TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, başkanlık görevini yeni yılda bırakacağını açıkladı. Ekonomi yazarı Serpil Yılmaz, Yalçındağ'ın boşalan başkanlık koltuğuna kimlerin gelebileceğini ve yeni gelecek başkanın, TÜSİAD'da nelerin beklediğini köşesinde yazdı. İşte Yılmaz'ın Milliyet gazetesinde yayımlanan bugünkü (13.10.2009) yazısı:İş çevreleri, Türkiye ekonomisinin en büyük kurumlarının başındaki 578 patronu temsil eden Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) yeni başkanı kim olacak sorusuna yanıt arıyor.
Dün “gong” çaldı! Hürriyet ve Referans gazeteleri yazarı Erdal Sağlam, Kayseri’deki bir toplantı sırasında TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın “Görevi ocak ayındaki genel kurulda bırakıyorum” sözlerine yer verince, derin kulis harekete geçti.
Doğan grubunda patronlar katının üyesi de olan Yalçındağ, TÜSİAD başkanlığı şapkasını 4 yılın bitmesini beklemeden çıkarıyor, işine dönüyor.
Bir başka ifadeyle, Yalçındağ, 19-20 Ocak 2010 tarihinde yapılacak TÜSİAD Genel Kurulu’na kadar görevinin başında olacak.
Başkanlık için 3 yıl yeter TÜSİAD, 2007 yılında başkanlık koltuğuna oturan Yalçındağ’ın görev süresini, son 9 yıllık uygulama örnek alınarak 2010 yılı sonuna kadar uzatmıştı.
1 Ekim’de yapılan Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısının basına kapalı bölümünde, TÜSİAD tarihinde bugüne kadar hiç olmadık sayıda (30’un üzerinde) üye söz alarak, hükümet tarafından iş dünyasının sindirilmek istendiği yolundaki endişeleri dile getirdi.
Gözler Yalçındağ’a çevrildiğinde zihinlerde beliren soru belliydi:
Yalçındağ, kendisinden önceki TÜSİAD başkanları Ömer Sabancı ve Tuncay Özilhan gibi görev süresini 3 yılla sınırlar mı?
Bu soruyu TÜSİAD çevrelerine ilettiğimde, “Görev süresinden önce bırakmaz” yanıtını alıyordum.
Ne var ki TÜSİAD başkanları için son üç dönemdir, yani 9 yıldır, görev süresinin karşılığı “3 yıl” olarak belirmişti.
TÜSİAD’ın genel kurulda yapacağı tüzük değişikliği ile ortaya açıkan bu fiili durum resmileştirmesi bekleniyor.
Üyeler son 9 yıldır iki yıllık görev süresi biten mevcut başkanı yeniden göreve davet ediliyor, ancak bu ikinci dönem tamamlanamyor.
Çünkü bu görev hem iktidar ilişleri, hem de mesai açısından oldukça zor şartlar içeriyor.
Başkanlar da işlerinden bu uzun süre ayrı kalmak istemedikleri gibi, ailelerine de daha fazla zaman ayırma ihtiyacı duyabiliyorlar.
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı başkanlığı gündeme geldiğinde konumunu “Zamanım yok” diye açıklamıştı.
Sabancı’nın ileri sürdüğü mazeret bir çok TÜSİAD üyesinin içinde olduğu durumu da yansıtıyordu.
TÜSİAD’da başkanlar için yapılan taratışmada üyeler en çok derneğin etkinliğine odaklanıyor ve bu yüzden profesyonel bir başkandan ziyade “patron” başkandan yana oluyor. Bu durumda başkan adayı bulmak da çok kolay olmuyor
Ekim ayına alınan “Başkanlar Konseyi” toplantısında TÜSİAD’ın starejik kararları gibi başkanlık konusu da netleşecek.
Sütaş’ın patronu giriyorYalçındağ başkanlık görevi ile birlikte yönetim kurulu üyeliğinden de ayrılıyor. Bu durumda boşalan yönetim kurulu üyeliğine, yedek listeden Sütaş’ın patronu Muharrem Yılmaz geçecek.
Müstakbel başkan da yönetim kurulu üyeleri arasından seçilecek.
Yalçındağ’ın Sağlam’a yaptığı açıklamadan, TÜSİAD tüzüğünde yapılacak değişiklikle, başkanlık süresinin 2 yıldan 3 yıla çıkarılacağını anlıyoruz.
Böylece başkanlar iki kez üst üste seçilmek zorunda kalmayacaklar!
Başbakan’ın TÜSİAD ile çok da barışık olmadığı herkesin malumu. Kim başbakan ile düello daveti gibi duran böyle bir göreve hoplaya zıplaya gelip oturur ki?!
TÜSİAD başkanının, yönetim kurulunun başkan yardımcılarından seçilmesi gibi bir teamülün olmasına karşılık, bu gelenek de delinebiliyor.
Yeni başkan bankacı olsun mu?TÜSİAD’da 2007’de Pekin Baran ve Cem Duna başkan yardımcısıydı, üyelerden Yalçındağ başkan seçildi.
Yalçındağ’ın yardımcıları, Doğuş grubundan Ferit Şahenk, Boyner grubundan Ümit Boyner ve Sabancı grubundan ise Haluk Dinçer.
Kendisinin “gönülsüz” olduğu söylense de Şahenk’in başkanlığının Başbakan’ı mutlu edeceğinden şüphem yok. Bu somut durumun Şahenk’in başkanlık koltuğuna oturup oturmamasında nasıl bir etkisi olacak göreceğiz.
TÜSİAD’ın, 30 yıllık tarihinde ilk kez bir kadını başkan seçtikten sonra, bu eğilimini boşluk bırakmadan sürdürmesi beklenmiyor. O nedenle de Boyner’in başkan olma olasılığı düşük.
Üçüncü şık ise Haluk Dinçer. “Başkan bankacı olmasın” diyenlerin yönetim kurulu üyelerinden Hamdi Akın adını telaffuz etmeleri de rastlantı değil.
Aslına bakılırsa, başkanlık koltuğuna Şahenk’in aday olmadığı bir durumda, tüm yönetim kurulu üyeleri eşit sansa sahip. TÜSİAD Başkanlığı ateşten bir gömlek olmuşken, kim giyecek? İnsanın aklına STK’lara uzanan iktidar eli geliyor.