından sosyal medya hesabından bir video yayınladı. "Gördüm ki suskunluk genel başkanımızın etrafına yuvalanmış olan hesapçı ve kurnaz kişi ve odaklara güç katmaktan başka bir şeye yaramayacak" diyen Dikbayır, hakkındaki iddiaları yalanladı. Öte yandan İYİ Parti’nin Dikbayır’ı partideki bir kadını taciz ettiği için disipline sevk ettiği öne sürüldü.
İyi Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Genel Başkan Akşener'ın ailesinin hesaplarını incelettiği iddiasıyla gündeme gelen Sakarya Milletvekili Dikbayır'ın kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildiğini açıklamıştı. Zorlu'nun açıklamalarının ardından sosyal medyada paylaşım yapan Dikbayır, "Bazen istenilenleri yapmazsanız istenmez olursunuz. Allah Büyük" demiş ve Sözcü TV sunucusu İpek Özbey’e hafta sonu istifa edeceğini söylemişti.
Öte yandan Sözcü Gazetesi yazarı İsmail Saymaz, Dikbayır’ın partideki bir kadına cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildiğini yazdı. Saymaz, bu olayın İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’in “fuhuş oteli işleten emniyet müdürü” iddiasıyla da ilgili olduğunu öne sürdü.
Ümit Dikbayır, tv100 canlı yayınına telefonla bağlanarak "İstifam söz konusu değil. Ben bu partinin kurucusuyum" açıklamasını yapmıştı.
Hakkındaki iddialarla ilgili sosyal medyada bir video yayınlayan Dikbayır şu ifadeleri kullandı:
"Milletimiz siyaseten sorunlarına çözüm beklerken, maalesef gündem bazı iddia ve dedikodularla meşgul edilmektedir. İyi Parti özelinde yaratılan bu suni gündemde şahsımla ilgili bazı iftira ve iddialar da yer almaktadır.
Öncelikle belirtmek isterim ki İyi Parti Türk demokrasi tarihinin en ceberrut döneminde hayati sorumluluklar ve riskler alınarak kurulmuş bir siyasi harekettir. İlk günlerde şahsımın onuru ve şerefi söz konusu olsa da dava arkadaşlarımın bir toz zerresi kadar emeğinin heba olmaması adına suskunluğumu korudum. İnandım ve bekledim ki genel başkanımız bu iftira çarkını kıracak ve gereğini yapacak.
İnanıyordum ki sayın genel başkan Meral Akşener, partiye verilen hiçbir emeği iftira, hırsızlık ve para ilişkileriyle aynı cümle içerisinde kullanmayacak. Ama olmadı… Bu çirkin ve eğri işlerin önüne geçmek yerine o kazanın altına odun atıldı. Suskunluğumu korumakla birlikte partimizin elini rahatlamak soluk aldırmak için hakkımdaki iddiaların araştırılmasını talep ettim. Ancak üzülerek tecrübe ettim ki, kutsal emanet gördüğüm emekleri korumaktaki hassasiyetim partimizin kurullarında karşılık bulmadı. Gelinen noktada Türkiye’ye ve Türk milletine güneşi vadeden İyi Parti’nin üzerine gölge düşürülmesi karşısında susmam mümkün değildir.
Gördüm ki suskunluk genel başkanımızın etrafına yuvalanmış olan ve o güneşi gölgelemeye kalkan hesapçı ve kurnaz kişi ve odaklara güç katmaktan başka bir şeye yaramayacak. Öyle sınır tanımaz bir iftira kampanyasıyla karşı karşıyayız ki her gün iddialar değişiyor, her gün yeni yalanlar üretiliyor. Her gün yeni kalpler kırılıyor. Nitekim benim sayın genel başkan ve yakınlarının banka hesaplarını incelettiğim yalanlarıyla başlayan dedikodular, disiplin kuruluna sevkimde gerekçe gösterilen taciz iftirasının atıldığı ahlaksız bir girdaba karşı sürüklenmiştir.
Bu kadar basitleşebilen, bu kadar alçalabilen bu güruhun iyi ve cesur insanları daha fazla kirletmesine sessiz kalamam. Ben bir haysiyet mücadelesi veriyorum bu mücadele yalnızca kendi adıma verdiğim bir mücadele değildir. Bu mücadele başta canımdan aziz bildiğim ailem olmak üzere, tüm emektarlarımız, gönül veren seçmenlerimiz adınadır. İyi Parti’nin dedikodularla hiçbir ferdinin hak etmediği iftiralarla anılmasına engel olmak içindir. Bu hareket, tüm emektarlarımıza patronluk taslayan kendine özel üç beş kendini bilmezin yalanlarıyla genel başkanın fikrini ve vicdanını zehirlemeye kalkacağı sahipsiz bir hareket değildir. Bu hareket, il ve ilçe başkanlarımızdan, mahallelerde emek veren cesurlarımıza kadar hepimize ağalık taslayan üç beş kendini bilmezin dedikodu çarkında itibarsızlaştırılacak bir hareket de değildir. Bu hareket partimizi şahsi malı zanneden, tüm unsurlarını idare edebileceğini zanneden kendini bilmez bir güruhun elinde oyuncak olabilecek bir hareket de değildir.
Bu hareket kibirli bir güruhun iyi ve cesur insanları bozuk para gibi harcayabileceği bir hareket de değildir. Bu gerçekler ve yüklediği sorumluluklar gereği gereken adımları attım, atıyorum. Bu çirkinlikleri artık adaletin ve hukukun gündemine taşıyorum. Tüm iddiaların araştırılmasını ve gerçeğin ortaya çıkarılmasını talep ediyorum. Bu şahsıma genel başkan yardımcılığı ve milletvekilliği gibi onurlu görevleri yapma görevleri veren iyi ve cesur insanlara karşı namus borcumdur. Bu noktadan sonra bütün vebal de suskunluğun ebedi zarafetini görmezden gelenlerin boynundadır."
TIKLAYIN - İYİ Parti'de kesin ihraç talebiyle disipline sevk edilen Ümit Dikbayır: İstifadan vazgeçtim, sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğim
TIKLAYIN - Akşener’in ailesinin hesaplarını incelettiği iddia edilen Ümit Dikbayır: Genel Başkan gerçeği ortaya çıkarmazsa, savcılığa başvuracağım
TIKLAYIN - Ümit Dikbayır istifa etmezse Akşener ihraç sürecini başlatacak
TIKLAYIN - İYİ Parti'de disipline sevk edilen Ümit Dikbayır: İstenilenleri yapmazsanız istenmez olursunuz