Ekonomi

TÜSİAD, Türkiye'de Gelir Dağılımı konusunda rapor hazırladı

Raporda, '2001 yılında 9 kat olan gelir eşitsizliği 2007 yılında 7'ye indi ancak, 2011'e kadar geçen 4 yılda gelişme yaşanmadı' açıklaması yapıldı

27 Haziran 2014 21:21

Türkiye'de bölgeler arası gelir farkı 2 kata kadar ulaştığı belirtilen raporu İTÜ İşletme fakültesi öğretim üyeleri tarafından hazırlandı.Rapora göre 2002'de 0.44 olan gini katsayısı 2011'de 0.38 oldu.

WSJ'de yer alan haberde, kriz sonrası ekonomide gerçekleştirilen düzenlemeler, enflasyondaki düşüşler ve faizdeki düşüşler gelir dağılımını nasıl etkiledi sorusuna cevap arayan rapora göre yüzde 20'lik gelir grupkları arasındaki paylarla ilgili bulgular şöyle:

- En yoksul yüzde toplam gelirin yüzde 5.3'ünü alıyordu. 2006'da yüzde 6'ya yükselen bu pay 2011'de yine yüzde 6.1 seviyesinde oldu.

- En zengin yüzde 20'nin payı 2002'de yüzde 49.8 iken 2007'de yüzde 43.7 2011'de yine yüzde 44.8' olmuş görünüyor.

Farklı gelir grupları arasındaki eşitsizlikler ile faiz ve müteşebbis gelir grubundaki eşitsizlik dikkat çekici olduğunu ifade eden TÜSİAD Başkanı Dinçer "Müteşebbis gelirleri önemli ölçüde farklılık içeriyor. Faizde de önemli farklılıklar var" diyor.

Foksiyonel gelir gruplarının gelir dağılımına bakıldığında en büyük fark faiz gelirlerinde yaşanırken müteşebbis gelirleri ikinci sırada yer alıyor.

Prof Öner Günçavdı'nın verdiği bilgilere göre kalkınma modelimizdeki sıkıntılar dağılımdaki eşitsizlikte etkili. Kronik enflasyonla 30-40 yıldır uğraşıldığını, faizlerdeki düşüşün de dikkat çekici olduğunu ifade eden Günçavdı, "2001 çncesi dçneminde kaynakların çoğunu kamu kullanırken bu bir şekilde azaldı. Bu da mali disiplin meselesi" dedi.

Gelir eşitsizliği ile büyümeyi direk ilişkilendirmenin yeterli olmadığını ifade eden Günçavdı "Gelir dağılımı bir yönüyle yapısal bir problemdir. Mücadele de zorlaşabilir" dedi.

Türkiye'nin enteresan bir özelliği olduğunu vurgulayan Günçavdı "2007-2007 yıllarında biinci AKP döneminde büyümede bir artış sonra krizin etkisiyle bir düşüş var. Birinci dönemde Türkiye IMF nedeniyle belli yapısal reformları sürdürmekteydi" dedi.

Birinci AKP döneminde gini katsayısının şiddetli düştüğünü ifade eden Günçavdı "Bu dönemdegki büyüme gelir dağılımı konusunda olumlu etkide bulunmuş. Bundan sonra daha dalgalı bir seyir ortaya çıkmış" diye konuştu.

Günçavdı "Faizler bu kadar düşerken faizin eşitsizliğe etkisi araştırılmalı" dedi. En yükske eşitsiz durumun faiz gwelirlerinde yaşandığını ifade eden Günçavdı "Faizler düştüğüne göre mevduat tabanıyla ilgili problemler olduğunu söyleyebiliriz. Faiz eşitsizlikte esas oğlan olarak ortaya çıkıyor" dedi.

Rapora göre blgeler arasında eşitsizliğe kaynaklık eden gelir grupları şöyle:

- Emeklilerde kendi içlerinde eşitsizlik daha düşük. Ama Kuzey Doğu ve Orta Doğu'da Emekliler arasında açılma var.

- Bölgeler arasında ayrıştırmalara bakınca faiz gelirleri yine yüksek boyutlarda eşitsizlik düzeyine sahip

- Burada orta doğu ve güney doğu ortaya çıkıyor. Bu mevduatın bir sonucuysa faizler bölgelere göre homojen olduğuna gçre mevduatta bir sıçraması olmuş ortaya çıkmış

- Gayrimenkul için sonuçlar çarpıcı. Doğu Karadeniz, K.D Anadolu Güney Doğu Anadolu'da gayrimenkulün etkisi öne çıkıyor. Günçavdı'ya göre bu gayrimenkul edinim sistemi ve gayrimenkul varlık dağılımı ile ilgili

- Bölgeler arası eşitisizlik kadar bölgelerin kendi dinamikleri Bölgelerin kurumsallaşma düzeyi de farklı. Tarımın nasıl örgütlendiği araştırılamalı

- Tarım temelli bölgelerde tarımsal artıkın ve tarımsal gelirlerin değerlendirilmesi açısından gayrimenkul insanlara bir çekim oluşturuyor

- Daha kaliteli ev için daha yüksek kredi, daha yüksek kredi için daha yüksek gelir gerekiyor. Krediye erişim eşit değil.