Türkiye, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) karaparanın aklanması ve terörün finansmanıyla mücadele birimi olan FATF'nin (Mali Eylem Görev Gücü) bu yıl da tam not alamadı.
FATF, Türkiye'ye, iki yıllık sürenin ardından bir yıllık ek süre daha tanıdı.
Paris'te geçen hafta gerçekleştirilen FATF'ın Genel Kurulu'nda durumu görüşülen Türkiye'nin 49 kriterden 11'inden başarısız, diğer başlıkların çoğunda ise "kısmen" başarılı olduğu belirlendi. Böylece, Türkiye'ye 2007 yılı Şubat ayında ülke değerlendirmesi sonrasında dersini çalışması için verilen iki yıl süre sonunda başarılı sayılmayınca sınava hazırlanması için yeniden süre verildi.
11 kriterde geçersiz not
Referans gazetisinde yer alan habere göre FATF'in Türkiye kararını değerlendiren Bankersalmanac'ta, Türkiye'nin temel kriterlerin 11'inde sınıfta kaldığına ve diğerlerinin de bir çoğunda kısmen şikayet konusu sonuçlara varıldığına dikkat çekerek, "Teorik olarak, bu bulgular Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılım çabalarını vuracaktır" denildi ve şu görüşlere yer verildi: "FATF'nin Üçüncü Karşılıklı Değerlendirme Raporu'nun önemli bulgularından birine göre, Türk mali kurumları tarafından bildirilen kuşkulu işlemlerin sayısında ciddi artışlar yaşanmasına karşın, Türk mali sektörünün büyüklüğü ve doğası gereği, bu raporlama düzeyi hâlâ düşük bulunuyor."
Değerlendirmede, FATF raporuna göre Türkiye'deki en önemli mali suçların uyuşturucu kaçakçılığı, kaçakçılık, dolandırıcılık, hileli iflas, evrak sahtekarlığı, talan, yağmacılık, yol kesme, adam kaçırma ve devlete karşı işlenen ciddi suçlardan kaynaklandığına işaret edildi ve kara para aklayıcılarının kullandıkları başlıca yöntemlerin pra transferleri ve diğer büyük banka ve ticari ile emlak işlemleri olduğu vurgulandı.
130 sayfalık rapor
Türkiye de, Genel Kurul öncesi FATF'a yolladığı 130 sayfalık raporda, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanun'un uygulamaya konulduğu, bu düzenlemeye ilişkin ikincil mevzuatın çıkarıldığı, şüpheli işlem sayısının artırıldığı, finans kurumları ve diğer yükümlülere uyum görevlisi atama zorunluluğu getirildiği vurgulandı. Adalet Bakanlığının suç gelirlerini düzenleyen hükümleri de içeren kanun tasarısının da TBMM gündeminde bulunduğuna işaret edilen raporda, söz konusu tasarıda FATF'ın kriterleri doğrultusunda yapılan düzenlemeler anlatıldı. Genel Kurulda yapılan değerlendirmelerin ardından, Türkiye'ye eksikliklerini tamamlaması için 1 yıl daha süre verildi.
Varlık barışı sorusu
FATF'ın Genel Kurulunda, başvuru süresi 2 Mart 2009 tarihinde sona eren "varlık barışı" uygulaması da gündeme geldi. Çok sayıda ülke temsilcisi Türk tarafına, "Varlık barışı ile karapara aklanabilir mi?" sorusunu yöneltti. Türk heyeti de varlık barışına ilişkin kanunda vergi dışında bir hüküm bulunmadığını ve bu kanunun diğer vergi kanunlarından bir farkı olmadığını söyledi.
Heyet üyeleri, söz konusu düzenlemede karaparayla ilgili bir madde bulunmadığını ve ilgili kanunun suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanıyla mücadeleye aykırı hükümler içermediğini anlattı.
FATF'ın son Türkiye raporunda da, daha önce belirlenen eksikliklerin çoğunun yasal düzenlemelerle giderildiği ya da yeniden ele alındığı vurgulanarak, "Türkiye'ye 2010 Genel Kurulu öncesinde hazırlayacağı raporla birlikte bu tedbirlerle ilgili olarak sistemini güçlendirme doğrultusunda FATF'a ilave bir rapor hazırlaması ve olağan izleme sürecini devam ettirmesi tavsiye edilmektedir."
Türkiye'ye uyarılar
* Karapara aklamayla mücadele mevzuatı görece zayıf.
* El koyma önlemlerine ilişkin mevzuat hazır ama etkin sonuç alınamadı.
* Kuşkulu işlemleri raporlama sayısı göreli olarak çok düşük.
* Finans dışı sektörler için kapsamlı ölçütler uygulamaya konmalı.
* Uluslararası işbirliği için tatmin edici bir altyapı oluşturulmalı.