Ekonomi yazarı Uğur Gürses, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından dün açıklanan haziran ayı enflasyon oranına ilişkin açıklamalarda bulunurken, "Telefonla fiyat müdahalesi yapan ekonomi yönetimine aynı zamanda fiyatları ölçen kurum da bağlı ise hangi fiyatın doğru olduğu tartışma konusu olur" dedi.
Kişisel blogunda* dün açıklanan verilere ilişkin bir yazı kaleme alan Gürses, enflasyon verilerinin güvenilirliğinin sorgulandığını söylerken, Arjantin ve Yunanistan gibi ülkelerde kamuoyunu yanıltıcı raporlar sonrası ekonomide yaşanan sorunlardan bahsetti. Gürses, "Verilerin güvenilir olması için bir an önce istatistik kurumunda birkaç adım atılmalıdır" diyerek verilerin güvenilirliği için önerilerde bulundu.
TIKLAYIN - TÜİK açıkladı; enflasyon Haziran ayında sert düştü
Gürses'in yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Ekonominin sorunlarını çözmek yerine ortaya çıkan semptomları ortadan kaldırmaya dönük hareket eden, faizlere, kurlara, perakende fiyatlara, piyasa işleyişine kuralsız biçimde siyasi güçle müdahale eden, telefonla fiyat müdahalesi yapan ekonomi yönetimine aynı zamanda fiyatları ölçen kurum da bağlı ise hangi fiyatın doğru olduğu tartışma konusu olur.
"Enflasyonda Haziran verilerinden sonra da soru işaretleri ortaya çıktı. Özellikle düşük gelirle yaşayan emeklilere enflasyon farkı ödemesi söz konusu iken. TÜİK ise sorulan sorulara yanıt vermiyor bir süredir.
"TÜİK’in açıkladığı veriler ekonomide olan bitenin sonucu olduğu gibi, bu sonuçlara dayanarak çeşitli parametreler belirleniyor, kiralar, ücret artışları, emekli maaş artışları, sözleşme bedelleri gibi ekonominin çok kapsamlı bir alanında. TL’nin değerini koruma, fiyat istikrarını sağlama görevi olan Merkez Bankası bile istatistik kurumunun verilerine dayanarak politika oluşturuyor.
"Hatalı bir raporlama, bu çok geniş alandaki ekonomik ilişkilere zarar verebilir. Bilerek isteyerek yapılacak yanlış bir raporlama ise güveni sarsacağı gibi, potansiyel olarak da mahkemelerde dava konusu olması bile muhtemel.
"Son çeyrek yüzyılda Arjantin ve Yunanistan’ın düştüğü durum biliniyor; ülkeyi yönetenlerin talebiyle kamuoyunu yanıltıcı, durumu olduğundan daha iyi gösteren oynanmış raporlamalar yapılmıştı. Bu iki ülke toplumu, bedelini çok ağır ödedi. Örneğin Yunanistan, 2018’i yılı sonunda milli gelir seviyesi bakımından kriz öncesi 2007’ye göre yüzde 25 aşağıda kapadı.
...
"Verilerin güvenilir olması için bir an önce istatistik kurumunda birkaç adım atılmalıdır.
"Birincisi, kamuoyunda soru işaretleri barındıran konular açıklanmalıdır. Geçmiş yıllarda olduğu gibi ekonomi gazetecilerine, analistler ve ekonomistlere, akademisyenlerin soruları yanıtlanmalıdır.
"İkincisi, tereddüt oluşan, soru işaretleri bulunan konuların Eurostat gibi kabul gören kurumların hakemliğinde aydınlığa kavuşturulması gerekliliğidir.
"Üçüncüsü, kurumun doğrudan siyasi yönetim altından çıkarılarak, bütçesi ve idari yapısının bağımsız bir hale getirilmesi gerekiyor."
*Uğur Gürses'in kişisel blogunda kaleme aldığı yazısının tamamına ulaşmak için tıklayın