Ekonomi

'Türkiye dünya ekonomisinin başına geçecek'

Coca-Cola Company CEO'su Kent, "Global ekonomi yön değiştirecek ve merkezinde Türkiye olacak" dedi.

03 Kasım 2009 02:00

Coca-Cola Company CEO'su Kent, 'Global ekonominin merkezinde güçlü yön değişimi olacak. Yaratılan 1 trilyon dolarlık servetin yüzde 60'ının gelişmekte olan ülkelerden geldiği görülecek. Türkiye, Hindistan, Çin, Rusya, Meksika gibi ülkelerle öne çıkacak. Dünyada orta sınıfa 1 milyar kişi daha eklenecek' dedi.

              


Dünyanın en büyük içecek şirketi The Coca-Cola Company’nin İcra ve Yönetim Kurulu Başkanı Muhtar Kent, Koç Sistem ile Capital ve Ekonomist dergileri öncülüğünde kurulan CEO Club toplantıları kapsamında düzenlenen toplantıda yaptığı ‘Global Liderlik, Ekonomik Krizin Yönü ve 2010 Beklentileri’ konulu konuşmada dünyada gelecek 10 yılda köklü değişliklikler olacağını söyledi.

Coca-Cola’da önceliğinin yaşanacağını düşündüğü değişikliklere uygun bir vizyon oluşturmak olduğunu belirten Muhtar Kent, ‘206 ülkede 20 milyon satış noktasına ürünlerimizi dağıtan 300’den fazla şişeleyici ortağımızı bu vizyona yöneltmek için gerekli sistemi yaratmak önceliğimdi’ dedi. Muhtar Kent gelecek 10 yılda yaşanacak köklü değişiklikleri şöyle sıraladı:


Dört kitlesel eylem

“Bir yıl öncesine kıyasla çok farklı bir yıl geçirdik. Dünya önümüzdeki 10 yılda çok değişecek. Geçirdiğimiz son 10 yıl, gielecek 10 yıla göre çok sakin bir dönemdi. Kısa vadede ne olursa olsun, bu kriz ne kadar derin olursa olsun gelecek 10 yıl önemli değişiklikleri dünyada hep birlikte yaşayacağız. Dört büyük kitlesel eylem açığa çıkmak üzere ve gelecek 10 yılda bu güçlenerek büyüyecek. Bunların birincisi global ekonominin merkezindeki güçlü yön değişimi.
Bunu yeni fırsatlar peşindeki insanların göçünden kaynaklanan hızlı şehirleşme izleyecek. Tüketici davranışları, değerleri ve beklentileri yeniden oluşacak. Dördüncüsü de bu üçünün getirdiği yeni bir dönüştürücü inovasyon çağı. Coca-Cola yönetimi olarak biz buna yeni dengeler diyor ve buna göre konumlanıyoruz. Liderler bunu anlamak kurum ve kuruluşlarını değişen bu dünyaya göre hazırlamak zorundadırlar.”


1 trilyon dolar yeni servet

Küresel büyümenin merkezindeki kayma ile 2020’de dünyanın ekonomik gücünün çok sayıda ülkeye dağılacağına değinen Kent şöyle devam etti: “Önümüzdeki ekonomik sıkınıtıya rağmen düryamızda trilyon dolar civarında bir servetin yaratıldığını ve bunun yüzde 60’ının gelişmekte olan ülkelereden kaynaklandığını göreceğiz. Özellikle Çin’in başını çektiği Asya, Latin Amerika çok öne çıkacak. Hindistan, Brezilya, Türkiye, Vietnam, Endonezya, Meksika, Arjantin, Şili, Rusya, Ukrayna gibi ülkelerin ağırlığının arttığını göreceğiz. Bu değişimi bu ülkelerin dünyayı ekonomik krizden çıkarmaya yaptıkları katkıyla daha iyi hissedeceğiz. Bu ülkelerin ağırlığını daha iyi yaşayacağız. Tütrkiye de bu oyunda büyük oyuncu olacak. Ülkelerin kişi başına milli geliri 10 bin dolara yaklaştıkça içeride bazı önemli değişiklikler olur, sivil toplum kuruluları güçlenir, sağlık sigortaları başlar. Türkiye’de bunları görüyoruz.”


1 milyarlık yeni orta sınıf

Gelecek 10 yılda dünyada orta sınıfa yükselen 1 milyar yeni tüketici olacağına dikkat çeken Muhtar Kent şu saptamaları yaptı:

“Şehirlere göç yeni dengeleri, yeni normali tanımlayan ikinci gücü oluştuyor. Günümüzde şehirlere her gün 65 milyon insan göç ediyor. Yani gezegenimize her 90 günde istanbul büyüklügünde bir metropol ilave oluyor. Yeni normalde gördüğümüz üçüncü kuvvet de tüketici eğiliminin, beklentilerinin yeniden oluşumu. Bugün tüketiciler markalarla tek yönlü monolog yerine diyalog istiyorlar. Kendilerine ne yapması gerektiğinin söylenmesini istemiyorlar. Eskiden sadece batılı tüketiciler böyle düşünürdü, şimdi herkes böyle düşünüyor. Nasıl, nerede, neyi ve ne zaman alacağına kendi karar veriyor.

Fiyat dikte ediyor. Bu eski geleneksel ticaret anlayışı değişiyor. Tüketiciler artık ürünlerimizin fiyatı ve kalitesi kadar şirketlerimizin karakteriyle de ilgileniyor. Bu kurum nedir, nasıl üretiyor. Gezegenimize ne ilave ediyor, ne zarar veriyor, diye bakıyor. Bu oldukça önemli. Bu, yıllık raporlarda eskiden güzel bir paragraf olarak dururdu. Ama artık iş planlarının bir parçası haline gelmeli.”


Çoklu kanaldan inovasyon

Kent’in yeni mormalini tanımlayan dördüncü güç ise dönüştürücü inovasyon. İnovasyonun şirketlerin dört duvarının arasında doğmadığını, artık çoklu kanallardan; tüketicilerden, tedarikçilerden geldiğini belirten Muhtar Kent, böylesinin daha doğru olduğunu da vurguladı. Her gittiği ülkede piyasayı mutlaka gezdiğini anlatan Kent, “Her zaman mutlaka bir şeyler öğrenirim. İnovasyon gelişmiş ülkereden gelişenlere gitmiyor artık. Gelişmekte olan ülkelerden de gelişmiş ülkelere geliyor. Yüzde 30’u şeker kamışı artığı olan bir pet şişe ürettik. Ana teknolojisi Hindistan’daki araştırma birimimizden geldi. Bu dört eğilim daha fazla tüketici, daha gazla talep ve daha fazla kazanç demek.

Ancak yeni dönemde artan mali baskılar, çevre baskısı, STK’ların daha fazla baskısı, küresel rekabet baskıları ve inovasyon baskıları standart olacak” diye konuştu.


Beyin göçünü durduralım

Muhtar Kent, gelecek yılların daha çalkantılı geçeceğini belirterek, “Çalkantılı dönemlerde yöneticilik yapacak yeni nesil liderler nasıl yetişecek? Türkiye’nin uzun vadeli hiçbir başarısı açısından hiçbir mesele gelecek kuşakların liderlerini yetiştirmemizden daha önemli değil” dedi. Kent, Dünya Ekonomi Forumu’nda lider yetiştirmekle ilgili Türkiye’nin ilginç bir görüntü verdiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Komşularımıza göre daha üst sıralarda olmamıza göre, batıya ve büyük ekonomilere göre çok geride kalmışız. Beyin gücümüzün önemli bir kısmı başka diyarlardaki fırsatların peşinde ülkemizi terk ediyor. Çalışan kadın nüfusu dünyadaki ortalamanın çok altında. İşdünyasının liderleri olarak gelecek kuşak yöneticilerimizi daha iyi yetiştirmek için hepimizin çok daha enerji sart etmemiz lazım.

Yönetici yetiştiren okullara daha çok yatırım yapmalıyız. Beyin gücünü durdurmak için daha kapsamlı ulusal çaba lazım. Kadın yöneticilerin artması için hedeflerimiz olmalı. Ben en üst yöneticinin özellikle kriz dönemlerinde liderlik yeteneği olanların seçimi ve geliştirilmesi işini delege etmemesi gerektiğine inanıyorum.” 


‘Biz BM’ye benzeriz’

Coca-Cola’nın üst kadrosunda Meksikalı, Kolombiyalı, Lübnan pasaportu taşıyan Filistinli, İngiliz, Avustralyalı, Liberyalı, Türk, Fransız, İrlandalı, ABD’li yönetici olduğunu belirten Kent, Coca-Cola’yı Birleşmiş Milletlere benzetti. “Coca-Cola’nın zirvesinde şimdilik Çinli ve Hintli yönetici yok” diyen Kent, “Onlar hemen alttaki yönetici kadrodalar. Geliyorlar” şeklinde konuştu.


Suyu geri kazanacağız

Kent, Coca-Cola sisteminin bugün 80 milyar dolar olan cirosunun 10 yılda 2.5 kat büyüyerek 200 milyar dolara çıkacağını söyledi. Ancak 2020 ile ilgili en iddialı hedef su kullanımına ilişkin olanı. Coca-Cola bugün 160’ı ürün, geri kalanı da üretim için olmak üzere yılda 300 milyar litre su kullanıyor. Bu rakam 2020 yılında 550- 600 milyar litreye ulaşacak. Kent bunun tümünün dünyaya geri kazandırılacağını söylüyor. Coca-Cola bu hedefe kullandığı suyun bir kısmını arıtıp tekrar sisteme vererek, kalan kısmını da doğadan gelen suyu baraj ve göletlerde toplayıp ya belli barajlarda biriktirerek ulaşacak. Halen su toplayan 500 proje var.


‘Zorlanmaya açık genç yöneticiler bulmalıyız’

“Liderlik bir takım oyunudur. Doğru ekibi kurmak hayati önem taşır” diyen Muhtar Kent bir CEO’nun zor zamanlarda asla delege edemeyeceği, kendi uhtesinde kalması gereken iki şeyi şöyle açıkladı: “Biri vizyon. Öbürü liderlik vizyonuna sahip kişilerin kariyerlerini planlamak ve alternatiflerini bulmak.”

Muhtar Kent geleceğin lider adaylarından beklentilerini şöyle sıraladı:

* Hem üst düzey yönetici, hem diplomatik hem de usta birer taktisyen olan ve sözünü dinletebilen bir lider olmalı.

* Sözü dinlenen ve rahat ilişki kurabilen insanlar açık fikirli insanlar arasından çıkar.

* Farklı yerlerden gelen isanlar bir araya gelerek doğru ekip kurabilir.

* Zorlanmaya açık genç yöneticiler bulmaya önem vermeliyiz.

* Coca-Cola sisteminde dünyanın her yerinden yenetekli genç yöneticileri seçtiğimiz bir programımız var. Orada kendi görevlerinin dışında yeni görevler veriyoruz. Kendi alanlarının oldukça uzağında yeni görevlere atıyoruz.

* Örneğin bu programdan bir grup Güneydoğu Asya’da Laos pazarına girişi, Afrika’da meyva suyu geliştirme kanalı işini, planladı. Daha sonra bunu Coca-Cola’nın 15 kişilik üst yönetimine anlatırlar. Ortaya çıkan iş uygulanabilecekse başarılıdır.

* Sınırlar ve ülkeler arasında akıcı bi şekilde hareket edebsilen insanlara yeni yeni dönemde ihtiyaç var.

Bir dünya görüşüne sahip olmak zorundalar. 4 milyar tüketici ve 20 milyon perakende müşterimizin farklılıklarını yansıtabilecek insanlara Coca-Cola’da da ihtiyaç var.

Muhtar Kent, hem kendi çocuklarıyla hem de üniversite öğrencilerileriyle yaptıkları sohbetlerden yeni neslin işlerinden ve liderlen beklentilerini şöyle tesbit ettiğini anlattı:

* Genç profesyoneller şaptıkları işin hem kendilerine, hem de topluma yararlı olması gerektiğini düşünüyor.

* Fırsatların esnek olmasını ve çabuk gelişmesini bekliyorlar. Eskisi kadar sabırlı değiller.

* İş ve sosyal hayat dengesine çok önem veriyorlar.

* Yaptıkları işin toplumu için verimli ve anlamlı olmasını istiyorlar.

‘Osaka Fuarı’nı görünce ABD’de otomotivin zora gireceğini anladım’

Muhtar Kent, bir dinleyicinin ‘Rekabet konusunda otorite olan Amerikalı Profesör Michael Porter tüketiciye değil, kendi sesinize kulak verin’diyor. Siz ise tüketicinin öneminin her zamankinden daha çok arttığını söylüyorsunuz. Hangi görüşe itibar etmek lazım’ sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Michael Porter doğru ise ABD’de otomotiv sanayinin sıkıntı içinde olmaması gerekirdi. 2005’te Osaka Fuarı’nda Toyota pavyonunu görünce Amerikan otomotiv sanayinin birkaç yıl sonra çok zora düşeceğine kanaat getirdim. Çünkü Toyota o pavyonu ve pavyonda sergilediklerini, Amerikan şirketlerinden farklı olarak tüketicinin isteğine göre üretiyordu. Yani tüketicinin istediğini yapıyordu. Şimdi duruma bakın hangi görüşün doğru olduğunu anlarsınız.”

Coca-Cola’da 15 kişiden oluşan bir Kadın Liderler Konseyi var. Coca-Cola’nın Türkiye müdürü Galya Molinas da kısa süre öncesine kadar bu konseyin üyesiydi.


Kadınlardan menunum

Muhtar Kent, kadın yöneticilernden çok memnun olduğunu belirterek ‘Liderlik pozisyonları için daha fazla kadın yöneticiyi cezbetmek için stratejiler oluşturuyoruz. Hanım yöneticilerin işimize getirdiği hassas anlayış çok derin ve güçlü” dedi.

Satın alma noktalarında karar vericilerin çoğunu kadınların oluşturduğunu vurgulayan Kent, şözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada her gün 1.6 milyar şişe satıyoruz. Yüzde 70’ini hanımlar alıyor. Kapının bekçisi onlar. Dünyada kadınların liderliği bu denli önemli olmamıştır.”