Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, 1 Ağustos tarihindeki “AK Parti’nin sanal Kürt milletvekilleri ve Mardin’de fırtına gibi esen Vali” başlıklı yazısı nedeniyle kendisini arayan AKP'li milletvekillerine, "Biraz tahammüllü olun ve öz eleştiri yapın" önerisinde bulundu.
Uğur, "İnanılır gibi değil ama telefon açıp ağızlarına geleni söyleyip, her türlü aşağılamayı yapıp, ardından da yazımdaki eleştirilerim nedeniyle kendilerine karşı vicdansızlık ettiğimi, PKK’ya karşı bizim hiç mücadele vermediğimizi, masa başından yazdığımızı ve daha onlarca ön yargıyı, hakareti arka arkaya sıralayabiliyorlar. Tabii ki herkese cevabını usulünce verdim ama bu durum çok can sıkıcı. Ben bu yazıdan dolayı anlattıklarımı teyit eden yüzlerce tebrik maili ve telefonu aldım." ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın
Uğur yazısında ne demişti?
Uğur, "İnsanlar acaba 'Biz nerede hata yapıyoruz, eleştirilerdeki haklılık noktalarını nasıl giderebiliriz' diye düşünmek yerine neden agresif bir konuşma tarzını tercih ederler anlaşılabilir gibi değil." değerlendirmesinde bulundu.
Uğur, "AK Parti’nin sanal Kürt milletvekilleri ve Mardin’de fırtına gibi esen yeni Vali" başlıklı yazısında, "Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın zaman zaman bazı yabancı ülke siyasetçilerinin HDP’yi 'Kürt partisi' olarak nitelemesine tepki göstererek 'AK Partili 70 Kürt vekili nereye koyacaksınız' dediğini biliyoruz AK Parti’deki Kürt milletvekillerini tanıyanınız var mı?" düşüncesini dile getirmişti.
Uğur yazısında şunları kaydetmişti:
AK Parti iktidarı döneminde Kürt vatandaşların yoğun olarak yaşadığı Güneydoğu’da, son 15 yılda, Cumhuriyet kurulduğundan bu yana yapılanın on katından fazla yatırım yapıldı. Bundan 20 yıl önce “Kürt'üm” diyenin hapse atıldığı bir ülkeden, TRT Kürdi’nin yayın yaptığı, ilkokullarında Kürtçe eğitim verilen, üniversitelerinde Kürt dili ve edebiyatı bölümlerinin açıldığı, Kürtçe siyasi propagandanın yapılabildiği bir ülkeye evrildik.
Bütün o bölgesel kalkınmaya ve demokratik açılımlara rağmen Güneydoğu’da halkın hâlâ önemli bir kısmı HDP diyor. Gayet açık ki siyaset ve kimlik aidiyeti, hizmetin, kalkınmanın ve demokratik açılımların önüne geçmeye devam ediyor. Dolayısıyla AK Parti bölgeden oy almak istiyorsa HDP’ye oy veren Kürt vatandaşları siyaseten ikna etmek zorunda.