Ekonomi

Türkiye gazetesi yazarı Uğur: Çin başardı ama siz yapabilmek için iktidarda kalmak zorundasınız!

"Tüm bunların hangisi Türkiye’ye uygun?"

09 Aralık 2021 09:23

Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Yaşadığımız pahalılığı aşacağız, üretim ve ihracat odaklı hamlemiz sürecek. Çin başardıysa biz de yapabiliriz” açıklamasını değerlendirdi. Uğur, "Çin başardı ama siz yapabilmek için iktidarda kalmak zorundasınız!" düşüncesini dile getidi. 

Uğur yazısında, "O günden beri bir 'Çin Modeli' tartışmasıdır gidiyor. Çin Konsolos Yardımcısı Wang Fei bizim gazeteden Kaan Zenginli’ye “Biz yaptık, siz de yapabilirsiniz, üstelik daha avantajlısınız” demiş. Doğruluk payı var ama şu bir gerçek. Çin’in stokçulara, karaborsacılara verdiği ağır cezaları biz verebilecek miyiz? Bir başka gerçek daha. Çin’in en büyük 20 şirketi, devlet şirketleri. Bilişim, teknoloji, banka gibi stratejik alanlardaki şirketler bunlar. Ülkedeki üretimin yüzde 40’ı hâlâ devlet fabrikaları tarafından gerçekleştiriliyor. Galiba stratejik sektörlerdeki özelleştirmeleri yeniden ele almalıyız. Ekonomi ve piyasada devlet rehberliği esas alınıyor. Kontrollü kambiyo rejimi var. Yani döviz kurlarındaki anarşiye izin verilmiyor ve bu da özel sektörün önünü görmesini sağlıyor. Tüm bunların hangisi Türkiye’ye uygun?" ifadesini kullandı. 

Uğur şu ifadeleri kullandı: 

"Çin’de asgari ücret 2590 yuan. Türk lirası olarak 5180 lira. Düşük gibi gelebilir ama enflasyon yüzde 5. Üstelik Çin satın alma gücü bakımından dünya birincisi. Wang Fei haklı, Türkiye daha avantajlı. Misal su kaynakları Çin’e göre daha zengin. Çin’de tarım alanları karasal toprağının yalnızca yüzde 7’si. Bu yüzden Afrika’da toprak satın alıp kendi iç ihtiyacını karşılıyor. Türkiye’de ise karasal alanın yüzde 30,8’i tarıma elverişli. Ve Avrupa’ya Çin’den daha yakın. Evet, Çin ve Türkiye siyasal ve ekonomik olarak farklı ülkeler olsa da Çin’in tecrübelerinden ve ülkemizin bünyesine ters düşmeyecek uygulamalarından istifade etmek gerekli. Ama öncelikle yukarıda da belirttiğim gibi Türkiye’yi dize getirmeye çalışan uluslararası finans çeteleri ve yerli aparatları ile mücadele ederken halkı ihmal etmemek gerek. Millet gazetelerde henüz maaş bordrolarına yansımayan “zam haberlerini” okumaktan bıktı. Bir an önce asgari ücret açıklanmalı, memur, işçi ve emeklilere hayatlarını daha kolay sürdürebilecekleri maaş artışları sağlanmalı.

3600 ek gösterge, 2000 yılı sonrası emeklilerin intibak sorunu ve 20 yıldır ortalama 400-500 lira az yatan maaşlarının telafi edilmesi dâhil yapılacakları bir an önce bitirmeli.Üretime dayalı model, ihracat, katma değeri yüksek ürünler, yerli ve millî sanayi.  Hepsine tamam. Ama asıl gerçek şu: YAPABİLMEK için İKTİDARDA KALMAK zorundasınız…"