-Tüyler ürperten cinayette yargılama başladı İSTANBUL (A.A) - 14.10.2011 - Sultangazi'de boş bir arazide cesedi parçalanmış şekilde bulunan 9 yaşındaki Fırat Sezer'i öldürdükleri iddiasıyla Gürcistan uyruklu üvey annesi ve üvey annanesinin yargılanmasına başlandı. Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Ekaterine Ochkhikidze ile Viola Ochkhikidze katıldı. Duruşmada, Fırat Sezer'in babası müşteki Necmi Sezer de hazır bulundu. Duruşmada savunma yapan sanık Viola Ochkhikidze, kızı Ekaterine, kızının resmi nikahı olmadan birlikte yaşadığı Necmi Sezer ve çocuklarıyla aynı evde kaldıklarını, olay sabahı erkenden kalktığını, torunu Taha ile ilgilendiğini anlattı. O sırada Necmi Sezer'in ilk eşinden olan oğlu Fırat'ın uyandığını fark ettiğini, Fırat'ı Necmi Sezer'in ikinci eşinden olan kızı Helin ile birlikte yatakta öpüşür vaziyette gördüğünü öne sürdü. Daha öncede Fırat'ın bu tür kötü hareketlerini gördüğünü, babasına da bu durumu söylediğini ifade eden Ochkhikidze, ''Helin'i oradan alarak yatağına götürdüm. Fırat o sırada kirli elbiselerini giymişti. Kızım da bu nedenle Fırat ile tartışıyordu. Sonrasında Fırat'ın mutfağa gittiğini gördüm. Çıktığında elinde bıçak vardı. Kızıma doğru bıçakla hareket etti, saldırdı. Kızım da olay çıkmaması için amcasına götürecekti, üstünü giyinmeye gitti'' dedi. Çocuğun elinden bıçağı almak için hamle yaptığı sırada Fırat'ın koltuğun üstüne düştüğünü dile getiren Ochkhikidze, Fırat'ı korkutmak için çekiç aldığı sırada kendisinin karnına tekme attığını, bunun üzerine Fırat'ın kafasına çekiçle 2 defa vurduğunu söyledi. Fırat'ın yere düşmesinden sonra bıçağı alarak 2 kez de bıçakladığını kaydeden Ochkhikidze, şunları söyledi: ''Kızım olayı görünce şok oldu. Bana kızdı ve şoka girerek dışarı çıktı. Daha sonra Fırat'ı alarak banyoya götürdüm ve bıçakla kendisini doğradım. Banyoya götürdüğüm sırada Fırat ölmüştü. Kendimi de öldürmek istiyordum. Cesedin parçalarını bebek arabasına koydum. Yarım saat sonra kızım eve geldi. Bebek arabası ağır olduğu için merdivenlerde aşağıya indirmek için kızımdan yardım istedim. Daha sonra arabayla çocuğun bulunduğu torbayı bir bahçeye attım. Biri bunu görmüş ve beni yakaladı. Polisler beni yakalayarak karakola götürdüler. Çok pişmanım. Kızımın yabancı bir şahısla evlenmesi çok zor bir olaydı. Ayrıca evlendiği şahıs da başka biriyle evliydi. Ben Gürcistan'daki evimi satarak Türkiye'ye gelip ev aldım. Kızımın mutlu olmasını istedim. Fırat da çok zor bir çocuktu. Babasıyla sürekli kavga ediyordu. Sokakta büyümüştü. Amcasının fırınına gidip geliyordu.'' Savunmasını yapan sanık Ekaterine Ochkhikidze da 2007 yılında Türkiye'ye geldiğini, Necmi Sezer'den Taha isimli bir çocuğu olduğunu, Necmi Sezer'in daha önceki 2 eşinden olan 4 yaşındaki kızı Helin, 9 yaşındaki Fırat ve kendi annesiyle aynı evde yaşadıklarını anlattı. Olay günü Fırat'ın kirli elbiseler giydiğini gördüğünü, bu nedenle tartıştıklarını belirten Ochkhikidze, Fırat'ın mutfağa giderek bıçak aldığını, bu sırada annesinin de yanlarına geldiğini ifade etti. Ekaterine Ochkhikidze, ''Ben Fırat'ın bıçağı bana vuracağına inanmıyordum. Annem Fırat'ın koluna vurdu ve elinden bıçağı aldı. Ben tehlike geçti diye anneme, üzerimi değiştirerek Fırat'ı amcasına götüreceğimi söyledim. Üzerimi değiştirmeye gittiğim sırada içeriden sesler geldi. Odaya gittiğimde annem Fırat'ın göğsüne bıçakla vurmuştu. Ben gördüğümde bir kere daha vurdu. Annemle kavga ettim ve dışarı çıktım'' diye konuştu. Sokakta ağladığı sırada eşinin kardeşi Nedim'in kendisini aradığını ve Fırat'ı sorduğunu belirten Ochkhikidze, o anda evde olanları hatırladığını ve eve gittiğini, kapının açık olduğunu, annesinin kapıda kendisini beklediğini anlattı. Ochkhikidze, annesinin kendisinden yardım istediğini ve bebek arabasını indirmek için annesine yardım ettiğini ve arabada ne olduğunu bilmediğini savunarak, şunları söyledi: ''İçeride Fırat'ın olmadığını görünce, bebek arabasında cesedin olduğunu anladım. Annem gitmişti. Polisler gelmeden halıyı kaldırdım ve silmeye çalıştım. Eşim eve geldi, karakola gitmesini ve Fırat'ın kaybolduğunu söylemesini istedim. Mutfak camından baktım ve iki kişi arabadan indi. Kendilerinin haberci olduğunu söyledi. Her şeyi anlatmamı istediler ben de kendilerine her şeyi sadece polise anlatacağımı söyledim. Benim tek kabahatim annemi şikayet etmemekti. Babası Fırat'ı sürekli döverek adam etmeye çalışırdı. Fırat sabah erkenden çıkar, eve hiç gelmezdi. Yemek yemek için bile gelmezdi. Bir keresinde eşim onu hurda toplayanların yanında görmüş. Babasından korktuğu için, babası onu dövünce etrafa annemin dövdüğünü söylerdi. Ben Fırat'a kötü bir muamelede bulunmadım, annem de sürekli Fırat'ı korumaya çalışırdı.'' Necmi Sezer de hayatlarının normal olduğunu, iyi bir şekilde yaşadıklarını, ancak kayınvalidesi geldikten sonra evde huzursuzluklar yaşandığını, eşinin çocuklara karşı davranışlarının değiştiğini söyleyerek, ''Eşimle müşterek çocuğumuz olduktan sonra, diğer çocuklara farklı davranmaya başladı. Ben çocuğumu sürekli döven birisi değilim. Üzerinde iz bırakacak şekilde de dövmedim. Fırat hiperaktif bir çocuktu. Mahallede, Fırat'a kötü davranıldığı konusunda laflar ediliyordu. Eşimle konuştum ve böyle bir şey yapmadıklarına inandım'' şeklinde konuştu. Sezer, olay günü eve gittiğinde evde temizlik yapıldığını, oğlunun kayıp olduğunu bildirmek için karakola gittiğini, olayı en son kendisinin öğrendiğini ve sanıklarından şikayetçi olduğunu kaydetti. Sanık Viola Ochkhikidze'nin avukatı Hüseyin Çubukçu, olay yerinde olan Helin Sezer'in tanık olarak dinlenilmesini talep etti. Mahkeme Heyeti, Helin Sezer'in bulunduğu Kadıköy Göztepe Semiha Şakir Koordinasyon Merkezine yazı yazılarak, çocuğun bulunduğu ortam ve psikolojisi dikkate alınarak tanık olarak ifade verip veremeyeceği konusunda bilgi alınmasına karar verildi. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.