Gündem

Uluslararası Hrant Dink Ödülü Şebnem Korur Fincancı'nın

Hrant Dink’in doğum günü olan 15 Eylül’de altıncı kez verilen Uluslararası Hrant Dink Ödülü'nü Şebnem Korur Fincancı ve Angie Zelter kazandı

15 Eylül 2014 23:29

Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleşen törenin sunuculuğunu Olgun Şimşek yaparken, ödüller takdim edilmeden önce Ara Dinkjian ve Ari Hergel sahne aldı.

Baskın Oran, Gerard Libaridian, Kenneth Roth, Kumi Naidoo, Mary Kaldor, Nataša Kandić, Cumartesi Anneleri/İnsanları, Oya Baydar ve Rakel Dink’ten oluşan jüri üyeleri, ödülleri Angie Zelter ve İnsan Hakları Vakfı Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın kazandığını açıkladı.

Kendini dünya vatandaşı olarak tanımlayan, anti-militarist, nükleer karşıtı, şiddet içermeyen eylemleriyle bilinen Zelter, 2012′de Nobel’e aday gösterilmişti.

Gecede ikinci ödülü alan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ise adli tıp, işkencenin saptanması ve rehabilitasyonu alanlarında, dünyaca tanınmış bir uzman. Birleşmiş Milletler’ce işkencenin saptanmasında uluslararası standart kılavuz olarak kabul edilen İstanbul Protokolü belgesinin oluşturucularından biri olan Fincancı, İnsan Hakları Vakfı’nın da başkanlığını yapıyor.

 

Hrant Dink Ödülü

 

Hrant Dink Ödülü, her sene biri yurt dışından diğeri Türkiye’den olmak üzere, ayrımcılıktan, ırkçılıktan, şiddetten arınmış, daha özgür ve adil bir dünya için çalışan, bu idealler uğruna bireysel risk alan, ezber bozan, barışın dilini kullanan, bunları yaparken, insanlara mücadeleye devam etme yolunda ilham ve umut veren kişi ve kurumlara veriliyor.

 

2009'dan bu yana ödül kazanan isimler ve kurumlar

 

Önceki yıllarda Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nü kazananlar arasında Alper Görmüş, Amira Hass, Türkiye Vicdani Ret Hareketi, Baltasar Garzón, Ahmet Altan, Lydia Cacho, İsmail Beşikçi, Uluslararası “Memorial” Topluluğu, Nataša Kandić ve Cumartesi Anneleri / İnsanları bulunuyor.

 

Şebnem Korur Fincancı kimdir?

 

İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, adli tıp, işkencenin saptanması ve rehabilitasyonu alanlarında, dünyaca tanınmış bir uzman.

Birleşmiş Milletler'ce işkencenin saptanmasında uluslararası standart kılavuz olarak kabul edilen İstanbul Protokolü belgesinin oluşturucularından ve eğitmenlerinden.

Korucu birçok doktora protokolün uygulanması, işkencenin saptanması konusunda eğitimler verdi.

Adli Tıp Kurumu'nda ihtisas kurulu üyeliği ve başkanlığı yapan Korur Fincancı, işkencenin yaygın, yetkililerin işkencenin üstünü örttüğü 1990'larda, işkenceyi saptayan raporlar verdikçe ve tıp etiği üzerine yazılar yazdıkça, yetkililerin baskılarıyla ve engellemeleriyle karşılaştı. Sık sık bulunduğu görevlerden çeşitli bahanelerle uzaklaştırıldı, kazandığı davalarla geri döndü. Bu vakalardan bazıları, sendikacı Süleyman Yeter'in öldürülmesiyle, Manisalı gençlere işkence yapılması ve Umut davasıyla ilgili dosyalarda işkenceyi saptadığı raporlardı. Dönemin İstanbul Valisi Erol Çakır'ın kendisiyle ilgili Adalet Bakanlığı'na yazdığı ve görevden alınmasını istediği "gizli" yazı, "kazara" savcılığa gönderilince ortaya çıkmıştı.

Korur Fincancı, aynı zamanda Adli Tıp Uzmanları Derneği'nin kurucu üyesi. 1996'da Birleşmiş Milletler Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi adına, Bosna'daki toplu mezarlardan çıkarılan cesetlerin otopsi çalışmalarında yer aldı. 2000'de, İnsan Hakları İçin Hekimler'in Güney Afrika'daki uluslararası çalışmasında, 2002'de Dünya Sağlık Örgütü'nün Kadına Yönelik Cinsel Şiddet Araştırması ve El Kitabı çalışmalarında, çeşitli ülkelerde İstanbul Protokolü'nün uygulanması eğitimlerinde yer aldı.

Adli tıp, insan hakları, barış çalışmaları, işkencenin önlenmesi, kadına yönelik şiddet alanlarında birçok çalışması ve katkısı bulunan Korur Fincancı, Evrensel gazetesinde haftalık yazılar da yazıyor.