Hollanda Sosyal ve Kültürel Planlama Bürosu (SCP) tarafından dünyada eşcinsellere yönelik yaklaşımları belirleme üzere yapılan araştırmaya göre eşcinsellere karşı en hoşgörüsüz coğrafya Orta Doğu. Türkiye de eşcinsellere karşı en olumsuz yaklaşıma sahip ülkeler arasında yer alıyor.
Yusuf Özkan’ın BBC Türkçe’de yer alan haberine göre, Türkiye'de araştırmaya katılanların yüzde 85'i "Eşcinsel komşu ister misiniz?" sorusuna "hayır" yanıtını verdi. Yani, her 7 kişiden 6'sı eşcinsel komşuya karşı. Bu konuda en olumsuz bakışa sahip ülkeler ise Azerbaycan ve Ermenistan. Araştırmaya katılanların yüzde 94'ü eşcinsellerle komşu olmak istemiyor. Zimbabwe, Ruanda, Fas ve Türkiye, Katar, Gana, Güney Kore, Irak ilk 10 sırayı paylaşıyor.
Hollanda kurumunun araştırmasına İzlanda, "eşcinsel dostu" ülkeler arasında ilk sırada yer aldı. İzlandalıların yüzde 94'ü, "Eşcinseller özgür olmalı. İstedikleri gibi yaşayabilmeli" görüşünde. İzlanda'nın ardından Danimarka ve Hollanda ikinci sırayı paylaşıyor. Bu ülkelerde çoğunluk, eşcinsellere karşı hoşgörülü.
Avrupa
Avrupa'nın önden gelen ülkelerinde halk eşcinsellerin evlenmesine karşı değil. Ancak konu sokakta öpüşme olunca, birçok kişi bunu olumlu karşılamıyor. Özellikle iki erkeğin öpüşmesine alışabilmiş değiller.
Örneğin Hollanda, eşcinsel evliliklerin yasal olarak tanındığı ilk ülke. Ama Hollanda'da halkının üçte biri, sokakta öpüşen iki erkek gördüğünde kafasını çevirdiğini söylüyor.
İsveç, İrlanda, Belçika, Almanya, Norveç, İngiltere ve İspanya "hoşgörü" sıralamasının başında yer alan diğer ülkeler.
Avrupa'da eşcinseller açısından en olumsuz koşullara sahip ülkelerin başında Litvanya geliyor.
Ukrayna, Rusya, Kosova Arnavutluk, Slovakya, Estonya ve Macaristan da "hoşgörüsüz" ülkelerden.
Rusya'da sadece yüzde 24'lük bir kesim eşcinseller konusunda hoşgörülü.
Hollanda Televizyonu'na (NOS) göre, eşcinsellik Rusya'da hala tabu. Israrla karşı çıkılıyor ve "sapıklık" olarak görülüyor.
"Batıdan ithal edilmiş geleneksel olmayan cinsel ilişkiler" konusunda propaganda yapmak, bunu küçük yaştakilere anlatmak yasak.
Ancak sokakta cinsel kimliklerini gizleseler de Rus eşcinsellerin büyük bölümü normal bir yaşam sürüyor. Eşcinsellerin aynı evde yaşaması çok az insan tarafından sorun yapılıyor.
'Gürültücü azınlık'
Araştırmaya göre Fransa, eşcinseller hoşgörü konusunda orta sıralarda yer alıyor. Bunun şaşırtıcı olmadığı belirtiliyor.
Fransa'da 2013 yılında eşcinsel evlilikler konusundaki tartışma sırasında yüzbinlerce kişi bunu protesto etmek için sokağa çıkmıştı. Karşıt gösterilere rağmen yasa kabul edildi.
Fransa'da halkın büyük çoğunluğu, eşcinsel evliliği onaylıyor, ancak "gürültücü" bir azınlık şiddetle karşı çıkıyor. Fransa'nın "hoşgörü" sıralamasında ortalarda çıkmasında bu azınlığın rolü büyük.
İsrail de, listenin orta sıralarında. Ancak İsrail'de ilginç bir durum var. Tel Aviv, "dünyanın eşcinsel başkentlerinden biri" sayılıyor. Çok sayıda eşcinsel bar, gece kulübü bulunuyor.
Ancak Kudüs'te durum tam tersi. Ortodoks Yahudiler ile Filistinliler'in yaşadığı kentte, eşcinsellere yönelik hoşgörü oldukça düşük.
Orta Doğu
Eşcinseller açısndan yer yüzünde en yaşanabilir bölge Avrupa. Birçok olumsuzluğa rağmen, Avrupa'da eşcinsellere yönelik hoşgörü artıyor.
Eşcinsellerin sorunları özellikle gelişmiş Avrupa ülkelerinde önemli ölçüde çözüme kavuşturuluyor.
Güney Amerika ikinci sırada. Özellikle Uruguay, eşcinsel hakları konusunda başı çekiyor. Son yıllarda gerçekleştirilen yasal düzenlemeler nedeniyle Uruguay, "eşcinsel dostu" ülkeler arasına girmiş.
Eşcinsel komşuya hoş görüyle yaklaşan ülkeler ise, İsveç, İspanya, Hollanda, Uruguay ve Avustralya.
"Eşcinselliği hiç bir zaman haklı bulmadığını" belirtenler de yine Orta Doğu'da çoğunlukta. Araştırmaya katılanların yüzde 79'u eşcinselliğe karşı olduğunu belirtiyor.
Bu konuda yüzde 97'yle olumsuz bakış açısıyla ilk sırada Tunus yer alıyor. Ermenistan, Azerbaycan, Katar, Fas, Yemen, Ürdün, Gana, Filistin ve Libya sıradaki ülkeler.
Eğitim ve eşitlikten sorumlu Hollandalı Bakan Jet Bussemaker'e göre eşcinsel hakları konusunda atılması gereken daha çok adım var.
Bussemaker, "Herşey kabul etmekle başlar. Zor da olsa eşcinselliğin konuşulabilir bir konu olmaya devam etmesi gerek" diyor.