Fiskobirlik'i ve izlenen politikaları eleştirerek fındık politikasına el koyan hükümet, bugün aynı yanlış politikaları izleyen taraf haline geldi ve fındıkta tarih tekerrür etmeye başladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 2006 yılında fındığın satılamayarak yağlığa ayrıldığı eleştirilerinde bulunmuş, sürekli zarar gösteren Fiskobirlik'i kurtarmak için Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) devreye sokmuştu. Şimdi ise TMO elinde yağlığa ayrılmayı bekleyen 300 bin ton fındığı ve alım sözü verdiği 431 ton fındık yüzünden yaklaşık 3 milyar YTL'lik zarar edecek. Hazine'ye çıkacak zarar faturasında TMO'ya yardım için devreye ise eleştirilen Fiskobirlik sokulacak.
TMO'nun stoklarında 300 bin tona yakın fındık var. Ayrıca Ofis'e ürün satmak isteyen üreticinin randevu aldığı miktar 431 bin tona ulaştı. Bu rakamın tümünü TMO alırsa geçen yıllardan kaynaklanan 1.1 milyar YTL'lik fındık maliyetine, en az 1.8 milyar YTL'lik eklenecek. Böylece toplam zarar 3 milyar YTL'ye ulaşacak. Oy kaygısı ile izlenen yanlış fındık politikası, küresel kriz ortamında kendini daha ağır biçimde hissettirecek. Fındık için finansman bulmakta zorlanılırken, bulunan finansmanda yüksek maliyete sahip olacak.
Erdoğan istedi, fındık alındı
TMO, 2006'da Başbakan Erdoğan'ın Fiskobirlik'in politikasını sert biçimde eleştiren konuşmalarının ardından Bakanlar Kurulu tarafından görevlendirilerek fındık alımına başlamıştı. Erdoğan, söz konusu konuşmalarında "Fındık fiyatını 7 milyon lira (7 YTL) olarak açıklayan kim? Bakın aynı olay çayda da oldu. Nasıl burada fındığı yağlığa ayırıp beklettiler 5-6 yıl. Orada da çayı derelere döküyorlardı. Bakın hala Fiskobirlik'te fındık var, stokta duruyor. Tabii bu fındık geçen yılın fiyatlarını bulamayabilir" demişti. Erdoğan, Fiskobirlik'in devlete olan 1.5 milyar YTL'lik borcunu da sildiklerini söylemişti.
Herkes TMO'ya satmak istiyor
Ancak Erdoğan'ın bu sözlerinin üzerinden geçen 3 yıl, Başbakan'ın isteğiyle uygulamaya giren yeni politikanın da çıkmaza girdiğini ortaya koydu. TMO müdahale alımı yaptığı 3 yılın sonunda, resmi verilere göre stoğunda 355 bin ton fındığa sahip. Bu stoğun 65 bin tonu 2008'in yeni hasat dönemine ait bulunurken, geri kalan rakam 2007 ve öncesine ait mahsulden oluşuyor ve bu mahsulün büyük bir bölümünün zararına yağlığa ayrılmasına kesin gözüyle bakılıyor. Fındık, stokta 3-4 yıldan fazla tutulamıyor ve yağlığa ayrılıyor. Yağlığa ayrıldığında dörtte bir fiyatına satılıyor. 2007 ve öncesi döneme ait ürünün kamuya ortalama maliyeti; 1.1 milyar YTL'yi geçiyor.
Rekoltenin yarıdan fazlasını TMO'nun
TMO'ya bu yılki ürününü satmak isteyen üreticiler ise şu ana kadar 431 bin tonluk fındık için randevu aldı. Bu yılki fındık rekoltesinin ise 730-800 bin ton arasında kesinleşmesi bekleniyor. Yani rekoltenin yarıdan fazlasını TMO satın almak durumunda kalacak. Bunun en önemli sebebi ise fındığın serbest piyasada, halen ortalama 2-2.5 YTL'den işlem görmesi. TMO ise halen 4.5 YTL'den ürün topluyor. Bu durumda sadece kasım ve aralık ayında verilen randevuların gerçekleşmesi durumunda dahi TMO'nun üreticiye, 725 milyon YTL'lik ödeme yapması gerekiyor.
Tüm randevuların alıma dönüşmesi halinde ise ofisin 2008 fındık alımlarına yapacağı ödemenin 1.8 milyar YTL'nin de üstüne çıkması gerekiyor. Bu da fındığın şu anki veriler ışığında- kamuya olan son 3 yıldaki maliyetini 3 milyar YTL'ye yaklaştıracak. TMO fındığın bir bölümüne müşteri bularak bu maliyeti azaltabilecek.
Ancak bu rakamın büyük kısmı; fındığın satılmaması ve yağlığa ayrılması nedeniyle görev zararı olacak ve Hazine tarafından TMO'ya ödenmesi gerekecek. Hazine, bu konudaki görev zararını ise bütçeye gider olarak yazacak.
Kademeli fiyat sıkıntılara sebep oldu
TMO'nun finansmanda zorlanması, Fiskobirlik'in de devreye girmesine sebep oldu. Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar, bu yıl kesinlikle fındık alımı yapacaklarını belirterek, konunun gelecek hafta netlik kazanacağını söyledi. Bayraktar, alımın TMO adına mı yoksa kendi adına mı yapılacağını gelecek hafta tespit edeceklerini bildirdi.
Bayraktar "Bu mesele aslında fiyatla ilgili. Fındık fiyatı kademeli olacağı için, bir takım sıkıntılara maruz kalındı. Ancak herkesin kendi açısından haklı olduğu gerekçeler var. Dolayısıyla piyasada fındığın fazla olacağını herkes biliyor. Alıcı buna göre davranıyor. Fındıkta son yılların en yüksek rekoltesi görüldü. Fiyatın kademeli olmasının temel sebebi TMO'nun elindeki nakit paranın az olmasıdır. Dolayısıyla 2009 bütçesi hesabıyla kademeli fiyat artışı yapılıyor" demişti. TMO fındığa eylülde 4, ekim-kasımda 4.5 ve aralık ayı ile sonrasında 5 YTL fiyat veriyor.
TMO, fındıkta yaptığı müdahale alımları sonrasında 2009 bütçesinde görev zararı olarak kendisine bir finansman kaynağı ayrılmasını bekliyor. Ancak, şu ana kadar yapılan çalışmalarda ekonomi yönetiminin TMO'yu rahatlatacak bir kaynağı bütçeye koymadığı öğrenildi. 2009 bütçe çalışmalarının netleşmesinin ardından TMO'ya aktarılacak kaynağın da kesinleşmesi bekleniyor.
Ancak yaklaşan küresel krizin Türkiye'ye yansımalarının beklendiği bir ortamda kamu maliyesinde sıkılaşma gerektiğine dikkat çeken yetkililer, böyle bir ortamda görev zararlarına yol açacak gelişmelerin kamu finansmanını tehdit ettiğini belirtiyor. Orta vadeli program ve 2008 programında, fındık için bu yıl eylül sonuna kadar yeni bir politika belirleneceği net biçimde taahhüt olarak gösterilmişti. Ancak, siyasi irade ofisin müdahale alımı yapmasına karar verince, yeni politika belirleme taahhüdü de başka bir bahara kaldı.
Rekolte fazlalığı sorunu var
TZOB'un ağustosta açıkladığı fındıkla ilgili rapora göre bu yılki rekoltenin 730 bin ton düzeyinde olması bekleniyor. Ancak bazı ihracatçı birlikleri ise bu rakamın 800 bin tona kadar çıkacağını düşünüyor. Her durumda 2008 üretimi, 2002'den bu yana en yüksek rekolte anlamına geliyor. 400 bin ailenin uğraştığı fındık üretiminde dekar başına verimin 115-125 kilograma ulaşması bekleniyor. Türkiye dünya fındık üretiminin yüzde 70'ine yakınını karşılıyor. Türkiye yılda ortalama 400-500 bin ton kabuklu fındığı ihraç ederken (iç fındık olarak 200-250 bin ton), 80-90 bin ton kabuklu fındık da iç piyasada tüketiliyor. Bu durumda Türkiye'de 550-600 bin tonu aşan her rekolte ciddi sorun yaratıyor. Rekolte fazlalığı fiyatları aşağı iterken, hükümetler oy kaygısı ile yüksek destekleme alım fiyatları açıklıyorlar. Türkiye her yıl enaz 100-150 bin tonluk fındığı satın alarak depolara kilitlemek zorunda kalıyor. Uzmanlar sorunun çözümü için fındık ekim alanlarının sınırlandırılmasını ve daha aktif bir fındık pazarlama politikası izlenmesini öneriyor.
Görüşler:
Prof. Seyfettin Gürsel:
Fındığın kaynağıyla vergi indirilir
Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, fındık alımı için ayrılan kaynağın istihdam vergilerini düşürmek için kullanılabileceğini belirtirken, "Söz konusu para sokağa atılmış bir paradır. Bu kaynak istihdam vergileri için kullanılsa Türkiye krize çok daha dirençli girebilirdi" diye konuştu. Gürsel, başka ürünlerde de benzeri müdahale alımlarının önünün fındık nedeniyle açıldığını söyledi.
GZO Başkanı Özer Akbaşlı:
Müdahale alımı fiyat yükseltmiyor
Giresun Ziraat Odası Başkanı Özer Akbaşlı ise, TMO'nun müdahale alımlarına rağmen, üreticiye TMO'nun tüm kapılarının açılmadığı görüşünde. Halen piyasada fındık fiyatının 2 YTL düzeyinde olduğunu kaydeden Akbaşlı, "Devlet müdahale alım fiyatını 4 YTL olarak açıklıyor, ama piyasada 2 YTL'lik satış fiyatı korunuyor. Bu bile müdahale alımında bir sıkıntı olduğunu gösterir" dedi.
Fiskobirlik Genel Müdürü Mehmet Sargın:
Ekim alanları sınırlandırılmalı
Fiskobirlik Genel Müdürü Mehmet Sargın ise kendilerinin alım yapması durumunda 430 bin tonluk fındık randevusunun tamamının gerçeğe dönüşmeme ihtimalinin olacağını belirtiyor. Sargın böyle bir durumda dahi ofisin alacağı toplam ürünün 300 bin tona yaklaşacağını düşünüyor. TMO'nun geçen yıldan kalan 300 bin tonluk fındık nedeniyle 1 milyar dolara yakın bir görev zararı oluştuğunu söyleyen Sargın, "Bu bir transfer harcamasıdır. Fındığa alternatif pazarlar bulalım" dedi. Sargın, "Piyasa ile bu işi çözülemiyor. Tarımsal alanlarda fındık üretimi sınırlandırılabilir" diyor.
Erdoğan Fiskobirlik’i suçlamıştı
19.06.2006 / GİRESUN
Fiskobirlik'in devlete borcu 1.5 katrilyon liraydı. Borca çizgi çektik. Fiskobirlik'in bütün mal varlıklarına el koyabilirdik. Bu yönetim farklı anlayışla faturayı hükümetimize kesmeye çalışıyor.
22.06.2008
Fındık fiyatları 80 YKr düştü
Fiskobirlik Başkanı Salih Erdem Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının ardından fındık fiyatlarının 80 YKr düştüğünü açıkladı. Fındık fiyatları 4.3 YTL seviyesinden 3.5 YTL'ye kadar geriledi.
31.06.2008 / ORDU
100 bin üretici eylem yaptı
İhracatçı, Fiskobirlik ve Başbakan kavgasında arada kalan ve fiyatlar oldukça düşen fındık üreticisi eylem yaptı. 40 ilden 80 bin üretici Ordu'da buluştu. 20 kilometre kuyruk oluştu.
09.07.2008 / ORDU
Ne devlet ne özel hiç bir banka Fiskobirlik'e kredi vermek istemiyor. Fiskobirlik, Fiskomar inşa edeceğine gitsin vatandaşın parasını ödesin. Fındık paranızı gidin Fiskobirlik'e sorun.
09.08.2008
Hükümet haftalarca süren tartışmaların ardından fındık alımlarında yetkili kurumu Toprak Mahsülleri Ofisi olarak açıkladı. Fiskobirlik fındık alımından çekildi.
Fındıkta ekim alanları ve üretim artıyor
Yıllar Üretim alanı (Ha) Üretimi (bin ton)
2002 557.446 600
2003 571.046 480
2004 621.236 350
2005 621.236 530
2006 621.236 661
2007 621.236 530
2008* 633.900 729
* TÜİK'in tahmini
Türkiye'nin fındık ihracatı (iç fındık olarak-bin ton)
Yıllar Miktar
2001-02 256
2002-03 256
2003-04 217
2004-05 195
2005-06 236
2006-07 249
2007-08* 202
* İhracatçı verileri-1 Eylül '07/31 temmuz '08 arası dönem (Not: İhracatın kabuklu fındık karşılığı için rakamların 2'yle çarpılması gerekiyor.)
Fındık tüketim miktarları (kabuklu-bin ton)
Yıllar Miktar
2001 80
2002 80
2003 70
2004 60
2005 80
2006 80
2007 80
Fiskobirlik verileridir.