Gündem

Türkiye'den NATO'ya dört öneri

Türkiye, dün verdiği kararla, Libya'ya karşı yapılan harekatta en fazla askeri desteği veren ülkeler arasında oldu.

24 Mart 2011 02:00

T24 -  Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramirel Uğur Yiğit tarafından yapılan açıklamaya göre; Deniz Kuvvetleri'ne bağlı 2 savaş gemisinin Libya açıklarında olduğu, 2 geminin de Libya'ya doğru yola çıktığı nelirtildi.

Türkiye, dün verdiği kararla, Libya'ya karşı yapılan harekatta en fazla askeri desteği veren ülkeler arasında oldu. Vatan gazetesi yazarı Bilal Çetin'in bugün (24 Mart 2011) yayımlanan yazısı şöyle:


Türkiye Libya’da ne yapacak?

Türkiye’nin, Libya krizinde üstlenebileceği rol konusunda ABD başta olmak üzere batılı müttefiklerle yapılan görüşmelerde önemli mesafe kaydedildiği anlaşılıyor.
Görüşme ve pazarlıklar hala devam ediyor ama sorunun aşılabileceği büyük ölçüde ortaya çıktığı için Hükümet, Libya konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kapalı oturumunda yapılacak gizli görüşmenin hemen ardından “Yurt dışına asker gönderme tezkeresi”ni de Meclis’in onayına sunmaya hazırlanıyor.

Hükümet, operasyonun başlatılması ve yürütülüş biçimiyle ilgili çekincelerini koruyor. Özellikle de Fransa’nın tutumunun yarattığı güven bunalımı aşılabilmiş değil. Ancak, operasyonda komuta kontrolün NATO’ya geçmesi ve çerçevenin yeniden çizilmesi ile son bir haftadır yaşanan krizin tümüyle aşılabileceği (Fransa ile olan güven bunalımı hariç) umuluyor.

Libya’ya karşı Fransa’nın oldu bittiye getirmesiyle oluşturulan mevcut koalisyonun yeniden düzenlenmesi Türkiye’nin temel talepleri arasında yer alıyor.

Bu konuda mutabakatın sağlanması halinde NATO’nun liderliğinde oluşturulabilecek yeni koalisyon yapılanmasında Libya’nın da üyesi olduğu Arap Birliği ve İslam Konferansı gibi uluslararası örgütler de yer alacak.

Şu anda yürütülen yoğun diplomatik temaslarla bu noktalarda bir uzlaşmaya varılması halinde Türkiye’nin üstlenebileceği rol de netleşecek.

Aslında Türkiye’nin kendine biçtiği rol belli. Türkiye’nin çatışmalara, bombalama operasyonlarına katılmayacağı biliniyor. Başbakan Tayyip Erdoğan hem iç kamuoyuna hem de dış kamuoyuna ve muhataplarına bu konuyu net biçimde açıkladı. 

Peki Türkiye nasıl bir misyon üstlenecek?

Şu anda tasarlanan, ABD başta olmak üzere müttefiklere de iletilen öneriler şu şekilde özetleniyor:

1. Sorunun daha fazla kan dökülmeden, Libya’nın daha fazla hasar görmeden çözüme kavuşturulabilmesi için diplomatik girişim. Gerek Libya’da iç barışın sağlanması gerekse de Kaddafi yönetiminin çekilmesi konusunda Türkiye doğrudan temaslar yürütebilir. Çünkü Türkiye halen hem muhalif lider ve aşiretlerle hem de yönetimle temas kanallarını açık tutuyor. 

2. Libya’ya insani yardım gönderilmesi ve bu yardımların sağlıklı ve düzenli biçimde yerine ulaştırılmasında aktif görev alınabilir.

3. Hava bombardımanının tamamlanmasından sonra uçuşa yasak bölgenin kontrolü amacıyla Türk savaş uçakları da görev üstlenebilir.

4. Silah ambargosunun denetimi konusunda bir deniz filosu görevlendirilmesi. Ankara’nın bu noktadaki önerisi, Girit - Libya hattının kontrolünün Türk deniz filosuna bırakılması.
ABD’nin, İngiltere’nin, Fransa hariç diğer NATO müttefiklerinin ve hatta Arap ülkelerinin Türkiye’nin bu önerilerine ve oynayabileceği role itirazı yok. 


Mesele Fransa ve Sarkozy... 

Gözünü Libya’nın doğal zenginliklerine ve gelecekte oluşacak muazzam pazara diken Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Türkiye’yi mümkün olduğunca koalisyondan, Libya operasyonundan uzak tutmaya çalışıyor.

O nedenle Türkiye’nin önerilerinin ne ölçüde kabul göreceği Fransa’nın nasıl ikna edileceğine bağlı.

Hükümetteki hava, Türkiye’nin önerilerinin büyük ölçüde kabul göreceği ve uzlaşma sağlanacağı yönünde. Onun için tezkere bugün Meclis’e sunuluyor. Ülke dışına askeri güç gönderme yetkisi alıyor hükümet.