Gündem

''TÜRKİYE VE İRAN BÖLGEDE BARIŞ UNSURU'' İSTANBUL (A.A)

16 Eylül 2010 15:33

-''TÜRKİYE VE İRAN BÖLGEDE BARIŞ UNSURU'' İSTANBUL (A.A) - 16.09.2010 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ortadoğu ve Kafkasya gibi sorun alanlarının hemen yanı başında yer alan Türkiye ve İran'ın, bu sorun ve çatışma alanlarına rağmen bölgede barış ve istikrar unsuru olarak varlıklarını sürdürdüğünü belirterek, ''Açıkçası, tüm  bölgenin ülkelerimiz gibi refaha, huzura, istikrara ve güven zeminine kavuşması için birlikte yapabileceğimiz girişimler olduğunu düşünüyorum'' dedi. Başbakan Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulunun (DEİK), Ceylan İntercontinental Otel'de düzenlediği Türk-İran İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, forumun iki ülkeye ve ülkelerinin ekonomilerine hayırlı olması dileğinde bulundu. Türkiye ve İran'in iki köklü ve komşu medeniyetin mümtaz birer temsilcisi olduğunu dile getiren Erdoğan, iki ülkenin tarihsel geçmişinin asırlar öncesine dayanan bir muhabbete ve dostluğa sahip olduğunu söyledi. ''Bizim tanışıklığımız yüzyıllar öncesine, Anadolu ile İran arasında mekik dokuyan deve kervanlarına, yük katarlarına dayanır'' diyen Erdoğan, Türkiye ve İran'ın ekonomik ilişkilerinin, bugün dünyadaki çoğu ülkenin tarihinden bile daha eski olduğunu vurguladı. Başbakan Erdoğan, Türkiye ile İran'ın komşuluk ilişkilerinin de 1639 yılında imzalanan Kasr-ı Şirin Anlaşması'na dayandığını dile getirerek, aradaki 380 kilometrelik sınırın, iki ülkenin birlikteliğini, dayanışmasını, ticaret hacmini tahrik ettiğini ve güçlendirdiğini söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Kültür ve medeniyet dünyamızın her alanında ortak değerlerimiz var. Mevlana'dan Hayyam'a, Fuzuli'den Şehriyar'a kadar pek çok isim, hem sizlerin hem bizlerin gönül tellerini aynı şekilde titretmiştir. Dünyada nice devirler açılmış, nice çağlar kapanmış, nice çalkantılar olmuş ancak aramızdaki komşuluk münasebetlerimiz, kültürel birlikteliklerimiz, ticari ilişkilerimiz, mal alışverişimiz hiçbir zaman sekteye uğramamıştır. Bu kadar ortak paydası bulunan iki ülkenin, her alanda daha fazla iş birliği ve dayanışma içinde olması gerektiğine inanıyorum.'' Erdoğan, göreve geldiklerinden bu yana attıkları adımlara bakıldığında nasıl bir grafik çizdiklerinin ortada olduğunu ama bunu hiç zaman yeterli bulmadıklarını söyledi. İran'a 10 ay önce yaptığı ziyaretinde, ''10 milyar doların İran'a ve Türkiye'ye yakışmadığını, bu rakamın süratle artırılması gerektiğini'' konuştuklarını anımsatan Erdoğan, ''Hatta ben orada 20 milyar dolar rakamını telaffuz ettiğimde Rahimi kardeşim '20 olmaz 30 olsun. 5 yılda 30 milyar dolara ulaşmamız gerekir' demişti. Şimdi bu 30 milyar doları, bizim hedef olarak belirlediğimiz bu süreye ne yapıp yapıp sığdırmamız lazım. Eğer bunu gerçekleştirmezsek, o zaman İranlı kardeşlerimin güzel bir sözü var, onu gerçekleştirmiş oluruz ki o benim işime gelmez. Nedir o söz? 'Oturdular konuştular ve dağıldılar...' Biz oturup konuşup dağılmayacağız, iş bitireceğiz'' şeklinde konuştu. Bu konuda, başta İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Rahimi olmak üzere İran yönetiminin de kendileri ile aynı yönde düşündüğünü bildiğini vurgulayan Erdoğan, İran'daki dostların da Türkiye-İran iş birliğini daha ileriye taşıma iradesini paylaştıklarını görmekten memnuniyet duyduğunu belirtti. -''ASYA'YA AÇILAN EN ÖNEMLİ KAPIMIZ''- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: ''Bakınız, hep birlikte zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Ortadoğu gibi, Kafkasya gibi sorun alanlarının hemen yanı başında yer alıyoruz. Ancak bu sorun ve çatışma alanlarına rağmen, Türkiye ve İran olarak, bölgede bir barış ve istikrar unsuru olarak varlıklarımızı sürdürüyoruz. Açıkçası, tüm bölgenin ülkelerimiz gibi refaha, huzura, istikrara ve güven zeminine kavuşması için birlikte yapabileceğimiz girişimler olduğunu düşünüyorum. Bu çerçevede, iki ülkenin, özellikle ekonomi alanında kaydettiği başarılar, hiç kuşkusuz tüm bölgeyi etkileyecek, tüm bölgenin refahına, huzuruna katkı sağlayacaktır. Biz İran için nasıl Avrupa'ya açılan kapıysak, İran da bizim Asya'ya açılan en önemli kapımızdır. Ekonomilerimiz, aslında birbirini tamamlar niteliktedir.''