Ekonomi

TÜSİAD: 2023 hedefleri bugünkü verimlik ile yakalanamaz

TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, 'Geleneksel üretim faktörlerini kullanarak, uluslararası rekabeti yakalayamayız' dedi

23 Mayıs 2014 10:24

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Muharrem Yılmaz, "Büyümenin motoru imalat sanayisidir. 2023 hedefleri geleneksel büyüme anlayışı veya bugünkü verimlik düzeyi ile kesinlikle yakalanamaz. Bu büyüme anlayışı büyümenin niteliğine katkı sağlamayacak ve büyümeyi vasati düzeyde tutarken bizi de orta gelir tuzağına kilitleyecektir" açıklamasında bulundu.

Kadir Has Üniversitesi Cibali Yerleşkesi'nde düzenlenen 9. Rekabet Kongresi'nin açılışında konuşan Yılmaz, sözlerine Soma'daki maden faciasında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek başladı. 

Yılmaz, uluslararası rekabetin küreselleşme derinleştikçe arttığını ifade ederek, etkilerinin kısmen azaldığının iddia edildiği küresel krizin, temel makroekonomik politikaları sorgulanır hale getirdiğini söyledi.

Uzun dönem büyümenin temel belirleyicisinin rekabet gücü olduğuna işaret eden Yılmaz, "Yani verimlilik, teknolojik atılım ve beşeri sermayedir. Rekabet gücü yüksek ülkeler güçlüdür, refah yaratır. Rekabet gücü düşük ülkeler zayıftır. Vasati ürün üretir ve zenginlik yaratamaz. Makro tedbirlerle aşılmaya çalışılan krizin temelinde mikroekonomik sorunlar yatmaktadır. Burada, giderek küçülen bir imalat sanayisi, giderek azalan rekabet gücünden bahsediyorum" diye konuştu.

Yılmaz, krizden daha az etkilenen ülkelerin imalat sanayisini merkeze alan ülkeler olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: 

"Büyümenin motoru imalat sanayisidir. Ne kadar üretken ve verimli olduğunuz önemlidir. Ülkeleri farklılaştıran budur. Geleneksel üretim faktörlerini kullanarak, uluslararası rekabeti yakalayamayız. 2023 hedefleri geleneksel büyüme anlayışı veya bugünkü verimlik düzeyi ile kesinlikle yakalanamaz. Bu büyüme anlayışı büyümenin niteliğine katkı sağlamayacak ve büyümeyi vasati düzeyde tutarken bizi de orta gelir tuzağına kilitleyecektir."

 

'Yeni nesil sanayi politikaları sektörel hassasiyeti öne çıkarıyor'

 

Yılmaz, rekabet gücünü artırmak için aynı miktardaki girdiyle daha fazla üretim ve katma değer yaratılması gerektiğine dikkati çekti. İmalat sanayi sektörünün milli gelir içindeki payının son 10 yılda yüzde 25'ten yüzde 15'e gerilediğini ifade eden Yılmaz, "Bu önemli bir zafiyettir. Asıl zafiyet bu düşüşe neden olan sektördeki verimlik kaybıdır. Katma değerdeki bu büyük kayba karşı istihdam nispi olarak aynı kalmıştır. Yani daha fazla kişi ile daha az üretir hale gelmişiz. İmalat sanayisinde gücünü nispeten koruyan ülkeler aslında verimliliğini koruyan ülkelerdir. Almanya, Kore gibi" değerlendirmesinde bulundu.

Sürdürebilirliğin temel ilkelerine daha fazla uyum sağlanması gerektiğini dile getiren Yılmaz, "Bu nedenle toplam faktör verimliliği daha da önem kazanıyor. Hem sürdürülebilir hem de rekabetçi olabilmenin yegane yolu toplam faktör verimliliğinden geçmektedir. Yani yeni nesil sanayi stratejileri bu temel unsura odaklanmalıdır" diye konuştu.

Yeni nesil sanayi politikalarında sektörel hassasiyetin öne çıktığını anlatan Yılmaz, sürdürebilir kalkınmanın sektörel dinamiklerin daha yakından tahlilini gerektirdiğini kaydetti.

Muharrem Yılmaz, küresel üretim modeline geçişte sektörel tahliller iyi anlaşılmazsa yapay sanayi politikalarının arzu edilen görevi tam olarak yerine getiremeyeceğini söyledi.

Sektörel Dermekler Federasyonu (SEDEFED) tarafından hazırlanan "İmalat Sanayi Sektörleri Rekabet Göstergeleri Raporu" na da değinen Yılmaz, "Rapor münferit sektörlerin verimlilikanalizinin yanı sıra ihracat edilen ürünlerin gelişmişliğiyle ilgili de karşılaştırmalar yapmaya katkı sağlıyor. Raporun imalat sanayi politikalarının başarıya ulaşmasında önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Yılmaz, daha iddialı bir iş dünyası ve toplum için daha rekabetçi olunması ve rekabetin içselleştirilmesi gerektiğini dile getirdi.