Türkiye, Birleşmiş Milletler’in yayımladığı “Dünya Mutluluk Raporu”na göre, 155 ülke arasında 69’uncu sırada. Dünyaca ünlü ekonomist ve mutluluk araştırmacısı Prof. Dr. John Helliwell, fedakârlık, güven ve karar özgürlüğü konusunda Türkiye'nin skorunun kötü olduğunu ifade ederek, "Bunun nedeni şehir yaşamı olabilir. Çünkü insanların birbirlerine güveni azalıyor, sosyal bağlar zayıflıyor, çoğunluğun içinde kayboluyorsunuz" dedi.
Habertürk'ten Nalan Koçak'ın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. John Helliwell'ın açıklaması şöyle:
- Mutlu bir toplumun sırrı ne?
Önce mutluluğu nasıl ölçtüğümüzü anlatmam gerek. Dünyanın dört bir yanında araştırmalar yapıyoruz ve sonuçlarını değerlendiriyoruz. 6 faktörü ölçüyoruz: Gayrisafi milli hasıla, sağlıklı yaşam süresi, sosyal destek (yani başınız derde girdiğinde güvenebileceğiniz birinin olması), güven, hayatınıza dair kararları alabilme özgürlüğü ve toplumsal fedakârlık. Ben bunlara bir de bireylerin hayat amacının olmasını ekleyebilirim.
- Son Dünya Mutluluk Raporu’na baktığımızda en mutlu ülkeler sırayla Norveç, Danimarka ve İzlanda. Neden?
İlk 10 ülke her yıl aynı, sadece sıralamaları değişiyor. Çünkü diğer ülkelere mutluluk konusunda fark atıyorlar. Bahsettiğim kriterlerin hepsinde yüksek skorlara sahipler, sadece birinde değil. Bu da şu demek: Kriterlerin iyi bir karışımı mutluluk getiriyor.
- Kişisel alanda, evinde bireyi mutlu eden şeyler ne?
Yeni Dünya Mutluluk Raporu’nda Latin Amerika ülkelerini inceledik. Çünkü gelirlerine oranla hayli mutlular. Nedeni sosyal bağlar. Ailelerine çok değer veriyorlar. Samimi bir sosyal hayat insanlar için çok destekleyici. Buna mahallelerdeki yakın ilişkileri de ekleyebilirim. Mutlu yerlere baktığınızda hayatın ne kadar yerel ve samimi olduğunu görüyorsunuz.
Mutlu evliliğin sırrı: Eşiniz iyi dostunuz olmalı
- Aile demişken, evlilik mutluluk getiriyor mu?
Evliliğin hakkını verirseniz ya da partnerinizle iyi bir ilişkiniz varsa kesinlikle daha mutlu oluyorsunuz! İngiltere’de bir araştırma yaptık ve “En iyi dostunuz kim?” diye sorduk. “Eşim” yanıtını veren çiftlerin diğer kişilere göre daha mutlu olduklarını saptadık. Evliliğin mutluluk gücü, eşinizle gerçek bir arkadaşlık bağı kurup kuramadığınızda yatıyor.
- Fakat bizde bir söz var, “Bekârlık sultanlıktır” diye...
(Gülüyor) Bence asıl sultanlık hayatta sırtınızı kollayacak birinin olması. Modern hayatta yalnız bireylerin arkasında duracak kimse yok. Bu çölün ortasında, tek başına sultan olmak gibi bir şey. Sultansınız ama kendinize faydanız yok!
- Modern hayatın getirdiği bireysellik mutsuzluğa mı neden oluyor?
Sosyal hayatın yokluğu kesinlikle mutsuzluk nedeni. Bir başka araştırmada online arkadaşlığın gerçek arkadaşlığın yerini tutup tutmadığına baktık. Sonuç şu: Gerçek arkadaş çevreniz ne kadar genişse o kadar mutlusunuz. Online arkadaşlık gerçek arkadaşların yerini tutmuyor.
- Türkiye mutlulukta 155 ülke arasında 69’uncu sırada. Mutluluk karnemizi değerlendirir misiniz?
Gayrisafi milli hasıla, sosyal destek gibi konularda iyisiniz. Ancak fedakârlık, güven ve karar özgürlüğü konusunda skorunuz kötü. Bunun nedeni şehir yaşamı olabilir. Pek çok kişi küçük kasabalardan şehirlere gittiğinde memnuniyetsizlik yaşıyor. Çünkü insanların birbirlerine güveni azalıyor, sosyal bağlar zayıflıyor, çoğunluğun içinde kayboluyorsunuz.
- Aslında biz Türkler fedakârlık, komşuluk gibi konularda kendimizle çok övünürüz... Aslına bakarsanız şehirde fedakâr olma imkânları da kısıtlı. O kalabalığın içerisinde kimsesiz biri olarak sıkışıp kalıyorsunuz.
Aslında daha az fedakâr hissetmiyoruz çoğu zaman, sadece içimizdeki o his filizlenecek bir ortam bulamıyor. Mahallemizde komşularımızla ne yapabileceğimiz üzerine düşünmemiz gerek. Sosyal alanlar yaratmalıyız. Sokakları beraber temizleyebilir, mahalledeki çocuklara ortak bakabilirsiniz. İşbirliği, herkesin iyi duygular hissettirmesini sağlıyor.
"3 yıldır daha kötü hissediyorsunuz"
- Veriler, 2007’ye kıyasla 2014’te Türkiye’nin daha mutlu olduğunu gösteriyor. Neden?
2005’e baktığınızda mutluluk verileriniz çok düşük. 2008’e kadar iyi bir yükseliş var, bu tarihten sonra öyle önemli bir artış gözlemleyemedik. Hatta son 3 senede mutluluk değerlerinizin düştüğünü söyleyebilirim.
- Çok zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Terör, savaş, kutuplaşma... Türkiye’ye mutluluk önerileriniz var mı?
Mutluluk için ihtiyacımız olan destek aslında çok yerel. Mesela doğal afetler büyük mutsuzluk kaynağı. Ama felaketlerin ardından daha çok sosyal bağ kurulabilir. Mağdurlar birbirleriyle dayanışırsa, sorunları beraber çözerse topluma ne kadar faydalı olduklarını fark ederler, mutluluk artar. Fakat bazı ülkeler krizlerden güçlenerek çıkamıyor, Yunanistan buna iyi bir örnek. Ekonomik kriz sırasında toplumsal dayanışmayı sağlayamadılar. Herkes birbirini suçladı ve kimsenin iyi hissetmediği bir noktaya geldiler. Mesela trafikte herkes biribirine karşı kaba...
Mutluluk reçetesi
- Sıkı aile ve dostluk bağları
- Eşinizin en yakın arkadaşınız olması
- Temel inanç sistemi
- İnsanlara güven
- Biraz para (Çok olmasına gerek yok)
- Mutluluğu ödül olarak görmek
- Kilit soru: Başkasını nasıl mutlu ederim?
Trafikte kalabalık neyin göstergesi?
- Bizde de herkes trafikte kaba. Bu bir mutsuzluk göstergesi mi?
Sanırım. (Gülüyor)
- Mutluluğa giden yolda devletler ne yapmalı?
Hizmet verenler halka bağ kurmalı. Singapur’da başlatılan bir program var, adı “Yanlış kapı yok”. Fikir şu; kamu hizmeti için bir kapıyı çalan hiç kimse “Yanlış yerdesiniz, bunu biz yapamayız” diye geri çevrilmiyor. Her vatandaşa “Ne amaçla gelirlerse gelsinler, onlara yardımcı olacağız” mantığıyla bakılıyor. Vatandaşlar kapı kapı dolaşmıyor yani. Ayrıca yolsuzlukla mücadele de önemli. Halk arasında güveni tesis etmelisiniz. Hükümetle vatandaş birbirine inanmalı.
"Para mutluluk getirmiyor"
- Mutlu bir toplum için ekonomik büyümeye ne eşlik etmeli?
Ekonomik büyüme tabii ki ülkelere krizlerle mücadelede daha iyi kapasite sağlar. Fakat iyi sağlık ve eğitim sistemi olan ülkeler için önemli olan fırsat eşitliği. Yani herkes bu iyi sistemlere erişebilmeli. Türkiye gibi ülkelerde hızlı kalkınma sürecinde fırsat eşitsizliği artabiliyor. Pek çok düşük gelirli insan geride kalabiliyor.
- Yani para yüzde 100 mutluluk getirmiyor öyle mi?
Kesinlikle. Gelirin eşit dağıtılması çok önemli. Yoksul mahallelerde yaşayanlar da kendini güvende hissetmeli, sokakta gülümseyen insanlar görebilmeli. Toplumun bir kesimi sosyal statüsü nedeniyle devlet tarafından kayırılmamalı.
- Peki fakir ama mutlu ülke örneği var mı? Ya da tam tersi...
Mesela ABD Kanada’dan yüzde 20 oranında daha zengin ama Kanada hep en mutlu 10 ülke arasına giriyor. ABD ilk 10’da hiç yer almadı. Çok çok fakir ama çok mutlu ülke var mı, yok. Çünkü dediğim gibi mutlu olmak için 6 faktörün tamamında iyi olmanız lazım ki bunlardan biri milli gelir. Fakat dediğim gibi çok mutlu olmak için para da yeterli değil. Bir araştırmada 100 yaşın üzerindekilerin yoğunlukta olduğu toplumlar incelendi. Bu toplumları mutlu sayıyoruz çünkü o yaşa erişebilmeniz için mutlu olmanız gerek! Sonuç şu: Yoksul toplumlar mutlu olmayı başarıyor. Basit fiziksel aktiviteler sosyal bağları güçlendiriyor. Mesela toprağı birlikte işlemek, birbirine hastayken bakmak... Mutlu hayatın temelini parada değil sosyal bağlarda aramak gerek.
"Mutluluk bir sonuç, ödül"
- Mutluluğun en önemli araçlarından biri hayatta bir amacınızın olması değil mi?
Çok doğru. Mesela bir insan kötü amaçlarla uyanıyorsa mutlu olamaz. Birine karşı kumpas kurmak da bir amaç tabii ki. Ama mutluluk getiren başkalarına iyilik götüren amaçlar.
"Okullar mutluluğu öğretmeli, kıran kırana rekabeti değil"
- “Mutluluk öğrenilebilir” diyenlerdensiniz. Peki eğitimin mutlu nesiller yaratmaktaki rolü ne?
Dünyada yeni bir akım var; “pozitif eğitim”. Çocuklara mutlu hayat için gereken yetenekler öğretiliyor. Bu bilgiler aritmetik ya da dilbilgisi derslerinde gizli değil. Eğitim ders kitaplarında verilenin ötesine geçmeli. Ayrıca modern eğitim yüksek notlar için kıran kırana mücadeleyi körüklüyor. Bu da sosyal bağlara zarar veriyor. Başkalarına karşı sinirli oluyoruz Öğrenme işbirliği içinde olmalı. Kahkahaların eksik olmadığı bir sınıf kontrolden çıkmış bir sınıf değildir, aksine mutlu bir sınıftır.
- Dünyada ve Türkiye’de antidepresan kullanımı arttı. Kişisel mutluluk reçeteniz ne?
Mutluluk aranacak, ulaşılacak bir şey değil. Bir sonuç, ödül. Soyut bir amaç peşinde koşmaktansa daha somut hedefler belirleyin; mesela insanlara yardım edin. Havaalanlarında birçok kitap görüyorum “Kendinizi nasıl mutlu edersiniz?” diye. Ben olsam başlığı şununla değiştiririm: “Başkalarını nasıl mutlu ederim?”
"Birbirlerine güvenen toplumlar daha az dindar"
- Din mutlu eder mi?
Çok karmaşık bir konu. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre kiliseye gidenler diğerlerine göre daha mutlu. Fakat burada mutluluk kaynağı kilisenin kendisi değil cemaatle kurulan arkadaşlık. Hayli ilginç bir başka araştırma var, buna göre insanların birbirlerine daha çok güvendiği ülkeler daha az dindar. Bazı ülkelerde de tam tersi; insanlar çok inançlı ama birbirlerine hiç güvenmiyorlar. Bence en mutlu insanlar temel bir inanç sistemini ve insanlara güveni harmanlayanlar.