Ekonomi uzmanı Uğur Gürses, "Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ve Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın kendilerine çizilen alanda ‘topu oyunda tutma’ çabası anlaşılabilir, son gelişmeler bunun da süresinin dolduğunu düşündürüyor" görüşünü savundu.
Gürses kişisel blogunda kaleme aldığı "Sular çekilince geldiğimiz eşik" başlıklı yazısında, "Türkiye’nin 2020’de pahalıya mal olan ekonomi politikasından sonraki yol haritası nedir? 6 Kasım’da ekonominin yönetiminin azledilmesiyle yerlerine gelen teknik nitelikleri ile öne çıkan siyasetçiler Lütfi Elvan ve Naci Ağbal olmuştu. Her ikisi de geçmiş ekonomi yönetiminin piyasaları sürüklediği güvensizlik eşiğinden çıkarmak için yanlış kararları ortadan kaldırdılar. Merkez Bankası iki kez faiz arttırarak TL’deki kanamayı durdurdu." düşüncesini dile getirdi.
Gürses, "Aradan iki ayı aşan bir süre geçti. Elvan ve Ağbal, ‘oyun alanlarında’ kendi kapasitelerinin farkında bir performans sergiliyor. Bu ‘kapasite’ tanımı, kendi teknik yeterliklerini değil, siyasi olarak kendilerine çizilen sınırı tarif ediyor. Öyle ki; son iki yılda alınan kararların altında imzası olan bürokratlarla istemiyor olsalar da çalışmaya devam ediyorlar. Öyle ya; bankaları kredi vermeye zorlayan kararları alan, rezervleri arka kapı yolları ile eriten, politika faizinin bile altında piyasaya para veren bürokratlar, sonra çıkıp parasal sıkılaştırma kararlarının gerekçesini, TL’nin istikrarını anlatan metinleri imzalıyor. TL’de enkaz yaratılırken resim verenler, bankanın itibar meselesini zehirleyen bir tabloda hâlâ duruyorlar." yorumunu yaptı.
Gürses, "Elvan ve Ağbal’ın kendilerine çizilen alanda ‘topu oyunda tutma’ çabası anlaşılabilir. Ancak son gelişmeler bunun da süresinin dolduğunu düşündürüyor. Hatalar yapılırken ses çıkaramayan, ses çıkaranın da başına iş açılan iş kesimi, şimdi yüksek faizlerden şikâyet ediyor. Ancak sorun tek başına faiz değil. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bankaların faiz indiriminde zorluk çıkardıklarını, ancak faiz artırımına gelince daha hızlı davrandıklarını söylüyordu. Hisarcıklıoğlu çok açık ki şirketler kesimindeki derin krizi seslendiriyor." ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın