Ekonomi

TÜSİAD Başkanı: Türkiye yüzde 6'lık büyüme hızına ulaşmalı

Toplantıda küresel kriz sonrası güncel iktisadi tartışmalar ele alındı, 'Ekonomik büyüme sona mı erdi?', 'Mevcut inovasyon trendi büyüme için yeterli mi?' gibi kritik sorular tartışıldı

05 Ekim 2013 19:35

TÜSİAD, 5 Ekim 2013 Cumartesi günü Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde "CEO Forumu" toplantısını düzenledi. Garanti Bankası’nın sponsorluğunda düzenlenen “CEO Forumu” toplantısında, büyüme, enflasyon ve işsizlik alanlarındaki önemli çalışmalarıyla bilinen Northwestern Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ekonomist Robert J. Gordon’ı ağırladı.
Toplantıda küresel kriz sonrası güncel iktisadi tartışmalar ele alındı. Gordon sunumunda, “Ekonomik büyüme sona mı erdi?”, “Mevcut inovasyon trendi büyüme için yeterli mi?” gibi kritik soruları tartıştı. Toplantının açılış konuşması TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz tarafından gerçekleştirildi. 
 

Büyüme hızı küresel ölçekte yavaşlıyor

 
Yılmaz, gelişmiş ekonomilerin hala tam anlamıyla toparlanma sürecine giremediğini, gelişmekte olan piyasa ekonomilerinde de büyümenin yavaşlamaya başladığını artık küresel ölçekte düşük büyüme olgusundan bahsedildiğini dile getirdi.
 

'Maliye ve para politikalarıyla büyüme sağlanamaz'

 
Yılmaz, "İş dünyası açısından ise en önemli soru; şu an içinde olduğumuz düşük büyüme döneminin, ne kadar kalıcı veya ne kadar dönemsel olduğudur. Büyümeyi sınırlayan faktörler, geleneksel üretim faktörleri mi? Yoksa, kriz sonrası ortaya çıkan ve devam ettiğini gözlemlediğimiz, güven sorunu mu? Ya da bütün süreç, bir küresel finansal mimari sorunsalına mı indirgenebilir? Teorik çerçevede haddimi aşmayı şüphesiz ki, istemem. Ancak, 'Conventıonal' mı denir, 'Unconventıonal' mı denir, yoksa genişleyici mi olur, daraltıcı mı olur bilmem ama, maliye ve para politikalarıyla, büyümenin sağlanamayacağını, bir defa daha ve umarım son defa tecrübe etmiş olduk" diye konuştu.
 

Büyümeyi sürdürmenin 4 yolu

 
2009 yılından bu yana G20 zirvelerine B20 şemsiyesi altında katıldıklarını ve iş dünyasının küresel krizle mücadele bağlamında önceliklerini ve çözüm önerilerini oluşturmaya gayret ettiklerini vurgulayan Yılmaz, G20 zirvesinde sunulan önerilere baktıklarında krizden çıkış ve büyümenin sürdürülebilmesi için karşılarına 4 temel alanın çıktığını, bunların "beşeri sermayenin güçlendirilmesi, altyapının güçlendirilmesi ve yatırımların canlandırılması, ticaretin önündeki engellerin kaldırılması ve küresel finansal sistemin yeniden yapılandırılması" olduğunu anlattı.
 

Küreselleşme var, etkili küresel örgüt yok

 
TÜSİAD olarak, yaptıkları bir tespiti de paylaşan Yılmaz, "Peki G20 zirveleri sonunda oldukça heterojen ekonomik yapılara sahip ülkelerin ortak tutumları ve paylaştıkları çözüm önerileri neler? Aşağı yukarı bu listenin aynısı. Ve maalesef bu çözüm önerileri, her G20 - B20 zirvesinde tekrar tekrar önümüze geliyor. TÜSİAD olarak bu noktada şu tespiti yapıyoruz: Ülkeler artık neredeyse iktisadi veya siyasi hiçbir problemi kendi başlarına çözebilme yeteneğine sahip değiller. Bu sorunları ele alarak ortak bir yönelim sağlayacak küresel örgütlerimiz de maalesef yetersiz. Yani devam eden büyüme sorunsalına, bir küresel yönetişim zafiyeti olarak da bakmak mümkün. Evet küreselleşme var, her alanda var, ancak dediğim gibi, küresel anlamda güçlü ve etkili bir örgütlenme yok. Bu dönemin en önemli karakteristiği de budur."
 

Türkiye'nin büyüme hedefi yüzde 6

 
Kriz sonrası başarılı bir büyüme dönemi ortaya koyan Türkiye'nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ekonomilerin, gelişmiş ekonomileri yakalaması gerektiğine yürekten inandıklarını belirten Yılmaz, daha müreffeh, daha uygar bir dünya için tüm insanlığın buna ihtiyacı olduğunu söyledi.
Bu inançla TÜSİAD olarak Türkiye'nin uzun dönemde yüzde 6'lar mertebesinde potansiyel büyüme hızına ulaşması gerektiğini sıklıkla ifade ettiklerini vurgulayan Yılmaz, "Genç nüfusun istihdamı, eğitimi, bölgesel kalkınma ve finansal derinleşme alanlarında kapasitelerimizin olması yüzde 6 büyümeyi ulaşılabilir kılmakta. Bu muhtemel olumlu senaryoya, çözüm sürecinin sağlayacağı katkıyı da elbette eklememiz gerekir" diye konuştu.