15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında Hava Harp Okulu öğrencilerinin de bulunduğu 72'si tutuklu 75 sanığın yargılandığı dava ikinci gününde devam etti. Davanın bugünkü duruşmasında 35 sanığın ifadesini alan mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi. Davanın dünkü ilk duruşmasında da 24 sanık savunma yapmıştı. Böylece savunmasını tamamlayan tutuklu sanık sayısı 59'a ulaştı.
Sanık öğrencilerden Furkan Ceviz, "Vatan duygularıyla girdiğimiz okuldan, vatan haini olarak atıldık" derken; sanık Gökhan Sancak da "Adalete ve milletime kırgınım. FETÖ'ye kin ve nefretle bakıyorum" dedi.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Cezaevi karşısındaki 2 No'lu salonda görülen duruşmaya, 75 sanık ve avukatları katıldı. Sanık yakınları da izleyici olarak duruşmaya katıldı.
"Vatan duygularıyla girdiğimiz okuldan, vatan haini olarak atıldık"
Sanık Furkan Ceviz 15 Temmuz'da tek farklı durumun Hava Kuvvetleri Komutanı'nın denetlemeye gelmesi olduğunu, onun dışında kamp merkezinde farklı bir durum olmadığını belirtti. Tam teçhizatlı içtima olduğunun söylenmesi üzerine toplandıklarını belirten Ceviz, "Mermileri alıp yola çıktık. İlk durduğumuz yerde biraz kaldık, ikinci durduğumuz yerde sabaha kadar bekledik. Darbe girişimi olduğunu polislerden öğrendik. Vatan duygularıyla girdiğimiz okuldan, vatan haini olarak atıldık. Eğitim hayatına devam etmek için tahliyemizi istiyorum" diye konuştu.
"Darbe girişimini karakolda öğrendik"
Sanık Furkan Uzun ise "Yaklaşık 8 aydır tutukluyum. Mahkeme gününü iple çekiyorum. Olay günü her şey normal bir şekilde gerçekleşti. Polis otobüslerine trafikten kurtulmak için bindiğimizi zannediyordum. Darbe girişimini karakolda öğrendim" dedi. Uzun, FETÖ ile ilgili hiçbir bağlantısının bulunmadığını belirterek tahliyesini talep etti.
"Adale ve milletime kırgınım"
Sanık Gökhan Sancak da olay akşamı kendilerine mermi verilmesinden hiç şüphelenmediğini söyleyerek, "Siz nasıl mesleğinizle ilgili dosyaları normal şekilde karşılıyorsanız, bizde mermiye, tüfeğe, kamuflaja o gözle bakıyoruz. O yüzden olay günü fazla mermi almamız bizi şüphelendirmedi. Adalete ve milletime kırgınım" dedi. Mahkeme Başkanı Hulusi Pur'un "Sadece adalete mi kırgınsın, FETÖ'ye kırgın değil misin?" diye sorması üzerine sanık Sancak, "Adalete ve milletime kırgınım. FETÖ'ye kin ve nefretle bakıyorum" diye cevap verdi. Sancak, otobüsün durduğu anda sivil bir vatandaşın araca bindiğini, Yüzbaşı Mesut Metin Kazancı'nın da "çocukları güvenlik amacıyla Hava Harp Okulu'na götürdüğünü" söylediğini belirtti. Yola çıkmadan önce komutanları olan Yüzbaşı Kazancı'ya nereye gittiklerini sorduklarını da ifade eden Sancak, "Arkadaşlar şu anda ben de hiçbir şeye hakim değilim" cevabını aldıklarını söyledi.
"Vatanım için canımı vermeye razıyken..."
Tutuklu öğrencilerden Mehmet Toprak, her sene icra edilen bir kampta olduklarını belirterek, okuldan atılmasının hayallerini yıktığını, vatan için canını vermeye razıyken demir parmaklıklar arkasında olduğunu söyledi.
Mahkeme Başkanı Hulusi Pur, 'FETÖ'ye ait bir dershaneye gittiğinin belirlendiğini belirterek, Toprak'a "Sizinle ilgi, alakaları nasıldı? Evlere gelip gitme oldu mu? Işık evlerine gittin mi?" sorularını yöneltti.
Toprak da "Bu dershaneye 11. sınıfta gittim. Bizi puanlara göre sınıflara ayırıyorlardı. Ben de puanlarım düşük olduğu için en son sınıftaydım. Başarılı olamadığım için 12. sınıfta dershanemi değiştirip başka bir dershaneye gittim. Dershanedekiler hiçbir şekilde evime gelmedi. Ben de ışık evlerine hiçbir şekilde gitmedim." yanıtını verdi.
"Etkin pişmanlığa gerek duymuyorum"
Tutuklu sanıklardan Miraç İşcan da olay akşamı "plansız eğitim" olduğunun söylenmesi nedeniyle hiçbir durumdan şüphelenmediğini dile getirerek, devletine karşı kendini hep borçlu bildiğini, bu borcu ödemenin en iyi yolunun vatana hizmet olduğunu düşündüğü için Hava Harp Okulu'nu seçtiğini söyledi.
Etkin pişmanlık hükümlerinin hatırlatılması üzerine "Gerek duymuyorum" cevabını veren İşcan'a Mahkeme Başkanı Pur'un, "Gerek duymuyor musun, yoksa bilip de anlatmıyor musun?" demesi üzerine İşcan, 'FETÖ' ile ilgili hiçbir bağlantısının olmadığını söyledi.
"Küskünlük yok değil mi?"
Tutuklu sanıklardan Muhammed Dağ da olayda 20 kişilik sivil bir minibüsün içinde olduğunu, yol boyunca kanuna aykırı hiçbir emir almadığını, 'FETÖ' ile alakasının olmadığını, darbe girişiminde bulunan teröristlerin gerekli cezayı alacaklarına inandığını söyledi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Pur, "Çok içten bir çocuksun, darbeyle ilgili ne düşünüyorsun? Küskünlük yok değil mi? 'Vatan için can sağ olsun' diyebiliyor musun?" demesi üzerine Dağ, şunları kaydetti:
"O militanların canı gönülden gereken cezayı almalarını istiyorum. Biz bunları hak edecek insanlar değiliz. 8 ay hapis yattığımız için kesinlikle vatana karşı küslük olmaz. Gerekirse canımızı veririz. İzin verilirse okuluma geri dönüp eğitimimi tamamlamak istiyorum."
"Savunmanızı kim hazırladı"
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde söz alan tutuklu 23 sanık da benzer yönde ifadeler kullandı. Sanıklar, darbe girişiminden haberlerinin olmadığı ve 'FETÖ' ile bir bağlantılarının bulunmadığını belirtip tahliyelerini istedi.
Sanıkların benzer savunmalar yapması üzerine, Mahkeme Heyeti Başkanı Pur, "Savunmalarınızı kim hazırladı? Bazı savunmalar birebir aynı" dedi. Bunun üzerine sanıklar, savunmalarını kendilerinin hazırladığını ifade etti.
İddianame
Darbe girişimi sırasında Yalova Hava Meydan Komutanlığı'nda kamp yapmakta olan 70 Hava Harp Okulu öğrencisi, bu öğrencilerden sorumlu 3 rütbeli komutan ile şoför olarak görev yapan 2 er "şüpheliö sıfatıyla yer alıyor. Tüm şüphelilerin "Anayasal düzeni, TBMM'yi ve hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmekö suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. 73 askerin "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar; 2 erin ise "Örgüte üye olmadan örgüt adına suç işlemek" suçundan 5'er yıldan 10'ar yıla kadar hapsi talep ediliyor.