Kremlin Sözcüsü Dimitriy Peskov, başkent Moskova’da, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin uluslararası ticarette milli para birimlerinin kullanılmasına yönelik açıklamalarını değerlendirdi.
Rusya’nın, uluslararası ticarette milli para birimlerinin kullanılmasını desteklediğini ifade eden Peskov, "Rusya bu konuyu uzun süredir, en üst düzey seviyeler de dahil olmak üzere çeşitli seviyelerde çalışıyor" dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de bu konuyu gündeme getirdiğini anımsatan Peskov, "Rusya, Türkiye ile de milli para birimleriyle ticaret yapmak istiyor. Ancak bu konunun üzerinde titizlikle çalışılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, cumartesi günü yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Çin, Rusya, İran ve Ukrayna gibi ülkelerle ticaretin milli para birimleri üzerinden yapılmasının planlandığını bildirmişti. Putin de ABD’nin doları siyasi bir enstrüman olarak kullanmasını eleştirerek, "ABD’nin doların kullanılmasına yönelik kısıtlayıcı adımlarını stratejik bir hata olarak görüyoruz." demişti.
Öte yandan, Rusya Başbakan Birinci Yardımcısı ve Maliye Bakanı Anton Siluanov da dün yaptığı açıklamada, ABD'nin Rusya’ya yönelik yaptırımları nedeniyle dolar kullanımını azaltacaklarını duyurmuştu.
Peskov ayrıca Erdoğan'ın Putin ile telefon görüşmesi sırasında mali yardım talebinde bulunmadığını söyledi. Peskov, bu konuda varsayımlara dayalı önermelerde bulunmanın yerinde olmayacağını belirtti.
"Türkiye, mali yardım talep etmedi"
Peskov’a ayrıca Türkiye'deki ekonomik durumla bağlantılı olarak Ankara'dan mali yardım talebi gelip gelmediği soruldu.
Sputnik'in aktardığına göre Peskov, "Hayır, herhangi bir talep gelmedi. Her zaman gündemde önemli yer tutan somut büyük projeler istişare ediliyor. Türk Akımı doğalgaz boru hattı ve Akkuyu NGS gibi enerji projeleri konuşuluyor. Bunun yanında, faaliyetleri daha somut hale getirilmesi gereken ortak yatırım fonu mevcut ve şirketlerimiz işbirliği yapıyor. Genel olarak, bu konular ele alınıyor" yanıtını verdi.
Peskov, talep gelmesi halinde Rusya'nın Türkiye'ye yardım için yeterli kaynaklara sahip olup olmadığı konusunu varsayıma dayalı olarak ele almanın yerinde olmayacağının altını çizdi.
