TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Atatürk’ün Dolmabahçe günleri döneminde 6 hafta kadar yoğun olarak kullandığı ve içinde çalıştığı Savarona Yatı’nı satın alıp, Turizm Bakanlığı’na devretmek için iş dünyası örgütlerine çağrıda bulundu. Ulusoy, "Atamızın eşyaları olduğu gibi duruyor. Hatta damlamış kanı bile var. Alalım bakanlığa verelim, Dolmabahçe’nin önünde müze olsun" dedi.
Hürriyet gazetesinden Sadi Özdemir’in haberine göre; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatının son döneminde, Dolmabahçe günlerinde yaklaşık 6 hafta kadar kullandığı, içinde çalıştığı ve kaldığı tarihi Savarona Yatı için iş dünyası örgütlerine anlamlı bir çağrı geldi. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, TOBB, İTO, İSO ve TÜSİAD başta olmak üzere ekonomik gücü olan iş dünyası örgütlerine çağrıda bulunarak, "Atamızın eşyaları olduğu gibi duruyor. Hatta damlamış kanı bile var. Alalım Bakanlığa verelim, Dolmabahçe’nin önünde müze olsun" dedi.
‘Çok soran oluyor’
Ulusoy, birçok yerde kendisine "Atamızın gözbebeği gibi baktığı ve çok sevdiği bu tarihi yatı, turizmciler olarak neden alıp müze yaptırmıyorsunuz" diye sorduklarını belirterek, şöyle konuştu: "Şu anda Kuruçeşme’de öylece duruyor. Sahibi Kahraman Sadıkoğlu iyi ki zamanında kurtarmış onu. Yoksa hurdaya gidiyormuş. Ben diyorum ki ’TOBB, İTO, TÜSİAD, İSO, sendikalar, turizm sektörü hep birlikte alalım, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teslim delim, müze yapsınlar. Eğer bu örgütlerden ses çıkmazsa milletçe yapmak için kampanya başlatacağız."
‘Dünya liderlerini ağırlarız’
Bakanlığın Savarona’yı ’müze yat’ yapması halinde Cumhurbaşkanı ve Başbakan başta olmak üzere devlet erkanının dünya liderlerini Boğaz’da bu yatta ağırlayabileceğini de söyleyen TÜRSAB Başkanı, "Ben Sayın Sadıkoğlu’nun bu projenin hayata geçmesi için anlayış göstereceğini tahmin ediyorum. Atatürk’ün günlerini geçirmiş olduğu bir yatı kurtarmak da çok kutsal bir görev. Şu anda Atatürk’ün hatırası limanda ağlıyor" dedi.
Sadıkoğlu: Neden olmasın
Savarona’yı Turgut Özal’ın Başbakanlığı döneminde 49 yıllığına yap-işlet modeliyle kiralayan ve hurdaya verilmekten kurtaran işadamı Kahraman Sadıkoğlu da bu projeye ’hayır’ demeyeceğini söyledi. Sadıkoğlu, şöyle devam etti: "Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız bir gelsin görsün. Bu tekne sadece ve sadece Dolmabahçe’nin önüne yakışır. Eğer bana böyle bir teklif gelirse tabii ki sıcak bakarım. Ben bugüne kadar yaklaşık 45 milyon dolar harcadım. Daha 30 yıl kullanma hakkım var."
Ata’nın eşyaları var
Sadıkoğlu, Savarona’nın Dolmabahçe Sarayı’nın önünde müze olması halinde saraydan daha fazla turist çekeceğini iddia ederek, şunları söyledi: "Atamızın yatağı, yatak örtüleri, bavulu, dolapları, iki tane mendili ki birinde Arapça birinde Türkçe yazılar var, hatta kanı bile duruyor. Bir kan alma sırasında damlamış kanı duruyor. Sigarası, rakısı, kadehi, tıraş iskemlesi hepsi orijinal. Pasaportu, kravatı, yatak örtüsü var. Atamızın yatak odası bir paşamızdaymış ondan aldım, geri koydum."
Dünyanın büyük yatları arasında
Savarona, toplam uzunluğu 136, direği 16, iskeleti 61 metre ve en yüksek hızı 18 deniz mili.
Mühendis John Roebling’in kızı Emily Roebling Cadwallader tarafından hizmete sokuldu.
1931’de Hamburg’da Blohm&Voss tersanelerinde 4 milyon dolara yaptırıldı.
Cadwallader yüksek vergisi nedeniyle tekneyi satmaya karar verdi.
Kahveci ve Özal devreye girdi 4.5 ton fare çıktı
Savarona’yı 1989’da hurdaya çıkarılırken devreye girerek ’yap-işlet’ modeliyle 49 yıllığına satın alan Kahraman Sadıkoğlu, yatı hurdadan kurtarma operasyonunu da şöyle anlattı: "Deniz Kuvvetleri 6 bin dolara MKE’ye hurda olarak devrediyordu. Duyunca ’utanç verici’ dedim ve almak istedim. Bana, ’özel sektöre veremeyiz’ dediler. Dönemin Maliye Bakanı Adnan Kahveci’yi aradım. Pendikli olduğu için tersanemden dolayı tanışırdık. Kahveci, ’Güneş Taner ya da Turgut Özal çözer’ dedi. Sayın Taner’i aradım, ’bu konuda yetkim yok ama Turgut Bey çözer’ dedi. Turgut Bey Başbakandı ve kendisini aradım. Turgut Bey süreci durdurdu ve 49 yıllığına yap-işlet modeliyle ihaleye çıkarılmasını sağladı. İhaleye Alman firması Blohm&Voss, Net Turizm ve ben girdik. Almanlar ’gemiyi alırız, Türk Bayrağı ve Atatürk olmaz’ dediler. Ben ’alırım, 40 milyon dolar masraf eder, tekrar yüzdürürüm, Türk Bayrağı da Atatürk de kalır’ dedim. Tekne bana teslim edildiğinde içinden 4.5 ton fare temizledik. Kendi tersanemde 2.5 yılda 600 kişilik ekibimle yeniledim."
Atatürk neden yeni yat emri verdi?
1938’de İngiliz Kralı VII Edward İstanbul’u ziyaret etti ve devlet yatı Ertuğrul’da Atatürk’ün konuğu oldu. Ancak bacadan dökülen kurum kralın beyaz pazenlerini öyle kirletti ki Atatürk hemen yeni bir cumhurbaşkanlığı yatı araştırılması için emir verdi. Türk Bayrağı Mart 1938’de Southampton’da Savarona’ya çekildi. 31 Mayıs 1938’de Atatürk’ün sabırsızlıkla beklediği Savarona Dolmabahçe önünde demirledi. 1 Haziran 1938’de Atatürk, Savarona’ya geçti. Hastaydı ama özenle giyinmişti ve teknede her yeri gezdi. Deniz havasının kendisine iyi geleceğini hissediyor ve orda şifa bulacağını da düşünüyordu. Orada çalışmaya başladı. Atatürk’ün Savarona’da geçirdiği altı hafta da kabine toplantıları düzenlendi. Romanya Kralı Carol da dahil önemli konuklar, devlet başkanları ağırlandı.