Türk Kızılayı Genel Müdürü Ömer Taşlı, Türkiye’nin zenginleştikçe yurt dışına giden turist ve işadamı sayısında artış olduğunu, bununla birlikte kan yoluyla bulaşan ve AIDS hastalığına neden olan HIV virüsünün yaygınlaştığını söyledi.
Adana’da düzenlenen, ’Türk Kızılayı Bölge Semineri’nde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ömer Taşlı Türkiye’nin son 5 yılda kan ve kan ürünleri konusunda ciddi mesafeler kat ettiğini söyledi. Özellikle kan güvenliği konusunda sıkıntı çekilmediğini belirten Taşlı, "Türk Kızılayı kurumsal yapılanmasını tamamladı. Yılda 250 bin ünite kan topluyorduk. Şu anda yılda 1.5 milyon ünite kana ulaştık. Hedefimiz 2 milyon 200 bin ünite kan. Ayrıca Türk halkının güvenlikle ilgili sorunu kalmadı. Türk Kızılayı’nın yönettiği kan programı hedefleriyle başa baş gidiyor" dedi. Türkiye’de sağlık sisteminin erişilebilirliliğinin artmasıyla bazı kan hastalıklarının neredeyse yok olduğunu ancak, HIV virüsünde artış olduğunu belirten Taşlı şöyle konuştu:
"Alınan kanlarda hastalık taramalarını yapıyoruz. Ülkemizde toplumun tamamının sağlık imkanlarına erişiyor olması nedeniyle bazı kan hastalıkları minimize olmaya başladı. Ancak Türkiye’nin zenginleşmeye başlamasıyla son 10 yılda yurtdışına seyahat ve başka toplumlarla temas artıyor. Bu durum başka ülkelerde de sağlık hizmeti almayı beraberinde getiriyor. İş adamlarımızın büyük çoğunluğu Güney Asya, Balkanlar ve Kafkasya’ya gidiyor. Bu seyahatlerde kan veya kan ürünü alınabiliyor. Böyle olunca Türk toplumu sağlık anlamında etkilenir hale geliyor. Ayrıca HIV vakalarında artış eğilimi olduğu var. Ama toplumu HIV’den sakınmak için, bilinçlendirmeye ihtiyaç var diye düşünüyorum."
Türk toplumunun dünya ile temas halinde olmasının bazı sonuçlar doğurduğunu belirten Taşlı şöyle devam etti:
"Türk insanı yurtdışına yılda 10 milyon turist gönderiyor. Biz eskiden turist olarak bizim ülkemize geleni bilirdik. Ama artık öyle değil, çünkü Türkiye zenginleşti. Böyle olunca dünya ile temas artıyor. Gençlerimiz gidiyor, her yaştan insanlarımız yurtdışına gidiyor. Bazı ülkeler bütün tedbirlerle AİDS gibi bulaşıcı hastalıklarla mücadele ediyor. Bazı ülkeler ne kadar yaygın olduğunu bilmiyor. Buralarda riskin arttığını belirtmeye çalışıyorum."