Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), Suriye'de birçok Türkmen köyünü kontrol altına aldı. Ele geçirdiği yerlerde şeriat kurallarını uygulamasıyla bilinen IŞİD, Türkmen köylerinde etkisini artırmaya başladı. IŞİD, Türkmen köylerinde de erkeklere tıraş olmayı yasaklarken, “evdeki her iki kızdan birisi IŞİD’e verilecek” şartını da koydu.
Hürriyet gazetesinden Lale Ertuş, Suriye'deki Türkmen köylerindeki izlenimlerini aktardı. Ertuş’un “15 yaşında kızları çarmıha geriyorlar” başlığıyla yayımlanan (29 Haziran 2014) haberi şöyle:
15 yaşında kızları çarmıha geriyorlar
Irak Şam İslam Devleti, kısaca IŞİD... Bir süredir bölgenin kâbusu olmuş vaziyetteler. Musul’daki Türk Konsolosluğu’na yaptıkları baskınla gündeme gelseler de çok daha uzun süredir, Suriye ve Irak’ta hayatın göbeğindeler.
Suriye’de IŞİD’in tehdit ettiği grupların başında Türkmenler geliyor. Türkmenler, Halep merkezde Esad güçleriyle savaşırken boşluktan faydalanan IŞİD, Türkmen köylerini tek tek ele geçirmeye başladı.
Geçen hafta itibariyle 100 Türkmen köyünü kontrolü altına alan IŞİD, İslamiyet adına yaptığı vahşi eylemleri bu sefer Türkmen halkına yapmaya başladı. Türkmenlerin elindeyse sadece 41 köy kaldı. Köylüler IŞİD’in her an köylerine gireceği korkusuyla bekliyorlar. 26 Haziran günü IŞİD, bazı Türkmen köylerinin boşaltılması için bir yazı gönderdi.
Tıraş yasak, oruç üç gün
IŞİD’in aldığı köylerde koyduğu bazı kurallar:
-Kadınların, yanlarında erkek olmadan dışarı çıkması yasak.
-Yanlarında erkek bulunsa bile pazar yerine gitmeleri yasak.
-Yüzleri tamamen kapanacak, peçe takacaklar. (Sokaklarda bisikletle gezen askerler kadınların kapıyı yüzleri açık şekilde açıp açmadığını kontrol ediyor.)
-Yüzleri açık kadınlara satış yapılmayacak.
-Tıraş makinası satılmayacak tıraş tamamen yasak.
-Sadece üç gün oruç tutulacak. Daha fazla tutulmayacak. (Savaş hali sebebiyle)
-Teravih namazı camide kılınmayacak. Bayram namazı için ezan okunmayacak.
-Evdeki her iki kızdan birisi IŞİD’e verilecek. Eğer adam cephede ölürse kız tekrar başka bir IŞİD askerine verilecek.
-Keçilerin arkasına bez bağlanacak.
-Erkekler beş vakit camiye gelecekler.
-Eğer kadınların eşleri üç aydan fazla eve gelmezse kadın, IŞİD askerlerinden seçtiği ile evlenmek zorunda.
Yıkanmıyorlar, uyumamak için hap içiyorlar
IŞİD’in ele geçirdiği Türkmen köylerindenim. En çok gücüme giden IŞİD’in sınırdan serbestçe geçtiği noktaların olması. Türkiye bunlara bir şey demiyordu. Halbuki orada asker var. Biliyorlar da. Bizim gösterdiğimiz zamanlar da oldu “Bu IŞİD” diye. Müdahale edilmedi... Ben Türkmen isem, Türkiye beni kendinden bir parça görüyorsa beni vuran adamın kaçakçılık yapmasına göz yummamalı. 6-7 noktadan kaçakçılık yapıyorlar. En çok sigara getiriyorlar. Bakın IŞİD sigarayı yasakladı. Amaç dini değil, sigara kaçakçılığını tekellerine almak. Burada bir liraya satılan sigarayı Türkiye’ye götürüp üç liraya satıyorlar.
Kadınların alışveriş pazarlarına inmesini yasaklayan bir fetva çıkardılar bu hafta... Yıkanmıyorlar. Çok ağır kokuyorlar, teyemmüm abdesti alıyorlar. Uyumamak için hap alıyorlar. Karargâhlarını bastığımızda birçok hap bulduk. Dünyanın her yerinden insanlar var içlerinde. Ne yazık ki Türkler de var. Maalesef sayıları çok büyük. En son Çobanbey’de 200 Türk’ün girdiğini gördük. Kendi inançlarıyla cihada gelmişler. Senin cihadın Türkmenlere mi? Sadece Türkmen değil Arap da öldürdüler, Kürt de öldürdüler...
Türkçe konuşma yasağı vardı burada. Türkçeyi konuşmakta ısrar eden insanları öldürdüler. Lazkiye’nin Rabia köyünde babamın arkadaşı Ebu Nizam vardı. Türkçe kitap bulundurduğu için evinin önünde kurşuna dizildi.
15 yaşındaki çocuğu çarmıha gerdiler
Munbç kasabasından ismini söylemeyen biri: Yaşadığım kasabada bir kadın 15 yaşındaki bir çocuğu IŞİD’e şikayet etti. Kadın en fazla döverler diye düşünmüş. IŞİD meydanda çocuğu idam edip evinin önünde çarmıha gerdi. Annesi evinin karşısında üç gün boyunca çocuğunu o şekilde gördü.
‘IŞİD bizi kandırdı’
Türkmenlerle çalışan Arap komutan Ebu Hadi: IŞİD’çilerin çoğu cezaevinde yetiştirilmiş hasta insanlar. Dünyanın her yerinden geliyorlar. İçlerinde çeşitli ülkelerin istihbaratçıları da var. Bizim aramıza geldiler, mücahit olduklarını söylediler. Namaz kılıyorlardı. “Allah büyük” diyorlardı. Bizi kandırdılar. Şimdi içimize yabancı almıyoruz. Muhaliflerin içine rejimin ajanları da çok girdi. Cezaevinden çıkan insanların hepsi muhaliflerin içlerine sızdı. IŞİD’in içimizden çıkıp karşımıza geçmesiyle kimin kim olduğu ortaya çıktı. Artık Özgür Suriye Ordusu›nun içinde sadece gerçek muhalifler kaldı.
Esad dilimizi yasakladı
Mustafa Muhammed: IŞİD Türkiye sınırının çeşitli noktalarından serbestçe girip çıkıyor. Biz kendi elimizle yakalayıp Türkiye jandarmasına teslim ettik. İki saat sonra adamlar Suriye’ye tekrar geri döndü. Hafız Esad, Öcalan’ı Suriye’ye yerleştirdiğinde nasıl Türkiye’yi kendine düşman edinmiş ise buradaki Türkmenleri de kendisine düşman gördü. Halbuki biz kimseye düşmanlık yapmıyorduk. Ondan sonra hayatımız günden güne kötüye gitmeye başladı. Dilimizi yasakladılar. Türkçe konuştuğumuz zaman insanlar bizimle dili bozuk diye dalga geçerlerdi. Biz bir arsa alacağımız zaman 5 sene sürerdi. 5- 6 çeşit istihbarat var, bunların hepsinden izin almamız gerekiyordu.
15 yaşındaki kızları zorla alıyorlar
Raail köyünden Kemal Bey: 43 yıldır Esad’lar var başımızda. Yıllar önce buraya Abdullah Öcalan’ı getirdiler, bedelini bizler ödedik. Hafız Esad, burada PKK’yı destekledi. Eğitim yerleri vardı. Türkmenleri hiç sevmezdi. Oğlu daha fena çıktı. Şimdi de IŞİD çıktı başımıza. 15 yaşındaki kızları “bunlar reşit” diyerek zorla ailelerinden alıyorlar. Yollayabildiklerimizi Türkiye’ye yolladık. Elimizde sadece gençlerimiz (Fatih Sultan Mehmet Tugayı) kaldı. Onlar da giderse bir şey kalmaz.
Önce Esad, şimdi IŞİD
Suriye Türkmenleri için kara günler, Hafız Esad’ın gelmesiyle başlar. Abdullah Öcalan ve PKK’nın Bekaa Vadisi’ne yerleşmesine izin vererek Türkiye’yi karşısına alan Hafız Esad’ın gözünde Suriye’deki Türkmenler bir tehdit unsurudur. Sayıları üç buçuk milyonu bulan Türkmenlerin Türkçe konuşmaları yasaklanır. Konuşanlar ağır ithamlarla suçlanırlar. Türkmen köylerine baskılar artar. En basit işleri bile zora sokulur. Cezaevlerine atılırlar. Bazen de evlerine geri dönemezler... Ardından oğul Esad gelir. Dillerini konuşmaya başlasalar da daha başka sorunlar çıkar. Her şeyi çözen bir şey vardır... Rüşvet her yerdedir. 2011 yılında ise birkaç büyük şehirde ‘Arap Baharı’nın etkisi ile yavaş yavaş Esad karşıtı protesto gösterileri başladı. Bu gösterilerin ayaklanmaya dönüşmesi ise Dera’da duvarlara yazı yazan birkaç gencin polis tarafından hapse atılıp işkence görmesiyle oldu.
İç savaşın kızıştığı dönemde Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) içinde bölünme başladı. İslami gruplar ÖSO’nun çatısından yavaş yavaş ayrılmaya başladı. Bu sırada beklenmeyen bir şey oldu. IŞİD muhaliflerin içinden çıkarak muhaliflere karşı savaşmaya başladı.
Galatasaraylı küçük Macit
Macit 1.5 yaşında. Ailesinin köyde evleri yok. İki ay Türkiye’ye gitmişler ama parasızlıktan geri dönmek zorunda kalmışlar. Evleri Türkmenlerin yaşadığı bir sokakta. Şimdi bu sokakta yaşayan tek Türkmen aile onlar. Geçen ay yan sokakta oturan dayısının beş ve altı yaşlarındaki iki çocuğu ve anneleri evlerine isabet eden varil bombasından dolayı öldü. Sokakta oynamayı çok seven Macit uçak sesi duyduğunda içeri girmek zorunda kalıyor. Bunun ona söylenmesine de gerek yok. Uçak sesi duyunca kendi koşarak içeri giriyor zaten. Henüz konuşamayan Macit’in söyleyebildiği tek tük kelimelerden biri uçak, diğeri füze.
İşte o mektup
Ahtarın ve çevresi, Türkmen barih ve çevresi, Dudıyan ve çevresi Cake köyünü boşaltmanız için size 48 saat müddet veriyoruz. Biz burada kâfirlere karşı savaşacağız. Çobanbey Emiri