5 Mayıs’ta tutuklanan bursamuhalif.com sitesi editörü Ozan Kaplanoğlu’nun tutuklanma gerekçesi sayılan deliller dosyadan çıkarıldı. Dosyalar ayrı kovuşturmalara dönüştürüldü ancak Kaplanoğlu hala tutuklu.
Bursa’da muhalefete yönelik tutuklamaların keyfiliğini anlatan bir yazı kaleme alan Kaplanoğlu “Adalet isteyen herkesin görevi direnmektir” dedi.
Tutuklama kararı için “bir şeyler üfleriz”
Sendika.org'da yer alan habere göre, Kaplanoğlu, hapishaneden bursamuhalif.com için gönderdiği yazıda tutukluluk sürecine ilişkin şunları anlattı: “THKP-C propagandası yapmak suçlamasıyla sevk edilmeme rağmen cumhurbaşkanına hakaret ve halkın değerlerini aşağılamak gerekçesiyle yazılan deliller 2. Sulh Ceza Hakimi Şule Albayrak tarafından terör propagandası suçlamasına dahil edildi. Daha sonra bu suçlamalar dosyadan çıkarılarak ayrı kovuşturmalar haline getirildi. Yani tutuklama gerekçesi yapılan deliller dosyadan çıkarıldı, fakat ben halen tutukluyum.”
Kaplanoğlu, muhaliflere yönelik tutuklama kararlarının hukuksuzluğuna örnek olarak HDP Bursa il ve ilçe yöneticilerinin yargılandığı davaya da değinerek şunları yazdı:
“Polisler, iddianamenin içinde unuttukları ibare ile adeta bir çuval inciri berbat ettiler. Terörle mücadele polisleri, ‘Gazi abi usulü [Gazi Düreler TEM Şube B Büro Baş Polis Memuru] örgüte parasal destek filan üfleriz’ yazılı bir notu dosyanın içinde unutmuşlar, katip de bunu yanlışlıkla iddianamenin içine yazmıştı. “
“Yıllardır Türkiye’de muhaliflere yönelik davalarda varlığını ısrarla iddia ettiğimiz uydurma deliller, uydurma suçlamalar bir cümleyle gözler önüne serilmiş oldu. İşin ilginç yanı ise bu notu, iddianameyi mahkemeye sunan savcının da fark etmemiş olmasıdır. Bu göstermiştir ki hukuki olarak iddianameyi hazırlamakla görevli olan savcılar, polisten gelen evrakları okumadan şüphelileri tutuklama talebiyle mahkemeye sevk ediyorlar.”
“Adalet isteyen herkesin görevi direnmektir”
Kaplanoğlu, Adalet Yürüyüşü’ne de değinerek “Adaletin, hukukun, bağımsız yargının olmadığı yerde haklarımız için sokakta mücadele etmekten başka çaremiz, direnmekten başka kurtuluş yolumuz yok” dedi ve mektubunun son bölümünde adalet için direnme çağrısı yaptı:
“Bugün Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından öteden beri mücadeleyi TBMM’ye daraltan, kitlelerin irade sergilediği muhalefeti çıkar yol olarak görmeyen CHP ve Kılıçdaroğlu bile HAYIR’lısıyla çareyi bu alanlarda aramaya başladı. Bu eyleme karşı Erdoğan ve şürekasının tepkileri bu tarzın etkinliğini gözler önüne sermektedir.”
“Adalet talebiyle sokaklara dökülen binlerce insan eşitliğin, özgürlüğün, bağımsızlığın müjdesini veriyor. Zorbalığa direnmenin tarihten bu yana bir adresi sokak, diğer adresi mapushanedir. Bana bu komployu kuranlar, hakkımda iddianameler üfleyenler, 24 saat içinde tutuklanmama karar verenler bilmelidir ki direnen her yerde direnir, bizim hak arayışımızı dört duvarlara kapatarak engelleyemezsiniz.”
“Yüreği bizimle atanlar, adalet arayanlar, tüm direnenler bilsin ki; buradayız ve direniyoruz. Diğer adresi, sokakları sakın boş bırakmayın. Bugün adalet isteyen herkesin görevi hiç kuşkusuz direnmektir. Gün sokakta, yanımızda olanın, direneceğini beyan edenin kimliğini sorgulama günü değil; yola çıkanlarla omuz omuza direnme günüdür.”