Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın, Kavala davasıyla ilgili olarak Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen’i çağırması üzerine, Ankara'daki Almanya Büyükelçisi Jürgen Schulz, Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı tarafından Dışişleri Bakanlığına çağrıldı.
Büyükelçi Schulz'a Berlin Büyükelçisi Şen’in Türkiye’deki bir davayla ilgili olarak diplomatik teamüllere aykırı bir şekilde Dışişleri Bakanlığına çağrılmasının ve söz konusu davanın ön plana çıkartılarak siyasileştirilmesinin kınandığı ifade edildi.
Ayrıca Büyükelçi Schulz'a bağımsız Türk yargısının vermiş olduğu mahkumiyet kararının hiçbir kurum, makam ve ülke tarafından sorgulanamayacağının, Türkiye'nin, Anayasasının ve uluslararası yükümlülüklerinin bilincinde olan bir hukuk devleti olduğunun, Türk yargısına ve siyasetine yönelik müdahale girişimlerinin reddedildiğinin aktarıldığı da öğrenildi.
Büyükelçiye ayrıca Viyana Sözleşmesi'nin içişlerine müdahale etmeme ilkesinin de hatırlatıldığı ifade edildi.
"Türkiye'nin iç işlerine açık bir müdahale girişimidir"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise Almanya’nın bu hareketine ilişkin “Ülkemizde görülmekte olan bir dava ile ilgili Berlin Büyükelçimizin Almanya Dışişleri Bakanlığı'na çağrılması, Türkiye'nin iç işlerine açık bir müdahale girişimidir” demişti.
Bozdağ açıklamasının devamında şu ifadeleri kullanmıştı:
"Kraichtal ve Backnang yangınını, Solingen Faciası, Ludwigshafen Yangını, Hanau’da ırkçı terör saldırısı ve NSU Davası gibi nice katliamın faillerinin yargılandığı davalarda Almanya'nın hukuku nasıl ayaklar altına aldığına tüm dünya şahittir.
Almanya Türkiye'ye değil kendine baksın. Türkiye tam bağımsız bir devlettir. Türk milleti adına karar veren Türk yargısı da tam bağımsızdır. Türk hakimleri; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdan kanaatlerine göre hüküm verirler. Haddini aşan Almanya'yı kınıyorum ve uluslararası hukuka uymaya davet ediyorum."