Bireysel silahlanmaya karşı koymak amacıyla kurulan Umut Vakfı tarafından, "28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü" adı altında bir etkinlik düzenlendi. Etkinlikte "Bireysel silahlanmaya hayır" çağrısı yapılırken, bu yıl mektup olarak gerçekleştirilen ve her yıl başka bir sanat dalında düzenlenen "22. Bireysel Silahsızlanma Ödülü: Yaşama Hak Tanıyın" konulu "El Yazması Mektuplar" yarışmasında ödül kazananlara plaket verildi.
Umut Vakfı tarafından Şişli, Point Otel'de Türkiye'de her yıl binlerce kişinin hayatına mal olan bireysel silahlanmaya dikkat çekmek ve toplumsal bilinç yaratılmasına yönelik bir etkinlik düzenlendi. "Bireysel Silahsızlanma Günü" adı altında düzenlenen etkinlikte "Bireysel silahlanmaya hayır" çağrısı yapıldı. Etkinliğe vakıf üyeleri ile davetliler katılırken, Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman Çağatay Türkiye'de son bir yılda yaşanan ölüm ve yaralanma olaylarının oranlarını verdi.
"Silaha her yıl servet harcıyoruz"
Etkinlik Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman Çağatay'ın açılış konuşması ile başladı. Çağatay Türkiye'de bireysel silahlanmaya servet harcandığına dikkat çekerek, "Her gün sizler de tanık oluyorsunuz gerek ülkemizde, gerekse de dünyada silahlanmanın boyutunun geldiği aşamaya, insanların mağduriyetine. Her gün bir fındıkkabuğunu doldurmayacak nedenden çıkan tartışmadan uyuşturucu çetelerinin pervasızlığına kadar sokaklarda yaşanan çatışmalara, düğünlerde, asker eğlencelerinde rast gele ateşlenen ve de çoğunluğu ruhsatsız silahlarla işlenen cinayetlere tanık oluyorsunuz. Pek çok masum insan bu nedenle yaşama veda etmek zorunda kalıyor. Bakın silaha her yıl servet harcıyoruz. Bunu devletin silahlanması anlamında söylemiyorum, bireysel olarak silahlanmada her yıl milyonlarca lira harcıyor insanlar" dedi.
"Türkiye bireysel silahlanmada 178 ülke arasında 14'üncü ülke durumunda"
Çağatay, Türkiye'de bireysel silahlanmanın son yıllarda yüzde 50 arttığını belirtip, "Türkiye bireysel silahlanmada 178 ülke arasında 14'üncü ülke durumunda. Sevgili Umut Vakfı mütevelli, yönetim ve danışma kurulu üyelerimiz Vakfımızın da katkılarıyla bir dönem "Silah Kanun Tasarısı" hazırlanmış ve İçişleri Komisyonu'na kadar getirilmiş, önemli tartışmalar yaşanmıştı. Ancak bu tasarı bugün kadük oldu. Maalesef at-avrat-silah üçlemesinden hala vazgeçemedik ve argo konuşmanın hakim olduğu üç mevzunun birinde 'sıkarım, boşaltırım' gibi silah çağrışımlı argo kelimeler kullanmaya devam ediyoruz. Üzücü, ama bugün televizyonlarda en çok izlenen saatlerde yayınlanan hemen her dizi de, silahlar özendirici nesne olarak kullanılıyor" diye konuştu.
"Bu yıl 22 eylül tarihine kadar 2 bin 525 silahlı cinayetin işlendiğini görüyoruz"
Çağatay, konuşmasının devamında Umut Vakfı'nın gazetelere günü gününe yansıyan cinayetlerden derlediği istatistiklere göre; Türkiye'de son bir yılda gerçekleşen ölüm ve yaralanma olaylarının oranlarını verdi. Çağatay, "Geçen yıl 22 Eylül 2016 tarihine kadar ülkede silahlarla bin 990 cinayet olayı yaşanırken bu yıl 22 Eylül tarihine kadar 2 bin 525 silahlı cinayetin işlendiğini görüyoruz. Yani bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 27'lik artış bulunuyor. Bu olaylarda bin 575 yurttaşımız öldü, 2 bin 670 yurttaşımız da yaralandı maalesef. Bu cinayetlerin yüzde 20.24'ünde kesici aletler kullanılırken, yüzde 79. 76'inde dinamit ve suikast silahları dahil ateşli silahların kullanıldığına tanık oluyoruz. Cinayetlerde ateşli silahların kullanımındaki artışın da bir önceki yıla göre yüzde 3.07 olduğunu görüyoruz" dedi.
"Bireysel silahların ne denli tehlikeli olduğu konusunda insanları eğitin"
Çağatay sözlerini şöyle sürdürdü:
Umut Vakfı olarak ülkemizi yönetenlere sesleniyoruz; Her gün düğünlerde, trafikte, asker uğurlamalarında, tartışmalarda internetten alınan ruhsatsız silahlar kullanılıyor. Ağır cezalar, yaptırımlar getirin ve siz de Avustralya'da olduğu bir afla bu silahları toplayın. Ayrıca bireysel silahlanmayı önlemek amacıyla öncelikle bir milli eğitim programı geliştirin, ve bireysel silahların ne denli tehlikeli olduğu konusunda insanları eğitin, bilinçlendirin.
Ödül kazananlara plaket verildi
Törende konuşmaların ardından, Umut Vakfı tarafından düzenlenen "El Yazması Mektuplar" yarışmasında ödüller sahiplerini buldu. Yarışmada, Eskişehir'den "Canım Oğlum Sami" mektubu ile Özge Balçın'a birincilik ödülü, Diyarbakır'dan "Vefa" mektubu ile Serap Tunç'a ikincilik ödülü, Siirt'ten "Değerli Dostum Ender" mektubu ile Hasan Aydın'a üçüncülük ödülü, "Ölüm Kalım Meselesi" mektubu ile Sami Kaya'ya mansiyon ödülleri takdim edildi.