Türkiye, dünyanın en büyük turizm fuarlarından biri olan (ITB) Uluslararası Berlin Turizm Fuarı'nda, her yıl olduğu gibi bu yıl da yoğun bir katılımla yer alıyor. 119 stantla temsil edilen Türkiye turizmi, klasik tatil beldelerinin dışında, alternatif tatil olanaklarıyla da dikkat çekiyor. Dünya turizmcilerinin olmazsa olmazı diye nitelendirilen Uluslararası Berlin Turizm Fuarı (ITB), turizm sektörünün bir yıllık eğilimlerini yansıtıyor. Fuarın açılışına katılan ve Türkiye stantlarını ziyaret eden Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da ITB'nin önemine dikkat çekerek, Türkiye'ye gelecek turist sayısının bu fuarda belirlendiğini ifade etti. Çavuşoğlu, geçen yıl Türkiye'ye yurtdışından 40 milyona yakın turist geldiğini belirterek, turizm gelirlerinin Türkiye ekonomisindeki yerini vurguladı.
Bakan, dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Türkiye'nin ve turizminin de bölgesindeki savaş ve krizlerden etkilendiğini şu sözlerle aktardı: "Bu sene turizm konusu hassas; sektör de hassas. Hükümet olarak, turizm sektörünü desteklemek için bazı paketler açıkladık. Bu çerçevede acenteler başta olmak üzere Türkiye'ye turist getiren uçaklara verdiğimiz yakıt desteği gibi bazı tedbirlerimiz mevcut. Biz, her zaman turizmcinin yanındayız. Bu yıl 34-35 milyar dolar civarında sadece yurtdışından gelen bir turizm geliri söz konusu. Bu, ciddi bir gelirdir ve bu rakam, her geçen sene artmaktadır."
'Türkiye, turizmi çeşitleniyor‘
Çavuşoğlu ayrıca, Türkiye turizminin sağlık, tarih, kültür ve din turizmi olarak çeşitlendiğini belirterek, bunu devlet olarak da desteklediklerini ifade etti. Fuarda yer alan turizm temsilcileri, söz konusu çeşitliliğin turistler nezdinde de ilgi uyandırdığını kaydettiler. Selçuk Belediye Başkanı Dr. Dahi Zeynel Bakıcı, dünyada meydana gelen savaş ve çatışmalara karşı, Türkiye'nin taşıdığı zengin dini ve kültürel mirasın iyi bir örnek teşkil ettiğini savundu. Bakıcı, Türkiye'nin bu konudaki turizm olanaklarını değerlendirerek dünyaya doğru bir barış mesajı iletebileceğini söyledi.
"Kaosları, sıkıntıları kabullenerek, turizmi ayakta tutmanın yol ve yöntemlerini hepimizin geliştirmesi gerekiyor" diyen Belediye Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendi bölgemden örnek vermem gerekirse, geçen 8 Mayıs 2014'te St. John Yortusu vardı. Ve bunu değişik ülkelerden gelen Hristiyanlar hep birlikte kutladılar. Aynı gece Müslümanlar açısından Miraç Kandili vardı ve İsa Paşa Camii'nde yaklaşık 4 bin civarında insan o gece ibadet etti. Dolayısıyla biz, tüm inanan insanların ibadet edeceği alanları açarak cevap veriyoruz ve bu, tüm dinler için geçerlidir."
Din ve kültür turizmi ile verilen barış mesajı
Antalya Kaleiçi'ni temsilen gelen Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal da turizmin insanların birbirlerini doğru tanımaları ve anlayabilmeleri için iyi bir yol olduğunu kaydetti. Uysal, bu bağlamda ITB'nin sadece ekonomi ile ilgili olmadığını, insanların kaynaşmasına, dostluğuna ve dünya barışına hizmet ettiğini ifade etti. Ümit Uysal ayrıca, tarihi geçmişi yüzyıllara dayanan Kaleiçi'nin barışı pekiştiren kültür turizmine büyük önem verdiğini şu sözlerle dile getirdi: "Muratpaşa'da çok uluslu, çok kültürlü bir şekilde kardeşçe yaşıyoruz. Festivallerimizi yapıyoruz. Yaptığımız festivallerde o kültürlere günler ayırıyoruz. Türkiye'nin değişik bölgelerine ayırdığımız özel günler gibi. Rus, Ukraynalı, Alman dostlarımız için de özel kültür günleri düzenliyoruz.”
Savaşlardan uzak olduklarını söyleyen Uysal, "Fiziksel olarak da bir miktar uzağız ama zihinsel ve gönül olarak çok çok uzağız. Biz Pamfilya'yız. Biliyorsunuz Pamfilya, çok farklı kültürlerin barış içinde, bir arada yaşadığı yer demek. Biz Muratpaşa'da tam olarak Pamfilya'yız" dedi.
ITB'ye ilk kez katılan Gaziantep de farklı medeniyetlerin buluştuğu Mezopotamya bölgesinde yer aldığı için arkeolojik ve kültürel turizme zenginlik katmaya hazırlanıyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Serdar Tolay, bölgenin medeniyetler beşiği olarak ziyaretçilerini beklediğini şöyle ifade etti: "Civar illerimizle birlikte bir bütün olarak düşünmemiz lazım. Yani Antakya’nın bir mozaikler kenti olduğu gerçeği var. Urfa'nın böyle bir yönü var. Başka bir gerçek de Gaziantep'teki Dülük antik kentinin tarihteki ilk dini oluşum olduğudur. Bunun tanıtımını UNESCO düzeyinde de yapacağız. Dolayısıyla hem geçmişi günümüze taşıma adına, hem geleceğe taşıma adına Antep'teki yatırımların artık bu yöne kanalize olması gerektiğine inanıyoruz."