Ekonomik krizin pençesindeki Ukrayna iflastan kurtulabilmek için önümüzdeki iki yılda yaklaşık 35 milyar dolarlık mali yardıma ihtiyaç duyuyor. Moskova hükümeti, Ukrayna'ya ortaklık anlaşmasından vazgeçmesine karşılık 15 milyar dolar mali yardım ve gaz fiyatlarında yüzde 30’luk indirim sözü vermişti. Ancak söz konusu bu yardımın şimdiye kadar sadece üç milyarlık bir bölümü serbest bırakıldı.
AB'den Ukrayna'ya maddi destek sözü geldi. Ancak Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton AB'nin amacının "karışmak değil desteklemek" olduğunu vurguladı. Almanya Dışişleri Bakanlığı Avrupa İşlerinden sorumlu müsteşarı Michael Roth ise Ukrayna'ya mali yardımın ancak “ülkede siyasi istikrarın ve birlikte bağlayıcı bir yardım ve istikrar planı gerçekleştirilebilecek bir geçiş hükümetinin temini halinde” söz konusu olabileceğini söyledi. Avrupa'nın yardım için "bir an önce ve kapsamlı" bir adım atması gerektiğini söyleyen Roth, ancak bunun Uluslararası Para Fonu (IMF), ABD ve Rusya'nın da uzlaşısıyla yapılabileceğini belirtti.
ABD'de IMF’nin yardım programını tamamlayacak şekilde desteğe hazır olduğunu açıkladı. Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Rebecca Harms, Ukrayna'yı iflastan kurtarmak için başlangıçta sadece IMF ve AB'nin yardım etmek zorunda kalabileceğini kaydetti.
Harms, "Başlangıçta IMF ve AB'nin acilen yalnız başlarına yardım etmek zorunda kalmaya hazır olmaları gerektiğini düşünüyorum. Yaşananların faturasının yeniden Ukrayna'daki sıradan insanların sırtına yüklenmesi kabul edilemez. IMF'nin kabaca bir yardım yapması felaket olur. Batı'nın Ukrayna'dan sermaye çıkışını durdurmak ve ülkeden çalınan milyarların geri getirilmesi için gerekli adımları atması şarttır" şeklinde konuştu.
Daha önce durdurulmuştu
Ancak Ukrayna'nın ihtiyaç duyduğu tüm mali yardımı IMF ve AB'den alıp alamayacağı tartışma konusu. Uluslararası Para Fonu 2010 yılında Ukrayna için kararlaştırılan 15,5 milyar dolarlık yardımı reform yükümlülüklerinin yerine getirilmediği gerekçesiyle durdurmuştu.
AB'nin daha önce ortaklık anlaşması bünyesinde ve yapılacak bir dizi reform karşılığında yardım için telaffuz ettiği rakam ise sadece 610 milyon euroydu.
Rusya Ekonomi bakanı Aleksey Ulyukayev yardım paketinin 2 milyar dolarlık bir sonraki bölümünün de hazır olduğunu açıkladı. Ancak Rusya bu parayı kullanıma sunmadan önce Ukrayna'da kimin başa geçeceğini görmek istiyor.
Rusya'da cumhurbaşkanlığı seçimleri 25 Mayıs'ta yapılacak. Geçen cumartesi hapisten çıkan Ukrayna eski Başbakanı Yulya Timoşenko'nun yanı sıra ünlü ağır siklet boks şampiyonu Vitali Kliçko da seçimlere adaylığını koyacağını açıklayan isimler arasında.
Rusya Ukrayna'nın iflasına göz yumar mı?
Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz böyle bir seçeneğin mümkün olmadığı görüşünde:
Schulz "Rusya Ukrayna'yla uzun vadeli anlaşmalar imzaladı. Ukrayna'nın doğusunda özellikle Rus nüfusun yoğun yaşadığı Donets Havzası'ndaki oligarkların ülkenin bölünmesinden herhangi çıkarları olacağını düşünmüyorum. Aynı zamanda Rusya’yla diyaloglarını da sürdürüyorlar. Bence Moskova'da Ukrayna üzerindeki etkilerini sürdürmek isteyen birçok kişi var, ancak bunlar aynı zamanda Ukrayna’nın kaosa sürüklenmesini de istemezler" diyor.
Bu konuda Rebecca Harms da aynı görüşte. Harms "Rusya'da da ülke ekonomisinin gelişimiyle ilgili büyük korkuların mevcut olduğu açık. Moskova'nın bu konuda iki farklı çıkarı var. Bir yandan Ukrayna ile diğer yandan ve daha da ciddi şekilde AB ile ilişkilerin devamlılığına bağımlı. Öte yandan Rusya Ukrayna'daki halk hareketinin başarılı olmasını da kesinlikle istemiyor. Ancak Ukraynalıların kendi kaderine ve ülkelerinin bundan sonraki gidişatına yine kendilerinin karar vermesi gerekli. Rusya bunu kabul etmeye bir şekilde ikna edilmeli" açıklamasını yapıyor.
