Dünya

Uluslararası basında bugün...

Dünya neyi konuşuyor? Dış basında öne çıkan haberler.

09 Eylül 2009 03:00

Yabancı basında bugün hangi konular ön plana çıkıyor, gazeteler bu konuları nasıl değerlendiriyor?

Financial Times gazetesinin yorum sayfalarında yer alan bir makalenin başlığı, "Türkiye daha fazla ilgiyi hak ediyor".

Financial Times, Ermenistan-Türkiye ilişkilerinde kaydedilen ilerlemenin ve Kürtlerin kültürel hakları konusunda atılan adımların, Türkiye'nin yavaş ilerleyen AB üyelik müzakerelerini hızlandırması gerektiğini yazıyor.

Ancak bu haftaki Bağımsız Türkiye Komisyonu raporunda da belirtildiği gibi müzakerelerin bir kısırdöngüye saplanıp kaldığını belirten yorum, şöyle sürüyor:

"Müzakerelere başlama kararının bundan beş yıl önce oybirliğiyle alınmasına karşın; Fransa, Almanya ve Avusturya şimdi tam üyelikten epey uzak olan 'özel ortaklık' alternatifini destekliyor.

"Fransa bazı müzakere başlıklarını engelliyor. Kıbrıs da öyle. Bu tür hareketler tehlikeli bir şekilde ters tepebilir.

"Kıbrıs'ın birleşmesi konusunda anlaşmaya varılamaması, süreci zehirledi. AB üyeleri birleşmemiş bir adayı üyeliğe kabul ederek çok temel bir hata işlediler. Üyeliğin keyfini çıkaran Kıbrıslı Rumların, birleşme müzakerelerine ciddiyetle sarılması için pek bir sebep kalmadı."

Financial Times'daki yazının devamında, Türkiye'de de AB'ye karşı isteksizliğin ve demokrasiyle bağdaşmayan uygulamaların arttığı belirtiliyor.

Gazete, anti-demokratik uygulamalara örnek olarak Doğan medya grubuna kesilen cezaları göstermiş.

Financial Times'daki yorum, şu sözlerle sona eriyor:

"Hem AB hem de Türkiye bir an önce dikkatlerini Kıbrıs görüşmelerine ve üyelik müzakerelerine çevirmeli. Bunların hükmen başarısız olmasına izin verilmesi, bir trajedi olacaktır. Ve AB ile işbirliği yapması Avrupa'nın gelecekteki güvenliği, refahı ve dinamizmi için hayati önem taşıyan bir ortakla ilişkilere gölge düşürecektir."

Obama'nın sınavı

Daily Telegraph, Amerikan Başkanı Barack Obama'nın bu akşam Kongre'de yapacağı konuşmaya değiniyor.

Obama bu konuşmada iç politikada en büyük önceliği olduğunu söylediği sağlık reformu tasarısını savunacak.

Gazete 46 milyon kişinin sağlık sigortası olmadan yaşadığı ülkede, Obama'nın sağlık reformu tartışmasında yaz aylarında kontrolü kaybettiği ve muhalefetin inisyatifi ele geçirdiği görüşünde.

Daily Telegraph ayrıca, Obama'nın kamuoyu yoklamalarındaki %70 desteğinin de %50'lere indiğini hatırlatarak, bu akşamki konuşmanın çok önemli olacağını vurguluyor ve "Obama sıradan fanilerin safına doğru kayışını durdurabilecek mi?" diye soruyor.

Aynı habere Financial Times gazetesi de geniş yer ayırmış.

Gazete Obama'nın kendi partisi Demokratlar'dan en az 23 üyeyi de ikna edemediğini yazıyor -- ve eğer bu sayı 38'e çıkarsa, tasarının Temsilciler Meclisi'nde reddedileceğini kaydediyor.

Financial Times'a göre Obama yine de bu akşam asıl Kongre üyelerini değil, Amerikan halkını kazanmaya ve önerdiği devlet destekli sağlık sigortasının faydalı olduğuna ikna etmeye çalışacak.

'Atalarımız Gürcistan'dan geldi'

Independent gazetesinin manşet haberine göre Gürcistan'da bulunan bazı kafatası kemikleri, "İnsanoğlunun evriminde tek beşik Afrika'ydı." tezini çürütebilir.

Buna göre başkent Tiflis'e iki saat mesafede bulunan 1 milyon 800 bin yıllık bu kemikler, 800 milyon yıl sonra Afrika'dan dünyaya yayılan homo erectus'tan çok daha primitif bir insan türüne işaret ediyor.

Bu veriden yola çıkan bilim adamları, insanların atalarının Afrika'dan çıkıp, önce Avrasya'ya göç ettiğini söylüyor.

Orada uzun bir evrim sürecinden geçen atalarımız, daha sonra yeniden Afrika'ya dönüp, günümüzden 1 milyon yıl önce de ikinci bir göçle dünyaya dağılmışlar.

Bir bilim adamı, bu buluşun önemini "İlk Avrupalıların beşiği Gürcistan'dı." sözleriyle özetlemiş.

Gıda ziyanı

Guardian'ın iç sayfalarındaki bir haberin başlığı, "Gıda ziyanı skandalı ve dünyanın açları".

Bu habere göre yalnızca ABD ile İngiltere'de her yıl çöpe atılan yiyeceklerle, bir milyardan fazla insan, yani şu anda dünyada yetersiz beslenen nüfusun tümü doyurulabilir.

Gıda Etiği Konseyi adlı kuruluşun raporuna göre, bu iki ülkede her yıl milyonlarca ton gıda ziyan oluyor.

Ayrıca zengin ülkelerin tüketim merakı yüzünden, gelişmekte olan ülkelerde gıda fiyatları da artıyor.

Guardian'daki rapora göre çöpe atılan gıdaların üretimi, nakli ve depolanması aşamasında ortaya çıkan zehirli gazlar ise, İngiltere'nin sera gazı üretiminin %5'ini oluşturuyor.

Bir uzman tabloyu "Yoksulların ağzındaki lokmayı alıyoruz." sözleriyle özetlemiş.

İngiltere'de resesyon bitti mi?

Bugün İngiltere'de birkaç gazetenin birden manşetinde yer alan bir haber, İngiltere ekonomisinin resesyondan çıktığını müjdeliyor.

Buna göre hem üretim rakamları, hem borsadaki yükseliş, hem de tüketici güven anketleri, uzmanları resesyonun bittiğine ikna etti.

Daily Telegraph iktisatçıların ekonominin bir yıldır ilk kez büyüdüğüne inandığını belirttikten sonra, önde gelen bağımsız ekonomik tahmin kuruluşlarından Ulusal Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü'nün başkanı Ray Barrell'ın uyarılarına da yer veriyor:

"Bu, V harfi şeklinde, yani hızlı bir toparlanma olmayacak. İşimiz çok zor. Ekonomi 2008'deki zirvesine ancak 2012'nin sonunda dönebilecek. Uzun, acılı bir resesyon bizi bekliyor."

Ayakkabı fırlatan gazeteciye armağan yağmuru

Son haberimiz Guardian gazetesinden.

Gazete, eski Amerikan Başkanı George Bush'a geçen Aralık'ta Irak'a veda ziyaretini yaparken ayakkabısını fırlatan Iraklı gazetecinin, haftaya Pazartesi hapisten çıkacağını duyuruyor.

Gazeteye göre Muntazar ez Zeydi, çıkar çıkmaz hediyelere ve tekliflere boğulacak. Kısaca aktaralım:

"Eski patronu, ona dört odalı bir ev yaptırdı. Yeni arabası onu bekliyor. El Bağdadiye televizyon kanalındaki işverenlerine haremler, para ve doktor yardımı teklifleri yağıyor. Editörü Abdül Hamid el Sayic 'Fas'tan arayan bir Iraklı, kızını ez Zeydi'ye eş olarak yollamayı önerdi.' diyor. Suudi Arabistan'dan arayan bir başkası, ayakkabıları için 10 milyon dolar teklif etmiş. Fas'tan arayan bir başka adamsa, altın eyerli bir at vaat etmiş.'

Guardian'a göre Muntazar ez Zeydi ise kardeşlerine, işkence gördüğünü söylediği hapisten çıktıktan sonra artık gazetecilik yapmayacağını, bir yetimhane kuracağını söylemiş.

"Çünkü," diyor kardeşi, "Bundan böyle ne zaman birisine zor bir soru sorsa, 'Bana da mı ayakkabını fırlatacaksın' yanıtı ile karşı karşıya kalacaktı."