Spor

Uğur Meleke: Milli Takım'daki ihanet şebekesi çökertilmeli

"Lucescu göreve geldiğinden beri kararların akıl-mantık çerçevesinde alınmadığı ortada"

07 Ekim 2017 13:57

Türkiye'nin son 65 yılda 2. kez Dünya Kupası'na katılma şansını kaybetmesinin ardından Hürriyet yazarı ve spor yorumcusu Uğur Meleke, kadrodaki tercihlerin 'iyi niyetle' açıklanamayacağını savunarak, "Milli takım 2020’yi de kaybetmek istemiyorsa, bu ihanet şebekesini tespit edip çökertmeli" dedi.

Kadro tercihinin rakibe göre düşünüldüğünde oldukça yanlış olduğuna dikkati çeken Meleke, Milli Takım'ın sorununun saha içinde olmadığını savundu.

Uğur Meleke'nin 7 Ekim 2017'de Hürriyet'te "Birileri ihanet ediyor" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:

EVET, dün gece varlık gösteremedik.

Evet, rakibin 1,90’lık sol bekinin karşısına çabuk bir kenar hücumcusu koymayı akıl edemedik. Evet, 1 puan işimize yaramıyorken 46’da oyuna Ozan’ı soktuk. Evet, 150 yıllık futbol tarihinin bir kornerde en boş bırakılan adamına asist yaptırdık.

Ama milli takımın sorunu bence sadece sahanın içinde değil kesinlikle...

Dün akşam 18 sularında dünyanın en kısa fıkrasını izledim haberlerde: “Cengiz, takımında süre almadığı için 23 kişilik maç kadrosunda yok.”

Bu fıkradan daha da komik bir detay da, aynı pozisyonun 5 farklı oyuncusu Okay-Ozan-Selçuk-Yunus-Yusuf’un hepsinin kulübede olup Cengiz’in bulunmaması... Lucescu-Havutçu’ya soruyorum: Dünyada hangi maçta, hangi durumda, Ozan-Okay-Selçuk’un üçünün birden oyuna girme ihtimali oluşabilir? Kulübeye 5 merkez oyuncuyu koyup, bir kenar hücumcusu (Emre Mor) ve bir stoperi (Ömer’i) almanın mantık çerçevesinde nasıl bir açıklaması olabilir? 23 kişilik kadro demek, sahadaki 11 oyuncunun pozisyon pozisyon karşılığının kulübede olması demek. Sahada iki stoper varsa, kulübede de iki tane olmalı. İki açık hücumcusu varsa kulübede de iki... Orada nasıl bir hesap, nasıl bir güç var ki, Serdar ve Cengiz’i matematikle dalga geçercesine tribünde oturtup, kulübeyi keyfine göre dolduruyor?

Şebeke mi var?

Zaten Lucescu göreve geldiğinden beri kararların akıl-mantık çerçevesinde alınmadığı ortada. Bu kararlar Lucescu’ya ait olamaz, birileri belli ki Rumen Hoca’ya sufle veriyor ve bu sufleyi kim veriyorsa ülkeye ihanet ediyor. Yoksa gazeteci döven Arda’yı 1 maçlık aranın ardından ayağına gidip davet etmek de, Trabzon’da 30 dakika oynayıp Alanya maçının kaybedilmesinin baş sorumlusu olan Volkan’ı kadroya çağırmak da, Cengiz’i-Serdar’ı tribünde oturtmak da iyi niyetle açıklanamaz bence. Milli takım 2020’yi de kaybetmek istemiyorsa, bu ihanet şebekesini tespit edip çökertmeli.

Maçın adamı: Bödvarsson

Championship takımı Reading’in yedeği Bödvarsson müthiş oynadı, çünkü Dortmund’un ve G.Saray’ın as stoperleri yerine F.Bahçe’nin yedek ön liberosunu koyduk karşısına.