CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, “Aygün, onların hikâyesini anlamaya çalıştı. Onları terörist olarak değil, insan olarak değerlendirdi. Keşke bunu hepimiz yapabilsek. İşte o zaman bu ülkede savaşı aşarız” dedi.
PKK’nın iki gün alıkoyduğu Hüseyin Aygün’ün, “Beni kaçıran arkadaşlar bu ülkenin genç evlatları. O iyi çocuklar, dağdan inmek istiyor” şeklindeki sözlerinin CHP’de yarattığı tepki, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Yanlış bulmuyorum. Vekilimizin arkasındayım” açıklamasıyla hafifledi.
Arzu Yıldız'ın Taraf gazetesindeki haberine göre; 48 saat süreyle alıkonan Aygün’ün, PKK’lılar tarafından serbest bırakıldıktan sonra yaptığı açıklamalar ve savcıya verdiği ifadeler, AKP’li bazı vekiller ile CHP’de rahatsızlık yarattı. CHP’de dillendirilmeyen tepki, önceki akşam Kılıçdaroğlu’nun “Kaçırılan bir milletvekilinin yaşadıklarını anlatmasında ne var? Parti ile alakalı bir duruş değil. Bu bir CHP söylemi de değil. Ama bir yanlış da bulmuyorum. Milletvekilimizin arkasındayım” sözleri, parti içindeki tepkileri de yumuşattı.
Taraf ’a konuşan CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, Aygün’ün açıklamaları ve gösterilen tepkiler için şunları söyledi:
Keşke bunu yapabilsek
Aygün’ün kaçırıldıktan sonra verdiği mesaj gayet barışçıl bir mesajdı. Aygün kaçırılmış olmasının şokunu, öfkesini bir kenara bırakıp, kendisini kaçıran gençlerle empati kurdu. Onları terörist olarak değil, insan olarak değerlendirdi ve anlamaya çalıştı. Keşke bunu hepimiz yapabilsek. İşte o zaman bu ülkede savaşı aşarız. Aygün bu açıklamaları ve davranışlarıyla bana göre herkese çok güzel bir ders verdi.
Gençler savaş istemiyor
Aygün kaçırıldığı zaman yaşadıklarını anlatırken bu gençlerin kendisine savaş istemediklerini, üniversite okumak istediklerini söylediklerini ifade etti. Ayrıca kaçırıldığı günün sabahı gençlerden birini kendisinden sonra uyandığını, silahlı olduğunu anlattı. Bu uykusu olup yorgun olan, uyanamayan çocuklar savaşı anlamsız buluyor. Nasıl şehit olan gencecik çocuk yaşta askerlerimizin süpermen kıyafetiyle çektirdiği resmi görüp, gözyaşlarımızı tutamıyorsak, burada da 16-17 yaşında bu çocuklar niçin dağa çıkıyor, üniversiteye gitmek isterken niçin ölüyor bunu anlamak, değerlendirmek lazım. Kaçıran iki çocuğu da birer genç olarak gördü Aygün ve yaşadıklarını da öyle yorumladı. Bu ülkenin böyle insanca yaklaşımlara ihtiyacı var. Aygün kendisinin kaçırılmasıyla ilgili ülkeyi gerici, kışkırtıcı sözler söylemek yerine insani bir dille olayı yorumladı. Kendi kaçırılmasını bir barış vesilesi olarak yapmak istedi.”
Aygün’ün savcılık sorgusunda kendisini kaçıran gençlerden değil de” Kandil’den şikâyetçiyim” şeklindeki sözlerini ise Türmen, “Barış istiyorum diyen gençlerden neden şikâyetçi olsun” ifadeleriyle değerlendirdi.
İnsani bir dil kullandı
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da, şunları söyledi: “Açıklamaları insaniydi. Herkes siyasetçilerden politik kaygı içeren bir üslup bekler. Böyle bir Türkiye var maalesef. Hüseyin bırakıldıktan sonra bu kaygıyı taşımayan, bulunduğu ortamı anlamaya ve anlatmaya çalışan insani bir dil kullandı.”
BDP’den Aygün’e destek
BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, Hüseyin Aygün’e destek vererek, şunları söyledi: “Aygün’ün, kaçırılmasının ardından yaptığı ilk açıklamayı dinlerken gerçekten duygulandım. Çok insani bir konuşmaydı. Orada gördüklerini, yaşadıklarını, dağdaki gençlerin Türkiye’den ne tür beklentileri olduğunu anlatma gayreti taşıyan bir konuşma yaptı. Dağdakilerin düz ovaya inip siyaset yapma, oradaki 16-17 yaşındaki gençlerin üniversiteye gitme beklentileri var. Ancak Aygün’ün açıklamalarına tepki gösteren siyasetçiler de bunu anlayacak bir düzey yok. Söz konusu ‘barış’ olduğu, ‘Kürtler’ olduğu zaman statükocular bir oluyor. Tezkere için aynı günde toplanan TBMM, barış için bir çaba göstermiyor. O bakımdan Aygün’ün açıklamalarının Meclis’in çalışmaya başladığı dönemde yeniden gündeme geleceği, tartışılacağı görüşündeyim.”