25 kuruşa toplatılan çuha çiçeği, 50 bin dolara ilaç olarak Türkiye'ye satılıyor.
Geleneksel Tıp Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Muammer Yıldız, çok düşük fiyata köylülere toplatılan tıbbı bitkilerin ilaç olarak binlerce dolara Türkiye'ye satıldığını söyledi.
Bunlardan en dikkat çekenlerinden birinin kanser tedavisinde kullanılan, Ege kıyılarında yetişen çuha bitkisi olduğunu hatırlatan Dr. Yıldız, 25 kuruşa toplatılan bu bitkinin ekstratı için 50 bin dolar ödendiğine vurgu yaptı. Dr. Yıldız, çuha çiçeği gibi defne yaprağı, kekik, meyan, melek otunun da Türkiye'den gittiğini ve ilaç olarak geldiğini kaydetti.
'Bitkisel ilaç ruhsatlarını Türkiye'den alalım'
Modern tıbbın çare olamadığı birçok hastalığın bitkisel ilaçlarla iyileşmesi sonucu sektöre olan bakışın değiştiğini dile getiren Dr. Yıldız, bakanlığın da bitkisel ilaç reçetelerine ruhsat verme konusunda yardımcı olmasını beklediklerini kaydetti. Birçok bitkisel ilaç üreticinin ruhsat almak için İngiltere'ye başvuru yapmaya hazırlandığını hatırlatan Dr. Yıldız, "Türkiye'ye ait ilaçların patentinin de Türkiye'den verilmesini istiyoruz. Bakanlık ve üniversitelerle bu konuda çalışma yapmaya hazırız. Yeter ki bize ait olan bu formüller başkalarının eline geçmesin." dedi.
Bitkisel ilaçlar doktorların önyargılarını yıktı
Bitkisel ilaçları hekim kontrolünde verdiklerini ve 100 bin kayıtlı hastalarının bulunduğunu belirten Dr. Muammer Yıldız, "Bazı doktorlar, önceleri bizim hekimliğimizi sorguluyorlardı. Modern tıbbın çare olamadığı beyin tümörü, kanser, hepatit B gibi hastaların kısa sürede bitkisel ilaçlarla tedavi olduklarını görünce önyargıları kırıldı. Bakanlığın denetiminde bu ilaçların üretilmesiyle de bu tavırlar hep kalkacak. Çünkü bu bitkisel formüllerin çoğu, dünden bugüne yapılmış değil; insanlık tarihi kadar eski" diye konuştu.
Dr. Muammer Yıldız, kendilerine Almanya ve İngiltere başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinden gelen kanser, tümör, romatizma, MS hastaları olduğunu kaydetti. Bitkisel formülleri İngiltere'deki Oxford Üniversitesi'nin istediğini belirten Dr. Yıldız, Türkiye'deki üniversitelerin yabancı üniversiteler kadar bu konuya sahip çıkmadığını bildirdi. Dr. Muammer Yıldız, hedeflerinin bu konu üzerine araştırma yapacak bir üniversite kurmak olduğunu kaydetti.