Birleşmiş Milletler'in 2010 yılından başlayarak dört yılda bir her ülke için yaptığı hak ihlalleri Evrensel Periyodik İzlemesi (EPİ) toplantısı dün İsveçre'nin Cenevre kentinde Türkiye için yapıldı. Toplantıda basın ve ifade hürriyetine getirilen kısıtlamalar ve gösterilerde polisin sert müdahalesi gündeme getirildi.
ABD'nin BM İnsan Hakları Konseyi Temsilcisi Büyükelçi Keith Harper, konseyin Türkiye'de gösteri hakkını sınırlayan ve interneti sansürleyen düzenlemelerden ötürü kaygılı olduğunu söyledi. Türk hükümetinin yargıya müdahale ettiğini savunan Büyükelçi Harper, hukukun üstünlüğü ilkesinin saf dışı bırakıldığını iddia etti.
17 Aralık 2013 tarihinde başlatılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından binlerce polis ve çok sayıda hakim ve savcı görevden alındı. Yargı ve internet üzerinde hükümet kontrolünü artıran birçok yeni yasal düzenlemeye gidildi.
Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki yönetim 17 Aralık soruşturmasının bir siyasi operasyon olduğunu savunuyor. Gülen Hareketini hedef gösteren hükümet yetkilileri, yürütme ve yargı içine bir "paralel devlet" anlayışıyla sızan kamu personelinin tasfiye edildiğini belirtiyor.
Türkiye'yi Arınç savundu
EPİ toplantısında Türkiye'yi temsilen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Bülent Arınç konuştu. Arınç, "insan haklarının korunması ve teşvik edilmesinin hükümetin siyasi öncelikleri arasında yer aldığını" söyledi. Arınç, "hapisteki basın mensuplarının gazetecilik faaliyetleri haricindeki eylemleri sebebiyle tutuklandığını" kaydetti.
Mısır temsilcisi Amr Ramazan'ın sert eleştirilerine de değinen Arınç, "Bu eleştirilerin bizimle ortak değerleri benimsemiş olanlardan gelmesini arzu ederdik" dedi. Mısır, insan hakları politikalarından ötürü eleştirilen ülkeler arasında yer alıyor.