Kazak gazeteci Yesergepov’un ‘devlet sırlarını açığa çıkardığı’ gerekçesiyle 3 yıl hapse mahkûm edilmesiüzerine Avrupa Birliği’nin yayımladığı ‘basına özgürlük’ deklarasyonuna katılmayan tek aday ülke Türkiye oldu.
Avrupa Birliği, Kazakistan’daki medya özgürlüğüyle ilgili bir deklarasyon yayımladı. Devlet sırlarını açığa çıkardığı gerekçesiyle tutuklanıp 3 yıl hapse mahkûm edilen Ramazan Yesergepov adlı gazeteciyle ilgili açıklamada basın özgürlüğü dersi niteliğinde bir paragrafa da yer verilerek “Gazetecilerin, yetkililerin olası yanlışlarını ortaya çıkararak demokrasiye hizmet ettikleri” vurgulandı.
Tüm AB üyelerinin onayını alan açıklamaya aday ülkeler Hırvatistan ile Makedonya ve potansiyel aday olan batı Balkan ülkeleri de destek verdi. Açıklamaya katılmayı uygun bulmayan tek AB adayı ülke ise Türkiye oldu.
Gazeteci özgür olmalı
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nda (AGİT) yapılan bir toplantı çerçevesinde yayımlanan deklarasyonda resmi hükümet bilgilerinin açığa çıkarılması konusunda gazetecilerin, kamu memurları ve devlet yetkililerine empoze edilebilecek yükümlülüklere tabi olmaması gerektiği ifade edildi.
Açıklamada, “Gazeteciler, devletin nasıl işlediğiyle ilgili yorumlar da dahil olmak üzere kamunun yararına olan tüm konularla ilgili haber yapmakta özgür olmalıdır” denildi.
Araştırmacı gazetecinin önemi
Belgede, hükümetlerin hesap verebilirliği açısından araştırmacı gazetecilerin çok önemli bir role sahip olduğu da vurgulanarak, “Onlar yetkililerin olası yanlışlarını ortaya çıkararak demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, insan haklarına ve temel özgürlüklere hizmet ediyorlar” ifadeleri kullanıldı.
AB, açıklamada gazetecinin yargılanmasının kapalı kapılar ardında yapılmasını da eleştirdi.
Türkiye’nin tavrı değişmiyor
Türkiye, AB’nin Özbekistan’daki medya özgürlüğü konusunda yaptığı açıklama için de aynı tavrı sergiledi. Bu açıklamada da Özbekistan’ın kriminal suçlamalarla bağımsız gazetecilerin seslerini kısma çabası içinde olduğu yönünde bir tespitte bulunuluyor ve atılan adımların bu ülkenin medya özgürlüğü konusunda AGİT bünyesindeki taahhütleriyle uyuşmadığının altı çiziliyor.
Medya özgürlüğü konusunun işlendiği bu iki açıklamaya destek veremeyen Türkiye, Dağıstanlı bir gazetecinin öldürülmesiyle ilgili olan ve gazetecilere yönelik şiddetin kınandığı Rusya’yla ilgili AB açıklamasına katılmayı uygun gördü